Yenildik(mi) dostlar !

Pes ettim dostlar! 5 ayda yenildik. Anladım ki bu ülke nüfusunun çoğunluğu sigara içiyor ve biz bir garip azınlık dövünüp duruyoruz. Havamızı, sağlığımızı, çocuklarımızı korumak için kanun çıkardık; TV beyanatları verdik, afişler bastırdık, fahri müfettişliğe soyunduk, devletimizin yanında olmalıyız dedik. Dedik de ne oldu! İlk 2 ay şemsiyecileri, tentecileri, sonra sobacıları ve şimdi de katlanır cam sistemleri yapan firmaları ihya ediyoruz!

Cumartesi günü sigara yasağının 5. ayı doluyor ve bugünkü manzara ne, biliyor musunuz?

İstanbul Anadolu yakasında bir restaurant. Oldukça şık ve en az 300m2. Açılalı 5 gün oluyor. Bugün öğle yemeğimi orada yemek istedim. İhtişamlı kapıyı açarak karşıladılar ve ilk şok! Bolu Dağı sisini aratır bir duman vurdu yüzüme. Elimle ağzımı kapadım.

"Galiba sigara içmiyorsunuz. Devam edin beyefendi. Az ilerideki kapıdan sigara içilmeyen bölüme alalım sizi!"

Ey benim güzel tanrım! Ya ofisten hiç çıkmayacağım, görmeyeceğim, duymayacağım ya da gittiğim ülkeden bir daha dönmeyeceğim. Zaten ruhum çılgın ötesi. Siyasete, futbola karışmayacağım dedim; ama güncel yetiyor. E her şey de beni buluyor. Diğer kapıdan içeri zor attım kendimi ve döndüm arkama, sigaranın yanında yemek de atıştıran, dumanlar içindeki insanlara baktım! Bu ne büyük aşk tanrım! Yemin ederim, Leyla ile Mecnun böyle bir aşk yaşamamıştır! Kendilerinden geçiyorlar içerken! Bir elinde yanan sigara varken diğeriyle paketi tutuyor. Maazallah kaçar, kaybolur filan! İlla ki öğle tatiline 3-5 sigara sıkıştıracak. Hangi arada yemek yiyor, meçhul! E madem seviyorsun bu kadar, bırakma kardeşim sevdiceğini ! Yut o mis gibi zehir kokan dumanı. Böylece o gitmek istediğin yere de daha çabuk gidersin ve beni de seninle gelmeye mecbur etmemiş olursun. O mis kokan duman soluk borunu okşayarak ciğerlerine insin, kalp ve karaciğer manzaralı loblara yerleşsin. Senden mutlusu yok. İstemiyorum zaten ben. Yok valla kıskanmıyorum. Dumanı içinde tutup çıkarmadın mı sorun da yok. Her yerde iç sigaranı, gönder dumanı en güzel yerleşim alanı ciğerlerine !

Azrail Emlak iftiharla sunar. Sol akciğer, ikinci lobunda kalp manzaralı, sevimli, minik keseler ve bronşlar. Oksijenden ucuz. Ömrünüzden sadece 10 yılcık ve günde 1 paket taksitle !

"Buyrun beyefendi, sizi şuraya alalım."

Alma kardeşim sen beni bir yerlere. Ben bu gördüklerimle sinirden 2 gün bir şey yiyemem!

"Lütfen gördüklerimin bir rüya olduğunu söyler misiniz! Burası her yeri kapalı bir restaurant değil mi? Az önce geçtiğim yer de bahçe filan değil, binanın içi; ama siz sigara bölümü haline getirmişsiniz. Bu gördüklerimin hepsi kanuna aykırı !"

Gözler yine döndü! Yani kesin bir gün başıma bir şey gelecek. Ya işimi bırakıp siyasete atılacağım ve bunların başına belediye başkanı olacağım ya da gidip Patagonya'da yaşayacağım!

"Beyefendi kanunu biliyoruz. Kapalı alanlarda sigara içilmez; ama bakın o bölümü ayırdık. Siz orayı bahçe farz edin ve pencerelerin yarısından fazlası açıksa sigara içilebilir alan olarak kabul ediliyor."

Dersini iyi çalışmış!

"Sen de beni zabıta amiri farz et o zaman! Kanun, kapalı alanlarda sigara odası yapabilirsiniz demiyor. Üç yanın 50%'den fazla açık olacak. Nerede senin üç yanı yarıdan fazla açık olan mekanın?"

