Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

16 Ocak '09

 
Kategori
Siyaset
 

Yerel seçimlerde İzmir II

Yerel seçimlerde İzmir II
 

Yerel seçimler yaklaştıkça, adaylar da yavaş yavaş netleşmeye başlıyor ve heyecan da artık giderek dozunu arttırıyor.

İzmir Türk siyasi hayatında her zaman önemli bir yer tutmuştur. İzmir ve İzmir halkı “adeta bir Türkiye mozaiği” gibidir. Azınlık nüfusuyla, Balkan göçmenleriyle, özellikle de Anadolu’dan aldığı göçle küçük bir Anadolu görünümündedir.

Daha önceki seçimlerde yapılan bir araştırmada İzmir nüfusunun bir bölümünü Balkan göçmenleri, bir bölümünü ise sırasıyla Erzurumlular, Sivaslılar, Konyalılar, Yozgatlılar, Diyarbakırlılar ve Karadenizliler oluşturmaktadır. Bu nüfusa İzmir’in yerlisi ve Egeliler ve yabancı azınlıklarda ( Ermeni, Yahudi) eklenmektedir.

İzmir’in sosyo- politik yapısında bu grupların tavırları ise önemli bir etken oluşturmaktadır.

Özellikle yerel seçimlerde aday tespiti yapılırken bu yapı daima dikkate alınmakta, Göçmen çoğunluğa, Erzurumlulara, ya da Konyalılara hitap eden adayların bu anlamda “şansıda” artmaktadır.

Yerel seçimlerde İzmir’deki siyasi partilerimizin son durumuna gelince;

MHP aylar öncesinden Büyük şehir belediye başkan adayını belirlemiş ve eski il başkanı Musavvat Derviş oğlu’yla “arenadaki yerini” almış, seçim çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor.

CHP, geçtiğimiz haftalarda “birçok aday adayının bulunmasına rağmen” mevcut başkan Aziz Kocaoğlu ile “yola devam” kararı aldı.

Son günlerde ise özellikle Sayın Başbakan’ın “İzmir’i mutlaka istiyorum” dediği AKP’de İzmir adayı büyük bir merakla bekleniyordu.

AKP’de Büyükşehir için birçok değerli ve tecrübeli aday adayı da “beklenti içersindeydi.”.

Bu adaylar içersinde ise beklentisi “en yüksek” olan üç dönemdir Buca Belediye Başkanlığını yürüten, son dönemini ise AKP’nin belediye başkanı olan Yüksek mimar Cemil Şeboy vardı.

Cemil Şeboy tecrübesi ve birikimiyle 600 bine yaklaşan nüfusuyla Buca gibi “metropol bir ilçenin” çehresini değiştirmiş, başarılı olmuş bir başkan olarak; “Artık Buca’ya aday olmayacağım, bundan sonra hedefim Büyükşehir” diyerek AKP’den “aday adaylığını da” açıklamıştı.

AKP’den Büyük şehir adaylığı için beklenti içersinde olan diğer bir aday ise tüm İzmir'lilerin yakından tanıdığı ve “İzmir’in simge isimlerinden biri” olan Ege Kop. Başkanı Sayın Hüseyin Aslan’dı.

Gerçi Hüseyin Aslan açıkça AKP’den adaylığını açıklamamış, “İzmir bana görev verirse seve seve bu sorumluluğu alırım.” diyerek bütün siyasi partilere açık kapı bırakmıştı.

AKP yöneticilerinin İzmir’le ilgili “bekleyişi ve sessizliği” nihayet sona ermiş, 2004 yılı yerel seçimlerinde aday gösterdiği Taha Aksoy’la “yeniden yola devam” kararı alındı.

Halen AKP İzmir milletvekili olan Taha Aksoy, 2004 yerel seçimlerinde başarılı olamamış, İzmir halkı tarafından da “pek benimsenmemiş” bir isim olarak da algılanıyordu.

AKP yaptığı bu tercihle “eski statükoyu” korumuş, yeni adaylara da pek itibar etmemiş, Taha Bey’i “tekrar arenaya” sürmüş görünüyor.

AKP, CHP ve MHP’nin Büyükşehir adayları artık netleşmiş görünüyor. Bu üç aday kendi aralarında “müthiş bir mücadeleye” girecek.

Akla hemen şöyle bir soru da geliyor: İzmir’de yerel seçim yarışı bu üç aday arasında mı geçecek, başka bir adayın şansı yok mu?

İzmir’de bu üç adaya rağmen “henüz taşlar yerine oturmamış gözüküyor.

Yarışı etkileyecek isimlerden birisi olan Buca Belediye başkanı Cemil Şeboy’un Başbakan’ın ısrarı üzerine bir dönem daha AKP Buca adayı olarak yarışa devam edeceği söyleniyor.

Ancak Sayın Şeboy’un tekrar Buca’dan aday olarak yarışa katılır mı, yoksa başka partilerden gelecek “Büyük şehir adaylığına” sıcak bakar mı burası pek net değil, ancak kulislerde konuşulan Sayın Şeboy’un “İçine pek sinmese de” bir dönem daha AKP’nin Buca adayı olacağı” yönündedir.

