Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '09

 
Kategori
Öykü
 

Yeniden var mısın?

Yeniden var mısın?
 

Alıntı


Bölüm 9

Sabah gözünü açtığında saat dokuza geliyordu.Geç kalmış gibi heyecanla kalktı.Bugün cumartesiydi ama çalışmak için erken davranması gerekti.Doğruca banyoya yöneldi bir duş aldı ve kahvaltı hazırlamaya koyuldu.Kahvaltısını alıp yemek masasına kuruldu,televizyon açık ve gazetelerle meşguldü.Biraz daha tembellik edip işlerine koyulmadan önce annesi ile konuşmak için telefon etti.Annesi ile her zaman olduğu gibi sıcacık kısa sohbetten sonra radyosunu açtı kahvesini aldı çalışmaya başladı.Öğleye kadar yoğun bir şekilde çizimleri ile meşguldü.yorulmuş ve biraz dinlemek istiyordu.Manzara karşısındaki koltuğuna oturdu ve sessiz sessiz doğanın güzelliğini izledi.Sehpanın üzerinde her zaman var olan kağıt ve kaleme uzandı.Manzaranın içine yansıttığı huzuru resmetti.Bir saat kadar resimle doğayla dinlendikten sonra yeniden işinin başına döndü.Saatlerce çalıştı.

Akşamüzeri telefonu çaldı.Minedir diye düşünürken tanımadığı bir numara ile karşılaşınca biran açmak konusunda tereddüt ettiyse de telefona cevap verdi.

‘’Alo!...’’

‘’Alo!Küçük hanım…’’

‘’Kimi aramıştınız ?...’’

‘’Özür dilerim sesimi bu kadar kolay unutman çok doğru tabi ki Esra Hanım,Erkan ben…’’

Biran çok şaşırdı,tatilden bu yana birbirlerini arayacaklarını söylemelerine rağmen hiç konuşmamışlardı ve şimdi telefondaki ses Erkandı.

‘’Aa!Siz…Merhaba,kusura bakmayın çıkaramadım biran.’’

‘’Rica ederim hata bende kendimi hatırlatmadım size.Nasılsınız?’’

‘’Teşekkür ederim siz.’’

‘’İyiyim teşekkürler,iş yerinizden aradım ama çalışmıyormuşsunuz bugün bende hazır aramaya niyet etmişken ulaşayım size diye rahatsız ettim kusura bakmayın.’’

‘’Yoo!Rahatsızlık ne demek.Evdeyim ama çalışıyorum sayılır aslında.’’

‘’Tekrar kusura bakmayın çalıştığınızı düşünemedim,böldüm.Bir daha görüşmek temennisi ile ayrılmıştık ama siz hiç aramayınca ben balık yemeği unuttuğunuzu düşünerek hatırlatayım dedim ve sanırım iyi ki aradım çünkü hafta sonları bile çalışıyorsanız balığı bırakın sevdiğiniz şeyleri bile yemek aklınıza gelmiyor olabilir.’’

Esra sıcacık bir gülümseme ile;

‘’Aslında gerçekten öyle,kahvaltıdan beri bir şey yemedim henüz.’’

‘’Güzel o zaman bu akşam balık yiyelim ne dersiniz?’’

Esra biran bu söylediklerinin bu teklife zemin hazırladığı düşünerek utandı.

‘’Şey… ben yemek için demedim yani…’’

‘’Biliyorum tabi ki de yemek için demediniz ama bunu duymam size balık ısmarlamam için iyi bir bahane olmadı diyemeyeceğim.Eğer sizin için uygunsa ve başka programınız yoksa,sizinle sohbet etmeyi isterim?’’

‘’Bitirmem gereken işlerim var aslında…’’

‘’Uzun süre alı koymam sizi,tamam balık dedim diye gelmiyorsun sen peki başka ne istersen onu yeriz.’’

