Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Prof. Dr. İbrahim Ortaş

http://blog.milliyet.com.tr/ibrahimortas

28 Kasım '13

 
Kategori
Seçim
 

Yerel Yönetimleri O Bölgenin Yerel Halkı belirlesin

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ,

Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr

Türkiye yoğun iç ve dış gündemi içinde bu ara en çok konuşulan yerel yönetimler için siyasi partilerin il ve ilçe belediye başkan adaylarını açıklamasıdır. Türkiye'nin büyükşehir belediye başkan adayları o ilin yurttaşları ve yerel dinamiklerden çok siyasi parti tarafından Ankara’dan açıklanıyor. Hatta kimin aday olacağını parti yönetiminden çok siyasi parti lideri biliyor ve açıklıyor. Normal demokrasilerde yerel yönetimlerin yerel halkın tercihleri ve hesap sorabilecekleri bir mekanizma ile belirlenmesi gerekiyor. Yerel yönetimler siyasi parti lideri ve çevresindeki bir kaç kişi tarafından bir tür nepotizm yaklaşımı ile belirlenince ister istemez devreyi para, adamsendecilik nüfuzlu kişiler giriyor. Aynı zamanda yukarıdan aşağıya sorunları ve adayların tabanlarını bilmeden bir nevi dayatma yaşanmaktadır. Bu durum oy kullanan kişinin beyninde demokratik olmayan bir sistemde bir şey çıkmaz anlayışı hakim oluyor. Bu duruda demokrasiye inanmış aktif yurttaş bilincine sahip kişilerde boş vermişlik ve küskünlük duygusu oluşuyor. Hal böyle olunca yerel yönetimler ile halk arasında her düzeyde bir kopukluk yaşanıyor. Şahsen yaşadığım kentin ve ilçenin beni sürece dahil eden, görüşümü alan, bana kültürel olarak bir zenginlik katan, beni değerli kılan bir anlayışla yönetilmesini isterim.

Kentin Belediye Başkanın Kim Olacağına Partiler Değil Yerel Halk Belirlesin

Daha önce de yazdım Adana yaşıyorum hiçbir milletvekili ile tanışmıyoruz. Şimdiki Kültür bakanını hariç tutarsak Adana uzun zaman bir bakan çıkaramamıştı. Adana siyasi olarak milletvekilleri ve belediye başkan adayları hep Ankara’dan tayın edildi. Bu durum Adana’nın sorunlarının yerli yerine konuşmasını sağlayamadı. Çoğu kişi yaşadıkları kentin yerel yöneticilerinin kendilerinin belirledikleri kişi olmasını istiyor ve dışarıdan siyasi parti başkanı tarafından doğrudan atanır gibi aday belirlenmesine çok kırgınlar ancak siyasi kamplaşma nedeniyle de konuyu çok gündeme taşımıyorlar. Ancak aklı başında herkes kenti yönetecek belediye başkanının ve diğer yerel yöneticilerin kendi iradeleri dışında siyaset tarafından yukarıdan belirlenmesinin bir dayatma olduğunu belirtiyor. 

Evet, artık Adananın sorunlarını konuşmak zorundayız. Sorunu politize etmeden Adana’yı yeniden canlandırmak, modern bir cazibe merkezi haline getirmek için herkesin belediye başkan adaylarını sorgulaması ve mümkünse BAŞKAN ADAYLARIMZI biz BELİRLEMELİYİZ demesi gerekiyor. Ankara’da kentlerin belediye başkanı olacak adaylarının belirlenmesine kent insanı ve bileşenleri kendi adaylarını kendileri belirlesin. Genel seçimler ile ülke yönetimini belirleyecek milletvekilleri sistemi yerel yönetimler için aynı olmamalı ki kentte yaşayanlar yarın yöneticilerini sorgulanmalı ve kendisini de iyi terci yaptığı veya yapmadığı için sorgulasın. Adananın sorunlarını bilen, liyakat sahibi, vizyonu olan toplumla iletişimi güçlü bir belediye başkanı Adana için artık kaçınılmaz.  Bu nedenle artık iktidarcılık oyunlarına girmeden gerçekten Adana’ya yeni bir çıkış yapacak vizyon ve strateji sahibi bilen aday isteyelim. Benim açımdan siyasi görüşünden çok Adanalı Mithat Paşanın ifadesi ile aynası iş olan adayı daha çok önemsiyorum.

