Yere Tüküren Lamalar

Uzun zamandır düşünüyorum. İnsanlar acaba kendilerinden başka kimselerin de bu dünyada yaşadığını ve diğer insanların da haklarının olduğunu ve en azından başkalarına saygı gösterilmesi gerektiğini ne zaman anlayacaklar. Küçük şehirler, kısmen safralarını atmışken bu büyük safralar sanırım genellikle büyük şehirlerde toplanıyor. Büyük şehirler her geçen gün daha yaşanmaz hale geliyor. Yapılan her hareket küçük bir şehir için ayıplama meselesi olup, söz konusu ayıbı yapan toplum tarafından dışlanabilirken, her türlü safra metropol kentlerde normal sıradan hale gelebiliyor.

Öyle insanlar var ki, inanılmaz yasa dışı işlerini büyük şehirlerde yapıyorlar. Hem kalabalık arasında kaybolduklarını düşünüyorlar, hem de utanmaları gereken insan sayısını azaltmış oluyorlar. Hâlbuki utanmaları gereken insan sayısı çok daha fazla artmış olmasına rağmen.

En basitinden çok basit bir trafik kuralını ihlal edip, trafikte sana hakaret edebiliyor. Özellikle Ankara'da yolda giderken sağa ışık yansa da yanmasa da sürücüler mutlaka, sizin geçmeniz konusunda tahrik ediyorlar. Geçmezseniz de hakaretler, küfürler. Herkes Polat, herkes mafya. Kendilerine acayip bir hava katarak güya adam oluyorlar. Bir başka taraftan karşınızda yürüyen yaşı geçkince bir insan; yolun ortasına balgamını atabiliyor. Düşünmüyor ki, kul hakkına giriyor. Benim yürüdüğüm yola mikroplarını saçarak bana zarar veriyor. Yaşına bakıyorsun. Adam gibi duruyor. Ama herhalde kıyafet giydirilmiş bir lama.

Lama'lar bildiğiniz gibi tükürmeleri ile ünlü hayvanlar. Bu hayvanlar dahi kızdırılınca tükürürken bizim Ankaralı lamalar her daim tükürebiliyor. Her yerde tükürebiliyor. O kadar uyarıya, o kadar ikaza rağmen. Bir tükürük tıbbi olarak kişinin mikrobiyolojik birçok özelliğini taşıması bakımından, dışkısından, sidiğinden daha fazla diğer insanları hasta etme kapasitesine sahip.  Ama nerden bilsin lamacık.

Lamacıklar biliyorum bu yazıyı okumayacaksınız. Size uzun gelecek ve sıkılacaksınız. Zaten okur, olsanız bilirdiniz, yere tükürmenin diğer bireylere vereceği zararı. Gerçi okusanız bilirdiniz Hacı Bayram Veliyi, hikmetlerini. Ne de olsa Ankara denince "Hacı Bayram-ı Veli" akla gelir. Gelirde kalır mı bilinmez.

Lamalara.