Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '12

 
Kategori
Tarih
 

Yere Batan Sarnıcı, & Yere Batan Sarayı

 Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, M.S 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus (527–565) tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmıştır.

Suyun içinden yükselen mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından Yerebatan Sarayı olarak da anılmaktadır.

Yabancı kaynaklarda geçen Basilika (Basilica) isminin ise sarnıcın yakınında bulunan Ilius Basilikası'ndan geldiği rivayet edilir.

Bugün yere batan sarnıcını gezdim. Uzun zamandır niyetlenip gidemediğim, bir hayli de merak ettiğim bir yerdi.

Merakımda haklıymışım.

Görülmesi gereken bir yermiş.

Doğu Roma İmparatorluğunun en parlak devrinde; 6.yy.da İmparator Justunuanus tarafından yaptırılmış.

Uzunluğu 140 m. Genişliği 70 m. Olan sarnıç toplam 9800 m2 bir alana sahipmiş.

Her sırada 28 sütun varmış.

12 sıra halinde yerleştirilmiş.

Birbirinden 4 m 90 cm. aralıklarla dikilmiş.

Toplam 336 adet mermer sütun bulunmaktaymış.

Her sütunun yüksekliği 9 m. imiş…

Bunlar kapıdaki tanıtım levhasında yazılanlardan bir kısmı.

Ben size gördüklerimi ve hissettiklerimi şöyle anlatabilirim.

İlk merdivenlerden indiğinizde gerçekten ürperiyorsunuz.

Birçok filmde gördüğümüz bir yer olmasına karşın gerçekten ürkütücü.

Ben daha yüksek suların olacağını sanıyordum. Çok yüksek değil ama çeşitli balıklar var.

Sütunlar ışıklandırılmış.

İçeri girdiğinizde bir köşe var orası bana enteresan geldi. Tarihi sultan, padişah giysileri ile belirli bir ücret karşılığı resim çektiriyorsunuz. Gördüğüm kadarı ile bayağıda ilgi görüyordu.

Sonra ikinci ilgiyi de Medusa olan sütunlar çekiyordu…

Onun hikayesi de şöyleymiş:

 Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı Roma Çağı heykeltraşlık sanatının şaheser örneklerinden biridir.

Medusa'yla ilgili mitolojiye dayandırılan birçok efsane bu sarnıcı daha da gizemli kılar.

Bir söylenceye göre Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgonadan biridir.

Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir.

Büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa'nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği zannedilmektedir.

Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı.

Uzun zamandan beri Zeus'un oğlu Perseus'u sevmektedir.

Bu arada Athene de Perseus'u sevmekte ve Medusa'yı kıskanmaktadır.

Bunun için Athene, Medusa'nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokar.

Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir.

Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa'nın büyülendiğini düşünerek başını keser, başını eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanır.

Bu vakıadan sonra Medusa'nın eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği söylenmektedir.

&

Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde iki defa restore edilen sarnıcın ilk onarımı III. Ahmet zamanında (1723) Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır.

İkinci onarım ise Sultan II. Abdülhamit (1876–1909) zamanında olmuştur.

Cumhuriyet Dönemi'nde de sarnıç 1987'de İstanbul Belediyesi tarafından temizlenerek ve bir gezi platformu yapılmak suretiyle ziyarete açılmıştır.

1994 Mayısı'nda yeniden büyük bir temizlik ve bakımdan geçmiştir.

İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan bu gizemli mekâna, bugüne kadar:

ABD eski Başkanı Bill Clinton,

Hollanda Başbakanı Wim Kok,

İtalyan eski Dışişleri Bakanı Lamberto Dini',

İsveç eski Başbakanı Göran Persson,

Avusturya eski Başbakanı Thomas Klestil ziyaret etmiş…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı, müze olmanın yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. (alıntı)

Güzel bir geziydi.

İstanbul’da her gün bir yerleri gezseniz, ömrünüz hepsini bitirmeye yetmez ki…

Tarih burada buram – buram…

Başınızı çevirdiğiniz her tarafta, her gördüğünüz yerde bir tarih yatıyor.

Şaşırıyorsunuz.

Boşuna İstanbul dünyanın en gizemli, en güzel, en merak edilen şehirlerinden biri değil…

 

 

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

 

http://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....