Yeniden merhaba!

Ve bir aşkın enkazından kurtulmayı başarıyordu kalbi… Ruhu dalga dalga okyanus mavisindeki o hoşluğun ahenginde tarumar yüzüyordu…

Alaşağı olmuş bütün duygular bir anda gömülüveriyordu sığıntı düşlere.

Yalanmış…

Yıllanmış her şey tiksinti veren çöp tenekesi, ceset morluğundaydı artık hayatında…

O silik yüzü daha kaç kez yitirmeliydi kendinden, daha kaç kez uçup gitmeliydi kokusu

O asi meltemde…

Çoktandır uğrayamadığı kayıp bir indi şimdi gözlerin…

Unutuyordu… Yavaş yavaş alışmıştı; geceleyin sönen gözlerinin karanlıklar arasında kayboluşuna…

Her ne kadar kısık sesli ve etrafında vızıltıdan öteye geçmeyen aşk sözcükleri olsa da torba torba, unutuyordu işte aşkı…

Aşk bitik bir yalan, küllenmiş bir kor olmalıydı şimdi kalbinin derin mabetlerinde…

Bırakabilir miydin saçlarındaki o ince mevsimin serin sularında ıslattığı damlacıkları:

Muamma!

Koklardın oysa içine çeke çeke, doyasıya…

Şimdilerde milyonlarca efsunu aralıyordu parmakları saçlarının arasındaki…

Elleri; kırmızı bir düşe gebe gibi şiş ve kaskatıydı…

Sevimsiz bir gece uğramıştın ona. Tam bu enkazdan “kurtuldum işte, kurtuldum” derken, tam bir şeylere yeniden başladığını düşünürken... :

" O: Soluk sanki bu gün benzim; yoksa aynalar mı bulanık…

Sen:Gözlerim senden uzak diye mi üşürüm… Kırık aynanın gölgesinde sığıntı!

0: Paramparça edilmiş kırıntılara kan izleri vurgun… Paramparça olmuş, aynadaki gözler…

Sen:Gözlerden kanayan benler ve solukları hızlandıkça kaçan sevgili…

O:Umarsızca süzülen, dokundukça uzayıp giden göz pınarlarımdan gecene düş, sokak kaldırımlarına ince bir meltem adım atışın…

Sen:Ardında bıraktığın ruj lekeleri ve yırtık bir fotoğraf, içinde küflenmiş devrim kalıntıları yeryüzüne yasak…

O:Kara kaplı defterin içindeki o hain ferman, o sualsiz yazgı, o adi bir sunak…

Ülkesinde özgürlük halayları çekilsin ister gönlü… Güvercin kanadında senin kokun…

Sen:Kokuna sinmiş biçare yalnızlıklar ve meltemlerini bana taşıyan alçak rüzgârın serin esintisi…

Bir bende kaldın sen bir de sen, benden bana armağan…

Çıldırmış zaman atıkları yüreğimde uysal iki rekât tebessüm…

Çık gel karanlıklardan aşka doğru… "

Yeniden gelmiştin, ilk günkü gibi…Haykırıyordun işte… Rüya bile olsa!

Yeniden MERHABA!


Kemosmalist-2009
Mart-31/Salı