Yerel seçimlere doğru değişmeyenler

Sayın okurlar ben sorunun tam temeline / özüne / gerçek nedenine çok takıntılı bir insanım. Hiç bir olayın görünür tarafı bana çok şey ifade etmez. Bu da hiç kimse tarafından beğenilen bir özellik değildir aksi iddia edilse de. Şimdi gelelim konumuz olan yerel seçimlere. Bu seçimede yine (her ne kadar krizin, Ergenekon' un ve Filistin' in şu anda gerisinde kalsa da) her zamanki gibi iktidarı ile muhalefeti ile hak ettiğinden daha fazla anlam yükleniyor. Oysa bu seçiminde öncekiler gibi gerçekte çok fazla önemi yok. Sonuç her ne olur ise olsun önemi yok.

Bir seçimin önemi olabilmesi için seçmenlerin düşünce sistematiklerinin asgari düzeyde de olsa matematik gerçekleri süzebilmesi, süzmeyi istemesi gerekir. Eğer seçmenin kendi sistematiği bırakın her türlü kişiye özel düşünce tarzını, sadece matematik olguları bile analiz etmiyor ise bu seçmenin içinden çıkacak tüzel kişiliğin ve o tüzel kişilikler içinden seçileceklerin ne kadar farklı bir anlamı olabilir.

Hangi seçmenin, siyasi partinin birinci önceliği, örneğin İstanbul' un trafik sorununa çözüm bulmak için bir şeyler yapmak yerine tam tersine yapmayarak, bu şehrin geleceğini, barındırdığı doğa ve kültür hazinesi ile birlikte planlamak. Hangi siyasi parti temsilcisi deprem yönetmeliğine uymayan ve/veya bir zamanlar ormanlık araziye yapılmış örneğin Sultanbeyli' deki konutları da su havzasındaki villalarıda yıkıp yerine yenisini yaptırmayacağını söyleyebilir ve hangi seçmen bu partiye oy verir. Hepimiz ve doğal olarak içimizden çıkan temsilcilerimizin tamamı inşaat faaliyetlerine bayılıyoruz. Bayılmıyoruz diyeni de bayılıyor merak etmeyin. Biz hizmet kavramını mutlaka bir inşaat faaliyeti veya bir karşılıksız! yardım olarak algılıyoruz. Oysa ki şunu anlayamıyoruz, biz artık inşaat (viyadük, yol, metro vb her ne ise) yapmadan sorunun temelini çözmek zorundayız, biz artık yardımla yaşatacağımıza, yardıma gereksinim duymayacak nicelik ve nitelikte bir toplum yaratmak zorundayız. Bunu anlayamadığımız, anlamak istemediğimiz için yine vaatler havada uçuşacak ve hatta daha seçim olmadan hayata geçmeye başlayacaklar.

Sonra bir dönem daha geçecek ve bakın biz aynı sorunlarla yine yaşıyor ve bıkmadan yine aynı çözümleri öneriyor ve bıkmadan aynı çözümlere oy veriyor olacağız. Bilmem bir sayın okurum ile olan Efes Pilsen tartışmamızı izliyormusunuz. Basketbol bilgisini ve diğer her türlü teknik detayı boş verin. O tartışmaya sadece mental olarak bakın. Bizler değişime, değişim teşebbüsüne, hatta sadece fikrine bile nasıl yaklaşıyoruz bakın.

Çok umutsuzum.