Yeni yıl sohbetleri

“Sizin için her şeyin iyi olmasını dilerim.”

“Nasıl yani?”

“Ne bileyim, başınıza kötü bir şey gelmesin, hasta olmayın, parasız kalmayın, sevdiğiniz sizi terk etmesin, tuttuğunuz takım şampiyon olsun filan”

“Güzel, peki sen bunları dileyince, tüm bunların olma olasılığı artıyor mu?”

“Bilmem, galiba hayır, ama içimden öyle geliyor, size karşı hissettiğim samimi duyguları, iyi niyeti ifade etmek istedim sadece”

“Sen ifade etmek istediğin şeyler için böyle anlamsız yöntemler mi seçersin her zaman, mesela karşına aç ve sefil bir insan çıkınca, ‘sizin karnınızın en kısa zamanda doymasını ve yaşam kalitenizin artmasını yüreğimin en derininden gelen duygularla dilemekteyim’ mi dersin?”

“Değil elbette ama bu iki konunun aynı şey olduğunu düşünmüyorum, size ifade ettiklerim geleceğe dair temenniler, ama verdiğiniz örnek göz önünde yaşanan bir soruna dair”

“Ha, yani, şu an mevcutta aç ve sefil olan için dilek ve temenni aşaması için geç kalınmış, onun için artık icraat vakti. Ama zamanında hali vakti iyi iken birileri onun için iyi bir şeyler dileseydi bu duruma düşmezdi diyorsun”

“Öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum”

“Ama ağzından çıkan kelimeler hep beraber, anlamlar ülkesinde o yöne doğru yol alıyor”

“Dilek olayı ile bayağı bir sıkıntılısın galiba ağabeyciğim”

“Yooo aksine gayet keyifliyim, her anma, anılma, insanların birbirlerine boş boş bir şeyler söyleme ihtiyacı duyduğu zamanlarda ortaya çıkan, bu özel edebiyat türü benim en sevdiğim dalga geçme malzemesidir”

“Hani bu kadar uzun cümle kurmasan sana ‘Öğreten Adam’ diyeceğim ama şu an bu şansı kaybettiğini düşünüyorum”

“Ha bu arada hangi takımı tutuyorsun?”

“Galatasaray”

“Al işte, ben Fenerbahçeliyim ve sen benim için her şeyin iyi olmasını dilerken, kendi takımının kötülüğünü istemiş olmuyor musun? Benim için 2008’in iyi olmasının vazgeçilmez şartlarından birisi Fenerbahçe’nin şampiyonluğudur. Nasıl olacak şimdi?”

“Sen mutlu olacaksan ne değeri var abiciğim, bu sene yine şampiyon olun nolucak, benim dileğimle olacaksa canın sağ olsun”

“İşte mesele burada canım kardeşim, işler senin tatlı yüreğinle yürümüyor, dilek, temenni dediğin şeyde insanların birkaç gün gülümseyerek dolaşmalarına yarayan sahte mutluluk ilacına dönüşüyor.”

“Haklısın, ama olması olmamasından daha iyi değil mi sence de?”

“Bak bu kez sen haklısın işte, şimdi ortalık iyi niyet dileyenlerle dolmasa ben kimle dalga geçeceğim”

“Seni bu şekilde mutlu edebildi isek ne mutlu bize”

“Gayretlerin için ben teşekkür ederim ama iki gün sonra yine karşılaşmak isterim seninle”

“Neden”

“Yılbaşının üstünden iki gün geçmeden, bu iyi geçmesi için bitmez tükenmez dilekler sıraladığınız yeni yılın hep beraber kan ve revan içinde kaldığını gördükten sonra, beni yeniden mutlu etmek için çabalamanı isteyeceğimde ondan”

“Abi çok kötümsersin ama”

“Yok canım o kadar da kötümser değilim, 2008 yılının sonunda hala bu dünya üzerinde yaşayan insanların, türleri tükenmeyen canlıların olacağından eminim.”

“Çok abarttın ama abi”

“Tamam hadi biraz daha gerçekçi olayım, dünya üzerinde dini, milli ve çıkara dayalı savaşların hiçbirisi sonlanmayacak, mevcuttakiler daha da alevlenecek, üstüne yenileri eklenecek, devletler tarafından silahlara ayrılan bütçe yeniden yükseliş trendine girecek, kuzey kutbundan sonra güney kutbunda da küresel ısınmadan kaynaklı erimenin hızlandığı tespit edilecek, bu yaz büyükşehirlerde su sıkıntısı geçen seneyi de aratacak, tarımda azalan hasat miktarı tarım ürünleri fiyatlarını arttırmaya devam edecek. Siyasi çalkantılar ve azalan rezerv petrol fiyatlarını tavan yaptıracak. Bu iki fiyat artışı tüm dünya ekonomilerinde enflasyon artışına neden olacak. Yükselen faizler zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak. Üretimlerde teknoloji artışı istihdam miktarını azaltacak ve kentler işsiz kaynayacak. Zengin ülkeler fakir ülkelerden kendilerine yönelecek daha büyük göçlerden kaygılanarak ülke ve birliklerini daha da dışarı kapalı hale getirecekler. İşsizlik ve fakirlik artıkça insanlara sistem dışında umut vaat eden dini ve milli söylemler çekim merkezi haline gelecek. Linçler, suikastlar, çeteler, derin mekanizmalar yaşamımızın vazgeçilmezleri olmaya devam edecek. Daha kötüsü ortalıkta umut vaat eden, çözüm üreten kişi, siyasi hareket veya parti bulunmayacak. Mesela Baykal büyük olasılıkla CHP’nin başında kalmaya devam edecek. Ha bu arada insanın kendi eliyle yaptıklarını bir kenara bırakacak olursak doğa ana da oldukça gayretli olacaktır. Vakti gelen insanlar ölmeye, onları sevenlerde üzülmeye devam edecekler. Kanser, aids, hepatit gibi hastalıklar tüm hızlarıyla yayılacaklar. Doğal afetlerin de rutinleri gereği süreceğini kestirmekte zor değil. Mesela ben bu sene İstanbul depremi konusunda oldukça büyük bir beklenti içindeyim"

“Abiciğim ben ilk cümlemi tedavülden çekiyor ve umarım 2008’in getireceklerinden en az zararla kurtulursun, demek istiyorum, hadi bana eyvallah”

“Teşekkür ederim sevgili arkadaşım”

* Yeni yılın hepimiz için mutluluk getirmesini dilerim (Artık ne kadar inanırsanız)