Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '13

 
Kategori
Deneme
 

Yeni yılın ilk günü

Yeni yılın ilk günü
 

Yeni yılın ilk günü. Saat 09.00. Dışarı çıkıyorum. Sokakta kimsecikler yok. Hava mis gibi. Sadece kuşların cıvıltıları ve kendi ayak seslerimi duyuyorum.

Sanki tüm sokak uykuda. Balkonlara bakıyorum, ne bir çay içen var, ne dışarıya bakan. Her yer sıkı sıkı kapalı. Tıpkı filmlerdeki gibi, terkedilmiş şehirlere benziyor.

Biraz daha ilerliyorum ve nihayet karşıdan bisiklete binen bir çocuk geliyor. “Oh be” diyorum “benden başka uyananlar da varmış”. Sonra bir polis arabası geçiyor yanımdan. Bu arada köşedeki simitçi de gelmemiş, çiçekçi de.

Caddeye vardığımda bir kaç kişi ve araba ile karşılaşıyorum. Bir kadın telaş içinde yanımdan geçiyor. “Bu sakinlikte, telaşlanacak ne ola ki?” diye soruyorum içimden.

Sonra yıllardır hiç duymadığım bir ses duyuyorum. Yaklaşık 30 yıldır aynı sokaktan geçerim, ilk kez bugün bir uçak sesi duyuyorum. Hayretle başımı kaldırıp bakıyorum. Meğer buralardan da duyulurmuş bu ses. Öyle trafiğin gürültüsüne yenik düşmüşüz ki uçak sesi bile duyamaz olmuşuz.

Derken caddeye iniyorum ve bekleyen sarı dolmuşa biniyorum. Cadde hiç bu kadar boş olmamıştı doğrusu. Dolmuşta tek müşteri ben. Şoför, kağnı arabası edasıyla sürüyor arabayı. Durumu çok ironik buluyorum. Caddenin en işlek zamanları, ki bu her zamandır, neredeyse 10m’lik mesafeyi bile son gaz almaya çalışan dolmuş şoförleri geliyor aklıma. Oysa şimdi bomboş, normal hızında gitse 5 dakikada gitmem gereken yere ulaşacağım. Bu hızda ise neredeyse 15 dakikada hala gelemediğimizi fark ediyorum.

Neyse, sonrasında bir kaç kişi biniyor da şoför insafa gelip hızlanıyor. Sonuç, idare eder. Çok gecikmeden ulaşmış oluyorum. Sahile iniyorum. Orada da sakinlik devam ediyor. Arkadaşlarımla sohbete dalıyorum. Öğleye doğru etrafta insanlar çoğalıyor. Belli ki uyuyan şehir, yavaş yavaş uyanıyor.

 

Çimen Erengezgin

 
Toplam blog
: 164
: 608
Kayıt tarihi
: 08.09.11
 
 

Yazar ve Yoga Eğitmeni ..