Esra utangaç bir gülümse ile lafı uzatıp naza çekiyor gibi olmamak için teklifi kabul etti.Saat yedide buluşma kararı almışlardı ve hazırlanmak için bir saat kadar zamanı vardı.Nasıl bir yere gideceklerini bilmediği için ne giyeceğine karar vermesi uzun sürdü.Sonunda siyah her durumun kurtarıcısıdır diye düşündü ve siyah eteği üzerine boğazlı kazağını giydi,altına giydiği botlar ve tepeden topladığı uzun saçlarıyla çok sevimli gözüküyordu.Yüzüne biraz renk kattım aksesuarlarıyla tamamladığı kıyafeti ile sonunda hazır olmuştu hazırlanmıştı.

Fazla vakit kaybetmeden sözleştikleri yere ulaşmak için yola koyuldu.Gittiğinde Erkan gelmiş ve onu bekliyordu.Erkanın arabasına geçti ve yola koyuldu.

Nereye gidelim istersin diye sordu Erkan.

Bilmem nereye dersen bana uyar diye yanıt verdi.

Peki,sen gayet şık gözüküyorsun o zaman şöyle şık bir restorana gidelim diye gülümsedi Erkan ve yola devam etti.

Kadın gerçekten çok şık gözüküyordu,garip bir şekilde onu özlediği duygusu içinde yola devam ediyorlardı.

Esra neden bu teklifi kabul ettiğine bile anlam veremiyordu,hisleri aynı ilk buluşmalarındaki teklife hayır demeyişindeki kadar anlamsız geliyordu.Neden burada olduğunu düşünürken gözünün ucuyla da onu izliyordu.Kendisine şık olduğunu söylüyordu ama onunda şıklıkta eline su dökülecek hali yoktu.Siyah takım kıyafeti içine giydiği acık mavi gömlek ve uyumlu kravatıyla,tatilde balık tutmaya gittiği veya otelde son gördüğü adamdan çok farklı ve yakışıklıydı.Bunlar işi nedeniyle giymiş olduğu kıyafetler mi yoksa buluşmaya gelirken mi bu kadar hoş olmak istemişti acaba diye düşünürken,kıyıda pırıl pırıl bir restoran önünde durdular.

İçerisi de dışarıdan gözüktüğü kadar ışıltılıydı.Kapıda karşılanıp denize yakın masalardan birine oturtuldular.

Siparişlerini verdikten sonra sohbet etmeye başladılar.

‘’Nasıl beğendin mi burayı?’’

‘’Evet çok sevimli ve hoş bir yer,tabi birde balığa alternatif yiyeceklerin olması gerçekten iyi oldu’’ dedi ve ikisi bir gülümsediler.

‘’Ee neler yaptın tatil dönüşü,yoğun olduğunu düşündüm aramayınca,bende rahatsız etmek istemedim ya da belki benimle konuşmak istemiyorsundur diye cesaret edemedim.’’

‘’Evet gerçekten yoğun birkaç hafta oldu benim için ve bir süre daha bu koşuşturma devam edecek gibi gözüküyor,neden konuşmak istemediğimi düşünesiniz ki yoğunluktan sadece …’’

‘’Anladım canım zaten hafta sonu bile çalışır halde olduğunu düşününce artık meşguliyetten unutulduğumu iyice anladım’’ diye gülümsedi Erkan.

Bu arada siparişleri geldi ve yemeğe başladılar.Bir süre daha işlerinden tatil dönüşü yaptıkların sohbet ettiler.İkisi de bir günlük arkadaşlıklarında yaptıkları sohbeti özlemiş gibi durmadan bir şeyler anlatıyorlar ve huzur içinde güzel bir yemek yiyorlardı.Saatin nasıl geçtiğinin farkına tatlı isteyip istemediklerini soran garsonun sesiyle geldiler.Yemek bitmiş sohbet uzun uzun devam etmişti.Biraz daha oturduktan sonra kalkmışlardı ve Esra’nın aracının olduğu yere doğru yola çıktılar.

Bu gece için teşekkür ederim hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum dedi Esra.

Bende beni kırmayıp geldiğin için teşekkür dedi adam.

Sana bir kahve ikram etmek isterim en yakın zamanda yeniden görüşelim.

Tabi ki zevkle.

Vedalaştılar ve evlerinin yolundaydılar.

Erkan bütün yol boyunca onu düşündüğünü fark etti evine döndüğünde kendini tarifsiz bir mutlulukta ve huzurlu hissediyordu.



.....................................

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..