"Beyefendi, işte tüm yan ve ön cephenin pencerelerini söktük ve katlanır cam sistemi yaptık. Biz hepsini açıyoruz; ama müşteri üşüdüğü için kendisi kapatıyor. Ama bakın şuradaki cam açık! Üstelik sigara içilmeyen bölüm burası beyefendi. Siz buyrun buraya oturun, bırakın onları."

Yani, kes sesini otur şuraya demek istiyor!

"Güzel kardeşim, bu bölüme gelebilmek için o zehir bulutunun içinde 5 mt yürüdüm. Benim alerjim var. Sigara içilen bölümden içilmeyen bölüme geçildiği nerede görülmüş! Bunu binanın içinde yapmanız suç, camların kapalı olması suç, üstelik sigara dumanının içmeyenlerin bölümüne hiç kaçmaması gerekirken, siz insanları dumanın içinden geçiriyorsunuz ve bu da en büyük suç. Siz hiç kanundan korkmuyor musunuz?"

Benden umudunu kesti ve kapıdan giren bir başka müşteriye yöneldi. Adım şehrin delisine çıkacak yakında. Ben kızdıkça onlar gülecek! Ee, delidir ne yapsa yeridir.

Neyse, sigara odalarımız hayırlı olsun. Balkonlarımızı kapadığımız katlanır cam sistemlerini keşfetti cingözler. Cam var mı, var. Ama hep kapalı. Ah şu tiryaki müşteriler yok mu! Hep onlar kapıyor! İşletme sahibi o kadar da, "Bu camları kapatamazsınız, yarısından fazlası açık olmak zorunda. Ya sigaralarınızı söndürün, ya da camları kapatmayın. Yoksa size ceza yazmak zorunda kalacağız." diyor! Ah bu kanun bilmez tiryakiler! Ne o gülümsediniz mi? Çok mu safım? E ne peki? Şikayet olursa, kontrol gelirse pardon deyip açıyorlardır camları, öyle mi? Hadi ya! Doğru, bizim korsancının erketelerinden de olabilir köşe başlarında. Bence teftişler sık değil, cezalar caydırıcılıktan uzak. Cezayı da göze almış olabilirler aslında. Mühim olan kışı böyle geçirmek ve elektrik sobalarına onca elektrik masrafı etmemek. Bahçesi, açık alanı olmayanın zaten hiç şansı yok(tu). Nisan dediniz mi zaten tüm camlar fora. Yazlık lokantalarda, boğazdaki lokantalarda yine en güzel yerler, cam önleri, bahçeler sigara içenlerin, yemek bahane. Bize de arkalarda mis gibi mutfak ve tuvalet kokusuyla sarmaş dolaş yemek keyfi! Bir de "Sigara içenlere neden ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsunuz?" diyorlar! Bunu da nereden çıkardınız! En güzel, en alâ yerler sizin. İşletmelerin velinimeti sizlersiniz. Rakı-pirzola-sigara üçgeninde saatlerce kaybolup, liracıkları sayan sizlersiniz. Ben bir çorba içip, üzerine de ıspanak yiyip kalkanlardanım. Tabii ki işletmeler sizlere hizmet etmek için, sizin hayatınızı kolaylaştırmak için varlar. Vatandaşın kanunlara uyup, takipçisi olduğu, sigarayı bırakanlara kral gibi davranıldığı; ama içenlere de üçüncü sınıf vatandaş muamelesi yapılan yerler ise Kapıkule'nin ötesinde.

Dünyanın 144 ülkesini görmüş bir seyyah olarak size çağdaş ve modern bir başka ülke daha gösteremem ki insanları konulan yasaları çiğnemek, bir açığını bulmak ve yasakları delmek için böylesine çalışsınlar !

Şimdi bu yasaktan bir şey anlayan varsa beri gelsin. Ve lütfen söyleyin, ülkesini seven bilinçli bir vatandaş olarak sesimi çıkartmayayım mı, bu yaşımdan sonra yumruk yumruğa kavga mı edeyim, sigaraya mı başlayayım, yoksa bu ülkeden gidip de bir daha dönmeyeyim mi? Neydi o atasözü? Ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin.

http://blog.milliyet.com.tr/Kurtulamayacakmisiz_gibi_geliyor_su_lanet_zehirden!/Blog/?BlogNo=217929 Bu işletme 16.12.09 tarihinde belediye tarafından kapatılmıştır; ama kimse ekmeğinden de olmasın, dilerim tez zamanda açılır ve kanunlara uygun işletilir. Teşekkürler görev ve toplum bilincine.

http://www.haber3.com/sigara-yasagi-deliniyor-520505h.htm

http://www.havanikoru.org.tr/sss.html