Kentin Belediye Başkanı Önemli.

Bu bağlamda kentin geçekteki belediye başkan/başkanları adaylarının siyasi parti kimliğine bakılmaksızın kent bilincini ve kenti yönetebilme becerilerini sorgulamamız ve ona göre aday belirlememiz gerekir.

Artık Adana’nın kim tarafından çok hangi birikim ve anlayışla yönetiyor olması daha önemli.

Adana’yı önümüzdeki dönemde yönetecek başkanın doğa çevre anlayışı nedir?

Kent-doğa iklim değişimleri konusunda ne düşünüyor, buna uygun bir kent mimarisi ve planlaması nedir?

Kentin trafik akışı ve çevresel bütünlüğü konusunda ne düşünülüyor?

Kentin sanatsal faaliyetlerini nasıl geliştirecek ve şehrinin en ücra köşesine kadar tiyatro, sergi, konser, edebiyatı nasıl halka tanıştıracaklar. Kent kültürü nasıl gelişilecek.

Yerel yönetimlerin özerkliği ve yerinde sorun çözümü konusunda ne düşünüldüğünün geliştirileceği.

Kent ortak yaşam bilinci nasıl oluşturulacaktır?

İnsan-doğa, kent-sanat felsefi ve estetik değerler konusunda ne tür etkinlikler düşünülüyor?

Adana’nın temel sorunlarına nasıl yaklaşacağız? İnsan ve çevreye saygılı bir belediye nasıl oluşturulacak. Kent insanı yönetime nasıl ortak edilecek. Kent sorunları en alt mahalle biriminden en üst birine kadar nasıl bir görüş alışverişi sağlanacak.

Kent nedir? Büyük kent ne demektir? Kentin sorunları nelerdir? Kent nasıl yönetilir. Tek kişi (tek akıl) belediyede karar verecek yoksa ortak akıl sorunları geniş bir kesimle, yetkili ve konuyu biline uzmanlar ile görüşerek mi yönetilecek?

Siyaset Ekseninden Çok Çukurovalılık Bilinci Yaratmak Gerekir

Sorun doğrudan siyaset ile ilişkilendirildiği için bugüne kadar siyaset tarafından Adana’ya kimin belediye başkanı olacağı belirlendi. Ve anladık ki Adana uzun zamandır ciddi yönetim sorunları yaşıyor. Adana’nın uzun süreli birikimli sorunları nedeniyle yönetmek zor; sadece Anakent ve ilçe belediyeler için doğru aday bulmak değil, aynı zamanda bir bütün olarak Adana’da katılımcı demokratik anlayışı ile sürece yurttaşların katılması gerekir. Ve ayrıca bir Çukurova bilinci de yaratmak ve geliştirmek gerekiyor. Çukurovalılık ruhu yaratılmadan Adananın şahlanması kolay olmayacaktır. 
 Siyasetine bakılmaksızın “kent bilinci olan, kültürel alt yapısı gelişmiş, demokrat, adalet, vicdan ve vizyon sahibi, kapasiteli, yüreği kentin gelişimi için atan kişiler tarafından yönetilmesi gerekiyor. Adana kentinin binlerce yıllık kültürel geçmişi, insan alt yapısı ve birikimi bunu hak ediyor. 

Hepimizin Kentin Sağlıklı Ve Sosyal Gelişimi İçin Çaba Harcamamız Gerekir.