İzmir’deki seçimin kaderini değiştirecek bir diğer isim ise Hüseyin Aslan’dır. Sayın Aslan’dan henüz bir işaret gelmemiş, “beklentisi” devam etmektedir. Her an bu üç parti dışından örneğin DSP’den, DP’den bir teklif alabilir ve aday olabilir Bu durum ise adayların şansını her an değiştirebilir.

Mevcut adayların durumlarına bir bakacak olursak;

CHP adayı ve halen “koltuğun sahibi” olan Aziz Kocaoğlu’nun bu kez işi oldukça zor görünüyor.

Aziz başkanın dezavantajları; Halen oturduğu bu koltuğa “seçilmiş başkan” olarak oturmamış olması, İzmirliler tarafından çok sevilen rahmetli Ahmet Priştina’nın geçen zaman içersinde koltuğunu dolduramaması...

Diğer bir dezavantajı ise uzun süredir İzmir halkına yaşattığı “Arsenikli su” çıkmazıdır. Arsenikli su ile ilgili zamanında tedbir alamayan, bu olayı halktan saklayarak, “halkın sağlığıyla oynayan” başkanın bu durumu halka anlatması öyle pek de kolay görülmüyor.

Aziz başkanın avantajları ise; Dürüst ve sağlam karakterli olması, bugüne kadar CHP’nin İzmir’de hep birinci parti konumunda olması, başkanlık koltuğunda halen oturuyor olması Aziz başkanın şansını arttıran faktörlerdir.

AKP’nin adayı Taha Aksoy ikinci kez katılacağı bu seçimlerde “nasıl bir performans sergiler” doğrusu büyük bir merak konusudur.

Taha Aksoy’un dezavantajları;2004 yerel seçimlerinde girdiği yarışı kaybetmesi, AKP ve özellikle de Başbakan’ın İzmir adayıyla ilgili kamuoyunda çok büyük beklentiler yaratmış, İzmir’e yakışır ve her kesimce benimsenebilecek bir aday beklerken, “statukoyu koruyarak” eski adayını tekrar yarışa sürerek “büyük bir hayal kırıklığı” yaratmıştır.

AKP’nin İzmir adayı ile ilgili hem AKP’nin yerel yöneticilerinin, hem de İzmir halkının daha büyük beklentileri vardı. Ancak görünen o ki AKP bu yarışı eski adayları Taha Aksoy’la götürmeyi daha uygun bulmuş.

AKP adayı Taha Aksoy’un avantajları ise; Halen iktidarda olan bir partinin adayı olması, seçilmesi halinde hükümetin bugüne kadar “göz ardı” ettiği, ya da “geciktirdiği” yatırımların daha hızlı ve daha çok İzmir halkına sunulabileceği gerçeğidir.

MHP adayı Musavvat Dervişoğlu’da bu yarışta “en az bu iki aday kadar” şansı olan ve “İpi göğüsleyebilecek bir aday” olarak gözükmektedir.

Sayın Dervişoğlu’nun dezavantajları; Basın ve medyanın geçmişte de olduğu gibi bu şeçim döneminde de MHP’ye ambargo koyması, MHP’nin seçim çalışmalarıyla ilgili haber ve röportajlarda “cimri” davranması.

AKP’nin iktidar desteğinin, CHP’nin mevcut başkanın halen CHP’de olması avantajları yanında, MHP ve adayı Dervişoğlu’nun arakasında böyle bir avantajının olmaması.

Sayın Dervişoğlu’nun avantajları ise; Genç ve dinamik olması, İzmir için İstenen “vizyon ve misyona” sahip olması, mevcut adaylar içersinde statükocu olmayan tek aday olması, yarışa aylar öncesinden başlaması , ortaya koyduğu İzmir’le ilgili projeleriyle İzmir’i laik olduğu hedeflere taşıyabilecek bir “lider” görüntüsü vermesi, sayın Dervişoğlu’nun avantajları olarak görülmektedir.

MHP ve adayının bir diğer avantajı ise; Geçmiş seçimlerde AKP’ye oy veren ve “umduğunu bulamayan” birçok seçmenin bu kez AKP’nin tek alternatifi gibi görünen MHP’ye yönelebileceği de “göz ardı” edilmeyecek bir ihtimal olarak görünmektedir.

Şimdilik üç adayda İzmir koltuğuna “kıl payı da olsa” oturabilecek şansa sahip gibi görünmektedir.

Ancak bu yarışta yukarda da belirttiğim gibi her an dengeleri alt üst edebilecek ve diğer partilerden aday olabilecek adayların durumu henüz netlik kazanmadı.

Kanımca bir Hüseyin Aslan’ın adaylığı İzmir’de “dengeleri alt üst edebilecek” bir durum yaratır.

İzmir’le ilgili biraz daha bekleyip, son durumu gördükten sonra “yorum ve gözlemlerimize” devam edeceğiz.

SONSUZLUK (Osman Özeker).

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..