Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Yeni yüzyılda modernizm, Türk Modernitesi ve Araplaşma üzerine notlar.

Yeni yüzyılda modernizm, Türk Modernitesi ve Araplaşma üzerine notlar.
 

Bu topraklardaki inanç geleneği bugün ekonomik zorluk zemininde para zoru ile değiştiriliyor.


Türk Modernitesi, kökleri orta Asya bozkırlarına dayanan bir göçebe kültürün, toplumsal oluşun, inanç sisteminin bugünlere gelmiş halidir. Göçebe kültürünü bu denli yaşamış, yansıtmış başka bir topluluğa rastlayamazsınız. Bu kültürün en belirgin özelliği izlediği yollar boyunca kendisinden olmayanlarla kurdukları ilişkilerde saklıdır.

Bu ilişkinin en ayırt edici özelliği de kendisinden olmayanlara gösterdiği kabüldür, onları komşu sayma ve bir arada yaşama geleneğidir. Çöllerden gelen Bedevi kültürün, kendisi dışında her şeyi yok ederek onun olan her şeyi kendisinin görme yaklaşımı ile göçebe kültürünün biraradalık yaklaşımı yüz seksen derece zıttır. Bedevi kültürü, kendisi için kardeşini, kardeşi ile birlikte ailesini, ailesi ile birlikte komşusunu, komşusu ile birlikte mahallesini, mahallesi ile şehrini ateşe atmaktan çekinmez.

Bu yaklaşım Ortadoğu’da hem dinlerin ortaya çıkışını hem de bu dinler için birbirini yok etmeye yemin ve azmetmiş kitleler ve ulusların varlığını açıklar. Anadolu kültürünün geldiği Şaman kökler ise doğayı savaşının aracı saymak yerine onunla işbirliğine yönelir. Ölüm gerçeğini kabulleniş şeklinde de bu kabul vardır. Doğa, bir Şaman için kendisinin ve çevresinin yaşama, iyileşme ve oluş nedenlerinin toplamına denk düşer ki bu da doğaya ve çevresine bakışını belirler.

Göçebe topluluklarının göç yollarından geçişlerinde bazı dönemler yürüttükleri savaşlar hariç top yekün yok etmeyi içermez. Bunun yerine yaşatma, işbirliği ve devamlılık esastır. O tarihi dönem bağlamında bir arada yaşama isteğine duyulan bu saygı bugüne kadar bu topraklardaki yaşam tarzını kullanarak, yaşayarak gelmiştir.

Osmanlı’nın yaklaşık yedi yüz yıl boyunca inançlarının adı aynı olmasına rağmen Arap ve Bedevi kültürü ile bir türlü aynılaşmamasının nedeni budur. Osmanlı o denli geniş bir inanç hoş görüsüne sahiptir ki fethedilen topraklardaki değişik inançlara ve farklı kökenlere yönelik top yekün yok etme politikası izlememiştir.

Kendinden olmayan her düşünceyi, inancı ve kökeni yok etme kültürü Orta Doğu ve Arap kültürü ile özdeştir. Tarihi gelişimi içerisinde bu topraklar ihanetin ve entrikanın merkezi olmuşlardır. Son yüzyılda ortaya çıkan eğilim bu topraklarda ortaya çıkan bu enerjinin başta Anadolu olmak üzere Orta Asya, Afrika ve Dünya’nın diğer bölgelerine yayılma eğilimidir.

Bu kültürün en belirgin özelliklerinden birisi de geçici olarak her şey olabilme görüntüsü, her şeye karşı hoşgörülüymüş görünebilme yeteneğidir. Bu nedenle günümüzde Amerika gibi dinamizmin merkezi bir ülke ile bile işbirliği yapabilmektedir.

Uzun vadede amaç Anadolu aydınlanmasının, özgürlük yaklaşımının önünü keserek Araplaştırılmasıdır. Bu gerçek, tehlikenin Avrupa sınırına dayanabileceğini gösteriyor. Bugün hazırlanan zeminler üzerinde gelecek yıllarda daha radikal Vahabi görüşlerinin iktidar olması gerçeği Avrupa ve Amerika için ürkütücü olmalıdır.

Bu topraklardaki inanç geleneği bugün ekonomik zorluk zemininde para zoru ile değiştirilmek istenmektedir. Anadolu geleneği ve aydınlanması Yunuslar, Mevlanalar, Çanakkale Savaşları kısacası yakın tarihimiz ve Osmanlı tarihi yeniden yazılarak Arap kültürü geleneği içine alınmaya çalışılıyor.

Yakın on yılda biriken bu enerjinin nereye gideceğini ve dönüşeceğini göreceğiz.

<ımg id="myphoto" src="http://photos-e.ak.fbcdn.net/photos-ak-snc1/v2121/182/61/660410942/n660410942_2412228_625.jpg">

Şaman ya da Kam ruhlarla insanlar arasında iletişim kuracağına inanılan kişidir.



Törenler
Şamanizmde törenler de genel olarak ikiye ayrılmaktadır ; belirli günlerde yapılanlar veya önceden belirlenmemiş törenler. Bu törenlerde, çeşitli halkların inanç, gelenek ve göreneklerine göre farklılıklar olmakla birlikte mutlaka kurban adeti vardır.

At ve koyun dışında kan akıtılarak sunulan kanlı kurban bilinmemektedir. Kutsal sayılan bir yere bir değere bir şey sunmak, eşya adamak, şamanın davuluna, kutsal ağaçlara bez bağlama ; çeşitli maddelerden yapılan tanrı tasvirlerine (töz, ongon, tangara, eren ) yemek sunma, ateşe içki dökme ya da atma kansız kurbandır.

Kansız kurbanların bir başka biçimi de ruhlara adanıp kırlara salıverilen hayvanlardır. Şamanlıkta kurbansız tören de, törensiz kurban da yoktur.
 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..