Artık Adana eskilerin tabiri ile “büyük köy” özeliğini de kaybetmiş ve her alanda irtifa kaybederek cazibesini kaybetmiş konumdadır. Anlaşılıyor ki Adana’da yaşayanlar kent konusunda kaygısı olan ve sözü olan hepimizin kentin sorunlarına sahip çıkması gerekiyor. Toplumun her konuda üniversiteden beklentisinin yüksek olduğunu her vesile ile hissediyoruz. Üniversite öğretim üyesi olarak kentin Adanalıların biz üniversitelere kızgın olduğunu biliyorum. Üniversite öğretim üyeleri olarak kente ve bölgeye ilişkin sorunlara daha çok taraf olmamız gerekiyor. Elimizden geldiğince üniversite ve Adana da çevre, eğitim, sosyal ve diğer kamuyu ilgilendiren sorunlarına taraf olmaya ve sahiplenmeye çalışıyoruz. Ancak akademisyenlerin de kendi bilimsel çalışmaları nedeniyle her konuya yetişme şansları da her zaman olmuyor.  

Beton-Odaklı Değil İnsan Odaklı Bir Kent Anlayışı İstiyoruz

Artık açık olarak yaşadığım kente bir yönetim, bir vizyon boşluğu sorunu olduğunu söylersek kimseye haksızlık etmemiş olurum.  Bende uzun yılardır oluşan Adana kent algısı bu şekilde. Ucuz ekmek, ucuz belediye otobüsleri bileti tamam ancak her tarafı kir pas içinde olan, meydanı, yeşili olmayan, sanatsal ve sosyal alt yapısı olmayan bir kent insanı artık mutlu etmiyor. Her tarafta kaldırım taşı değişimi, köşe bucak refüjler yenileniyor. Yol üzerindeki ara dönüş göbekleri her belediye başkanı döneminde değişiyor. Şehrin neresinde bir yapı çalışması olsa önce ilgili belediye başkanın isminin bulunduğu harflerle hizmet ibaresi yazıyor. Şehirdeki Belediyeye ait reklam panoları ve çöp arabalarının üzerlerinde belediye başkanlarının isimlerinin büyük harflerle yazılması bir yana, şehir gerçekten bakımsız ve estetikten yoksun. Bir zamanlar Türkiye'nin 4.'üncü büyük ili olan Adana bugün 9.'uncu sıraya gerilemiş. Kent her alanda gerileme sürecine girmiş ve kent ciddi bir değişim ve ilerlemenin yaşanması kaçınılmaz görülüyor. En azında hiçbir sokağının üzerinde ismi olmayan bir yerde adres sormadan yerinizi tarif edemediğiniz bir kent büyük kent olamaz.

Sonuç ve öneri olarak Adana’da yaşayan bir vatandaş, bir çevre gönüllüsü bir üniversite hocası olarak Adana’nın yerel yönetimine talip aday adayları içinde kent kültürü olan Çukurova’ya yeni ufuklar açacak, dinamik, görgüsü bilgisi olan tercihen seçmek istiyorum. Güneyin en büyük metropolü Adana bu hali milyonlara güven vermiyor. Adana hakkında fikri ve düşüncesi olan her yurttaş kenti yönetecek yetenek, bilgi, beceri ve kültüre sahip adaylara sahip çıkması kaçınılmaz. Bu yetenekteki adayların yukardan aşağı değil aşağıdan tabandan demokratik yolarla belirlenmelidir. Modern çağda artık demokrasi en alttaki insanın sesini dikkate almak ve onların tercihine saygı duymaktan geçiyor. Bir yurttaş olarak, demokratik olarak yönetilmeyi hak ettiğimizi, liderlerimizin bize rağmen aday göstermemelerini bekliyor ve bunu talep ediyoruz. Yerel yönetimleri genel ülke yönetimi gibi yukarıdan aşağıya tanzim edecek olursak o zaman kentlerin ve kültürü ve renkliliği kaybolur ve her şey tek eksenli olur. Bu durum insanlığının ve doğalının sağlığı ve sürdürülebilirliği için çok kötü ve öldürücü olur.

Bize demokrasi ve birlikte yaşama kültürü ile yönetme ve yönetilme yakışır.

 

26 Kasım 2013 Adana

 

 
Toplam blog
: 190
: 1163
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

1985 yılında Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nde mezun oldum. 1986 yılında Şanlıurfa Köy Hiz..