Yeni yıldan beklentiler

Yeni bir yılın başlangıcında bir önceki yılın gerçekleşmeyen temennileri ve hayal kırıklıklarını bir kenara bırakarak hayatın her alanında daha iyi şeylerin olmasını dilemek adettendir. Geleceğin daha güzel olacağına inanmak, aşırı iyimserlik veya bir aldatmaca gibi görünse de umutların yeniden yeşermesi ve eski arzuların yeniden canlanması için gereklidir.  

Dünyada yeni yıl beklentilerini ortaya koymak amacıyla yirminin üzerinde ülkeyi kapsayarak gerçekleştirilen bir araştırma, en yaygın yeni yıl beklentisinin “daha fazla para kazanmak” olduğunu ortaya koymuştur. Sonraki beklentilerin de “daha iyi para biriktirmek ve daha iyi bütçe yönetimi” gibi para ve maddi kaynaklar ile ilgili olduğu görülmüştür. Maddi kazanç dışında en fazla beklentinin daha sağlıklı yaşam olduğu araştırmadan çıkan diğer bir sonuç olmuştur. Elde edilen bu sonuçlar, dünyada yaşayan küresel ekonomik krizin insanların gelecekle ilgili beklentilerini ciddi manada etkilediği ve farklı arayışlara ittiğini göstermiştir.  

Ülkemizde böyle bir çalışma yapılsaydı ne gibi sonuçlar elde edilirdi bilinmez ama gerek günlük hayatta çevremizde karşılaştığımız ve gerekse de medyadan takip ettiğimiz olaylar toplumun yeni yıldan beklentisinin özellikle maddi konularda benzer olacağını göstermektedir.  

Geleceği bilmediğimiz halde olası değişimlerin tahmininde bulunmak ve bunlara dayanarak olayların öngörüsünde bulunmak beklentilerin oluşmasını sağlar. Beklentilerin gelecek bir zaman sürecinde gerçekleşme olasılığı ise aslında geçmiş yıl veya yılların iyi yapılmış muhasebesinde gizlidir. Geçmişe yönelik iyi yapılmış bir muhasebe, beklentilerin içindeki umutsuzluk, korkular ve endişelerin azalmasına yardımcı olarak sağlıklı bir yaşamın oluşmasını sağlayacaktır. Aksi takdirde hayal kırıklıkları hayatın bir parçası gibi yaşamın her alanında görülmeye devam ederek ruh sağlığının giderek bozulmasına neden olacaktır.  

Hayal kırıklılıklarının umutsuzluğa sürüklenmesini engellemenin en kolay yolu, özellikle ekonomik, siyasi ve sosyal konulardaki beklentilerin toplumun koşulları ve hayatın gerçekleri göz önünde tutularak gerçekçi beklentiler yapmaktan geçer. Geçmiş deneyimler, toplum yapısını iyi analiz etmeden yaratılan beklentilerin hayal kırıklığıyla sonuçlanmasının kaçınılmaz olduğunu birçok kez göstermiştir. Ancak, bu hayal kırıklıkları bile beklentinin aynı zamanda değişimin en büyük etkenlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Bu da iyi yönde değişim için beklenti çıtasının yükseltilmesini zorunlu kılmaktadır.  

Yeni yıla girdiğimiz bu günlerde, geçmişe takılı kalmadan ders çıkarma bilinci ve becerisini göstermek, hayatın her alanında meydana gelecek değişimin toplum refahına olumlu bir şekilde yansımasını sağlayacağı unutulmamalıdır.