Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '08

 
Kategori
Deneme
 

Yeniden kırmızı

Yeniden kırmızı
 

Kırmızı pabuçların ayağımdan çıktığı gün.. Kapıda bıraktığımda öylece bekleyen, içeri alınmamanın verdiği kızgınlıkla kıpkırmızı, al al pabuçlarım..

Rast çekmiş içinden derin hüzünlere yataklık eden kalp duvarlarının arasına sıkışan bir akıl dürtüsü kadar yorgun ellerim. Renkleri cümleleri malzeme yaparken yitirdiklerini hesaba katmaktan çekinmiyor sevgilerim. Hep beklerdim , hep beklerdim ki bitmesin çekirdek sıfatını uydurduğum aile resimlerim.

İşte “ben” kullandığımız cümleler hep aynı aksiyle dans ediyor gülümsemelerde. Aslında uzaklardan gelmiştim. Uzun zamandır uzak yollar kat eden ayaklarım, eşikten kendini bir solukta içeri bırakıvermişti; korkma ne kelime, aşikardı gözlerimdeki alev, içimdeki tükenmiş sabır, sabun kaygınlığında ve her seferinde aynı rüyadan bozma , sudan ucuz kifayetini nerde bulur diye yorduğum hayaller…

Boşluklar doldurulamazdı, doldurulabilseydi “boş” olan olmazdı..

“Doldurulabilen” derdik ona, çekinmeden.

Özlemiştim, bir avazda kucak açmayı, kapılarımın ardına kadar sarılmayı, kuşların kanatları gibi çırpan yürek vurgunundan kaçmamayı.

Kırmızı pabuçlarım hala kapıda..

Ne kadar cefa çektirsen de gönül ayrılmıyor senden, isyan etmelerim kime, neye , neden..?

Kime uzanır bu sorular, kim işitir yine senden ayrı ? Dudağının iki ucuna yalan gülümsemeler takıp, karşına çıkan insanın gözü gözünden kaçarak geçenler mi ..?

Soru sormasak daha mı iyi acaba?

Ama yine soru oldu işte!

Doğru cümleleri bulmak , eğri oturmadan da doğru konuşmayı bilebilmek bir hayli zor. Tarife uygun tadı tutturmak mümkün bile değil. Bu yol, bu sefer çok uzun bir yoldu, gelmek de çok yordu.

Ama geldim. Gelebilmek için yola çıktım.. Anlamların ardına doğru. Evet, Sözcükler davullu zurnalı oldu. Şimdi çelişkiler ise, el emeği göz nuru..

Benimki de o hesap hem ağlar hem giderim…!

Dönerken yine ağlarım.

Kapıdan bir nefeste içeri düştüğümde yeleğimi astım, kavuştum.

Sonunda pabuçları dama fırlattım …

Renkler uydu.. Dam alabildiğine kırmızıydı.

Uzatmadan bitirmek gerekti..

Nihayetinde bitti…

 
Toplam blog
: 10
: 561
Kayıt tarihi
: 18.11.06
 
 

Çok şey söylemek mi önemli olan yahut az şey söyleyip dolu dolu şeyler anlatmak mı? Ama ben sade..