Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '09

 
Kategori
Öykü
 

Yeniden var mısın?

Yeniden var mısın?
 

alıntı


Bölüm 2

Merdivenlerden indi ve resepsiyonun yan tarafında bulunan restorana doğru yürüdü, içerisi pek kalabalık sayılmasa da kış sezonunda bu kadar kalabalık olmuş olması bile ilginçti, ama öyle güzel bir doğallığı vardı ki buranın yaz kış dolu olması normal olabilirdi.

Yemekler açık büfe servis ediliyordu, tepsisine tabağını yerleştirdi gözüne kestirdiği bir iki parça yemekten servisine aldı ve bahçeye bakan cam kenarındaki masaya gidip oturdu.

Yemeğini yerken bir yandan da sevimli bahçeye göz gezdiriyordu, öğleden sonra uyuyup bahçeyi ve oteli gezmediği için biraz pişman olmuştu, ama daha önünde üç günü vardı, nasıl olsa doğaya doyacak ve otele de alışacak birkaç güne sahipti.

Bahçenin ortasında küçük süs havuzunun ucana çıkmış kar beyaz bir kedi ilişti gözüne, öyle sevimliydi ki gülümsedi kedinin güzelliğine ve soğuktan titreyişine.Kurumamak için direnen sarmaşıklar, bahçenin çevresine dizilmiş banklar burası gerçektende huzur veren bir sakinliğe sahipti her detayıyla.

Banklardan birine yerleşen bir çift gördü.Yeni evli yada sevgili olmalıydılar dışarının serinliğine rağmen hiç üşümüyor gibi bankın üzerine kurulmuşlardı.Birbirlerine öyle sıkı sarılmışlardı ki sanki bir adım mesafesi ayrılsalar kopmaktan korkarcasına sıkıyorlardı birbirlerini.Onları izlerken yüzüne yayılan gülümseme biranda hüzne bıraktı yerini.

Yıllar önce bir yaz oda sevgilisi ile kısa bir tatile çıkmıştı, birbirlerine aşk sözcükleri fısıldadıkları, gördüğü çift gibi birbirlerinden ayrılmak istemez bir halde delice sarıldıkları, güldükleri, saatlerce öpüştükleri, aşklarını yeniden hissettikleri muhteşem birkaç gün geçirmişleri.

Düşüncelerinden kurtulmak istedi, çiftten gözlerini alıp başını tabağına çevirdi.Biraz durdu ve başını iki yana sallayıp düşüncelerini boşaltmış gibi yemeğine devam etti.

İçindeki sıkıntıdan sıyrılmasının ardından birkaç dakika geçmeden bu seferde önündeki masaya güzel bir pasta üzerinde yanan mumlarla yaklaşan garsonu gördü.O masada da bir çift vardı ve bu sürpriz erkeğin fikri olmalıydı, çünkü pastayı gören genç kadının gözleri kocaman açılmış ve yüzüne şaşkın bir gülümseme yayılmıştı.Her halde doğum günüydü ve tatili doğum günü sürprizi olarak düşünmüştü ki pastaya bu kadar şaşırmıştı diye düşünürken asıl şaşkınlığı pasta için değil parmağına takılan yüzük için yaşadığını fark etti.

Birden bu anı kendinin yaşadığını hayal ederken gülümsedi.Uzun yıllar süren ilişkisinde hep bu anın hayaliyle yanıp tutuşmuştu.Belki bu kız gibi doğum gününde evlenme teklifi almayı, yada romantik bir yemek de o teklifi duymak, belki de bir kapı aralığında ayak üstüde olsa bu teklifi duymak için yıllarca beklemişti.Oysa şimdi bir otel restoranında kaybettiği günlere yanmış olmanın verdiği derin yalnızlığı atlatmak için kendi başına yemek yiyor ve başkalarının sevincini kendi üzerine yazıp sahte gülüşler ardında pusu kurmuş hüznüyle boğuşuyordu.

Birden daha fazla bu manzarayı görmek istemediğini hissetti, gözleri dolmuş, iştahı kapanmıştı çoktan.Masadan kalktı ve odasına çıktı.

Odasının kapısını kapattı ve engel olmaya çalıştığı gözyaşlarını serbest bıraktı.Kapı arkasında belki yarım saat yere büzülmüş şekilde ağladı.Sonunda kendini toparlayacak gücü buldu olduğu yerden kalktı yüzünü yıkadı, üzerini çıkardı pijamalarını giydi ve yatağına uzandı.Biraz televizyon izlemeye çabalasa da ne aklına bir şey giriyor nede izlediğinden keyif alıyordu.Işıkları ve televizyonu kapattı yumuşak yatağın içine iyice yerleşti gözlerini yumdu ve artık hiçbir şey düşünmek istemediğini hissetti.

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..