- Kategori
- Şiir
Yenibosna bit pazarı
google imaj
caanım Kassımpaşa
belden aşağını yiyeyim senin,
maalumunuz Kasımpaşa Bit Pazarı’nı
daha önce yazmış idiydik,
bu kez de
Yenibosna Bit Pazarı’nı yaazalım
,
şeytanım o neydi öyle be yav
Caddebostan Migros’tan küçük bir avm
otoparkında sözde antikacılar,
çok it gördüm
çok bit gördüm
çok Çingen gördüm
vallaa böölesini göremediydim,
bu denli aşağı
daha aşşaağı
b6 = bodrum altı katlara inin
toplumsal katmanlarda
paçavra lümpenleri geçin
ezilenleri geçin
kaybedenleri geçin
marjinalleri geçin
ayralları geçin,
yaav daha da beteri var imiş
bilemedik
cehaletimizi bizzat
cümle aleme teşhir ederiz
,
açlıktan nefesi bile kokmuyor
Koç rölü oynayan bir hötöröf koyun,
(başka bir hanımcık satamıyor
Müslüman mahallesinde tesbih,
çünkü oltu taşı
kahve tesbihi
çekişine gelmiyor, )
çirkinlik vaa, çirkinlik vaa
amaa ve lakin böölesi nassı vaa
anlamiyem
ve hepsi Hürrem Sultan rolünde
dizi moda ya
sırıtıyor yağları kırışları bönlükleri
Equus tarağında kelebek misali
,
erkekler desen
anoz degil, inpotent degil
uuzing göremeden ölenler cemiyeti has üyeleri,
(ne edebiyattı ama
bunu anlayan bana not atsın,
yağdı yağmur çaktı şimşek
şiirlerimi imzalayacaam),
ellere var da, bize yoh mi
yooh mi yooh mi
elleri var da bize yooh mi?
ahan da bu
üzerine bastın
ayağını kaldır
aman feçes bulaşmasın
,
12 (yazıyla on iki) saat dikildim o alemde
bi siftah bulamadım
gün akşam gün akşam
gün akşam oldii
ellere de yoktii
bize de yohtii
İbo’ya bilem yoohtii
,
gidişi boşvereyim
tersine bantını sarıim
biraz da
geri dönüşün
,
sokak ilmini bilen
benim gibi sokak piri
amma benden çok çok daha aristokrattan
yanimkilim
epeyi yukarıdan aşşağı düşmüş bir abim
tesadüfün iğne deliği
tezgah komşumdu
hem de beni oraya çağıran adam
Fransa turunda olduğu için
artı
onun yerine tezgah açtığım için
,
bindik 73 nolu helk otobüzüne
ahan da, saniye bir
ofsayt bir, gol iki, lümpenlik üç,
bir genç kız
oturmak için yerini verdiği
ortadan yukarıda yaşlı bir bayana
anlatmaya başladı
evinden bir arkadaşınının
cep telefonunu nasıl yürüttüğünü:
şıklar çok:
bir: hanım para arıyor
iki: hanım erkete
üç: hanım cumartesi akşamı menisi arıyor
graffiti yazdıracak
frotörlere mesaj çekiyor altyazı
,
15-20 duraklık süreçte
her durakta
insanlar daha bir Taksimli
daha bir medeni oluyorlardı,
kuyrukta önüme geçip de, arkaya postaladığım
dilenci çingen hanım dahil,
şimdi gelsin Marx
şimdi gelsin Adorno,
anlatsın bana
alaturka lümpen proleteryanın
bu kimliksel Godot arayışını,
benim izahım basit:
doğruyu herkes biliyor
hem de domuz gibi
ama kulak arkası yapıyor
gerekince lazımlık olur diye
,
açıkçası:
bu ne doğu
bu ne batı
ne de oryentalist / tanzimat davranışı,
bu resmen 3. liberalizm deliğinin
bir toplumsal vakum gibi,
bir sülük gibi,
halkımızın ahlakını
ve
dinini nasıl yuttuğunu imler,
ilk önce bizde imler
sonra Mısır vesairede imleyecek
absürdlükte öncüyüz ya
,
breh breh breh
kalemimden ishal kanı damladı bee
,
şaka bir yana:
bu satırları bana yazdırdığı için
tüm İstanbullu olmayı reddeden
o gariban taşralılar
o gariban Alamancılar gibi
kazanacak bir şansı bile olmayanlara
çook teşekkürler
,
zaten
akıllılar ve bilgililer
aptallardan ve cahilllerden
öğrenir
tersi pek mümkün / vaki değil tarihte,
olsaydı
devrim bu denli imkansız olmazdı
liberalizm bu denli mürit bulmazdı
,
halkımız, yani ben, yani biz için 3 defa:
kahrol kahrol kohrol,
Nazım için kahrol
Deniz için kahrol
Reha için kahrol,
sonuncu bedeli bizzat önümüzdeki günlerde
gayet yakinim
hatta bizzat kendim olan
halkimizdan tefeci faiziyle
tediye ettireceğim,
öl lan halkım
sahteni öl
ve
asıl yaşama başla