Yeniye dair

Çocukluğumda yenilerin bize verdiği sevinci, mutluluğu, coşkuyu hatırlıyorum. Yeni alınan bir elbisenin, oyuncağın bende yarattığı o sonsuz mutluluğu unutamıyorum hiç. Yeni alınmış bir ayakkabının yatağın başucuna konulması ve yeni alınmış bir oyuncakla birlikte uyumak. İşte ben her yeni yıla, yeni bir oyuncağa sahip olmuş 1970’lerde yaşayan, çocuğun mutluluk edası ile giriyorum.

Umudu besleyecek, mutluluk, sevinç hissettirecek, kaygılardan uzak yenide hayal kurmak ne güzeldi değil mi? Zaman tekerleği asla geri dönmüyor. Tekerlek döndükçe yaşadıklarımız acısıyla, tatlısıyla belleğimizde yerini alıyor. Olgunluk ve tecrübe zamana bağlı olarak gelişiyor, Eski yaşanmış bir yılın geçmesi, yeni yılın başlangıcı bizi olgunlaştırıyor daha da.

Yeni yılı, Dünyadaki farklı inançtaki insanların kutlama ritueline, bir ilçe müftümüzün farklı bir eleştirisel değerlendirmesine bakmadan ifade edersek eğer, yaşanılan, geçmiş yıldan daha iyi, daha mutlu, daha sevinçli, daha özgür, daha sağlıklı, daha başarılı, daha kazançlı bir miladın adı olsun diyorum.

Zamanı yapamayacağımız şeyleri istemekle geçirdiğimiz söylenir, Oysa gücümüz tüm zamanları zorlar, yeter ki kendi gücümüze dostlarımızın gücüne inanalım. Umudumuzu besleyelim ve onu sürekli güçlü ve zinde tutalım. Yeni bir yıla girmemize saatlerin kaldığı şu kısa zamanda, insan ne yazacağını yeni yılla ilgili ne dilekler dileyeceğini ve neleri temenni edeceğini inanın bilemiyor.
Biliyorsunuz, “yeni yıla nasıl girerseniz o yıl öyle gider” diye garip bir inanış var. Annem geçirdiği kötü bir yıl için gitsin de bir daha gelmesin derdi.
2011 Yılı yine kan, gözyaşı, para uğruna çıkarılan savaşlar, yerle bir edilen ülkeler, mutsuz çocukların çokluğu, umutların ve ocakların söndürülmesi yanı sıra doğal afetlerler nedeni yıkılan binalar, evsiz barksız kalan insanoğlunun durumu ne yazık ki, dünyamızın yüzünü kararttı. İnsanoğlunun bitmeyen ve egemen güçler tarafından sürekli katmerleştirerek çoğalttığı çilesi 2011 yılına da damgasını vurdu.

İnsanoğlunun bitmez tükenmez aç gözlülüğü, egosunu bir türlü tatmin edememesi ekolojik dengelerin bozulmasına ve dünyamızın yaşanmaz bir hal almasına neden oldu. Doğa kirletildi, içeceğimiz su, yiyeceğimiz ürünler zehir saçar hale getirildi. Dünyanın flora ve faunasına olan saldırılar hız kesmeden devam ediyor. Yaşlı Dünyamız artık S.O.S vermeye başladı. Son Yüzyılda tükettiklerimiz insanlık tarihi boyunca tüketilenlere denk düşmektedir.

2012, İnsanoğlunun aklını başına aldığı bir yıl olması dileğimdir. Yaşamın kaynağı sevgi ise sevgi bir tutku, tutku bir amaç, amaç bir şeyleri birileriyle paylaşmaksa, paylaşmak dostluk, dostluk hatırlamaksa eğer, sizi sürekli hatırlıyorum. Yeni yılda da dostluklarımızın daha da pekişmesi ve ebedi olması dileğimle daha nice mutlu yıllara.
Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmişin hatalarını. Yeni bir gelecek sunar bize ve yeni bir başlangıç, tıpkı yeni bir yıl gibi. Savaşın değil barışın olduğu ayrılıkların değil mutlulukların bol olduğu her sevginin karşılık bulduğu, Sevgiyle, Umutla, Neşeyle, Saygıyla, Huzurla, Başarıyla, İnançla, bol kazançla, Dünyanın tüm güzellikleriyle yaşanacak nice yıllara.

Tüm İkizdere vadisindeki ve ülkemin insanlarının her şey gönlünce olsun

Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi