Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '06

 
Kategori
Sanat Eğitimi
 

Yenilik, üretkenlik, heyecan.. Çini ve Çini sanatı

Yenilik, üretkenlik, heyecan.. Çini ve Çini sanatı
 

Karahanlılar döneminden itibaren görülmeye başlanan, Büyük Selçuklular Selçuklular ve Anadolu Selçukluları döneminde devam ettirilen, Osmanlı Devleti kurulduktan sonra yeniliklerle, yeni dönemle gelişim göstererek varlığı bugünlere kadar devam eden bir sanat, Çini sanatı ile ilgili eğitim alıyorum, bir süredir. Mağazalarda gördüğüm, vitrinlerde hayranlıkla izlediğim vazoları, tabakları, saatleri, tasarladığım modelleri çini ile süslemenin heyecanını yaşıyorum.

İlgilenen, merakı olanların Çini ve Çinicilik sanatı denildiğinde ilk akla gelen İznik'i, Kütahya'yı, ''Çinili Köşk'', ''Bursa Yeşil Cami'', ''Edirne Muradiye Camii'', 2'İzinik Yeşil Camii'' ve birçok tarihi mekanın nakış gibi işlenen çinilerine bakarak, bu işin hiç kolay olmadığını görüyorum. İşin içinde olunca, daha iyi anlaşılıyor zorluklar, emek, detaylar.

İlk aşama, kağıt üzerinde desen çalışması. Çizim yapmaya başlarken, ''kolaymış, bunu yapamayacak ne var'' benzeri kendine güveni gösteren sözlerin, birkaç denemenin ardından, ''aslında, uzun zamandır çizim yapmıyorum, okul bittikten sonra resimle ilgim olmadı'' mazeretine dönüşmesi, fazla zaman almıyor. Düzenli, istekli çalışma yapanların, ilk günlerdeki acemiliği, bir iki hafta sonra fotokopi çekmişcesine, kusursuz çizimlere dönüştürmesi, ardından da fırça kullanılmaya başlanması ile gelişme gösteriyor. Fırça ile ilk aşamada çizilen desenler boyanıyor, incelik kalınlık gölge detaylarına dikkat ederek. İki hafta boyama yaptıktan sonra, seramik fırınında pişirilerek üzerinde desen çalışması yapılacak ''bisküvi'' isimli malzeme ile finale doğru yaklaşmanın üçüncü aşamasına geçiliyor. Zevkli, bir o kadar da dikkat isteyen, çizilen desenin bisküvi üzerindeki hatasız veya fırça hareketleri ile kapatılabilecek kusurlarının, her çalışmada azaldığı bu aşamanın ardından, tabak, vazo, küp, saat, ve diğer çeşit malzemeler üzerinde çalışmanın olduğu, pişirmeden önce ki son bölümün ardından, emek verilip, göz nuru dökülerek, dikkatli fırça hareketleri ile çizilen desenler pişirilerek, sunuma hazır hale getirilmek üzere fırına doğru yol alıyor.

İlk yapılan eserin heyecanı, film şeridi gibi gözler önünden geçen aşamalar ve düşmemesi, görünmez kazaya kurban gitmemesi için sıkı sıkı tutulan Çini tabak....Önce genel bir bakış, hata var mı diye en ince ayrıntıya, şekillere, gölgelere varan bir değerlendirme. Ardından, teşhir salonunda yerini alan birbirinden güzel çiniler. Çok güzel bir his yaratıcılık, ''ben yaptım, bizim çalışmalarımız'', ile başlayıp, sergi için yapılan hazırlıklar, siparişlerle artacak talepler ve iş sahibi olma isteklerinin yer aldığı beklentilerle devam eden cümleler.

Ard arda gelen stresli günler, hayal kırıklığı, karamsarlık yoğunluğunda geçen, ''bitsin artık'' derken, monotonluğu canlılığa, hızlı bir tempoya dönüşen, üretkenliği artıran, ''ben yaptım'' deme mutluluğunu yaşatan bir uğraşı, Çini ve Çini sanatı.

Hayatınızda değişiklik yapmak, yaratıcılığa, üretkenliğe dönük bir uğraş edinmek isterseniz, Çini sanatı ile ilgilenmenizi tavsiye ederim, ''Elim yatkın değil'', ''yapabilir miyim'' endişesi yaşamadan. Yeter ki istek ve kararlılık olsun.

Blognot: Fotoğraf çekimleri ve desteği için, Sevgili arkadaşım Fulya'ya teşekkür ederim.

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..