Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '16

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yerkesik Kerimoğlu Türküsü ile evi yeni işletmeye açıldı

Yerkesik Kerimoğlu Türküsü ile evi yeni işletmeye açıldı
 

İşletmecisi Murat bey, Gazeteci yazar Rifat Kalakoğlu ile birlikte.


   Bu kez herkes hayırlısı inşallah çalışır, sahip çıkılır dediler. Bu kez işletmesinde görüp tanıştığım, dostluğumuz ve sevgimizin başladığı işletme sahibi Murat Çakır. Murat beyin doğa turizmi ile hem doğaya, hem de  insanların o yerlerden güzelce yararlanmasını sağlayacak girişken bir ruhu, duygusu var. İşletmeci öyle olmalı. Girişimci ruhu başka olmalı ki, önce sevsin.

Kerimoğlu Türküsü evinin işletmesinin bu denli güçlü ve o duyguya sahip olması yani Kerimoğlu evinin kendi öyküsüne ve ruhuna, karakterine uygun oranın çalıştırılması, işletilmesi oldukça mühim.

Tanıştım ilk defa  bu duyguları uyandırdı. Çünkü Kerimoğlu Türküsü Evi öykünün geçtiği yerin adıdır. Restorasyon öncesinden bu yana heyecanla ve ilgiyle izlemekteyim, takip etmekteyim.

O günkü koşullarda diyelim Yerkesik Belediyesi’nin insiyatifinde kalmıştı. Belediyenin insiyatifinde kalan yerin asılında o günden bugüne belediyenin kendi kültürel dokusu ile oraya birkaç eleman vererek çalıştırmasını da öngörmüştüm.

Söz tam da buna gelmişken, daha önceki işletmelerde karşılaştığım bazı sorunlar yaşandı. Aslında sorunun yaşanmaması için belediye ile yapılacak protokol ve sözleşme maddelerinde yer alması çok daha önemli tabii ki.

Neydi  işletmelerin belediye ile yaşadığı sorun? Örneğin su meselesi. Bahçesinde kullanılacak suyun çiçek, sulama gibi bu suyun Belediye tarafından karşılanması istendi veya öyle bakıldı. Belediye ise hayır işletme vermelidir, gözüyle baktı.

Burada harcanacak su her şeyden önce ne kadar tutacaktır? Buraya  ziyarete gelen insanlar bu yeri görmek, türküye konu olan yeri gezmek için geliyorsa, oranın güzelleştirilmesine Belediye’de destek vermelidir. Ve kaç kişi geliyor ki? Günde on, on beş kişi. Buranın çalıştırılmasından ne kadar kazanılacaktır?

O nedenle biraz da ötekileştirmemek, itmemek gerekir. Bu yere sahip çıkan anlayışlara, işletmelere destek olmak, sahip çıkmak gereklidir. Topluma mal olmuş, topluma kazandırılmış bu yerin yaşaması, çalıştırılması mümkün olabilsin. Yaşatılabilsin.

Kaldı ki Belediye’nin insiyatifindeki bir yerdir burası. Belediyeler bu yerin bahçesinde kullanılacak suyu söz konusu yapmaması gerekir, diye bakıyoruz...

Bunlar çok önce duyduklarım, yaşadıklarım, izlenimlerim.

Şimdi  yine bir su deposu gördük orada.  Sanırım,  Murat bey  su taşıyacak, oraya  getirecektir. Oranın güzelleşmesi için her türlü çabayı önce gönül olarak vermektedir.  Biz bunu  şimdilik Belediye ve Murat beyin arasındaki bir iş olarak bırakalım.

Ayrıca oranın çalıştırılması ile ilgili açılışı yapan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş’e bir kez daha ilettim. Muğla’da merkezde yapılan etkinlikler araçlar ile  halkı buraya taşıyarak şu Kerimoğlu Evi’nin  vadiye uzanan geniş bahçesinde yapabiliriz.  Kerimoğlu Türküsü evini Muğla’yla buluşturmak gerekir.

Biz Kerimoğlu’nun öyküsünden yola çıkarsak, aslında tam olarak bir asır öncesi yaşanmış bir olayın perde arkasındaki kesin bilgilerine rastlanmaz. Ancak restorasyon yaparken Ertuğrul Aladağ’ın yaşadığı veya çevrede edindiği kesitler, Altınsoy’un torun kuşağı olarak  belgelere en yakın duruşu ile çıkardığı kitap Kerimoğlu, Mehmet Ali Eren’in araştırması, Ünal Türkeş’in duyguları ile sergi salonunda,  müze kısmında bir takım verilere rastlanır, sergilenir.

Kerimoğlu Türküsü’nün öyküsü bir yana,  ben türkünün topluma mal olması ile heyecan duydum.  O yerin direltilmesi, bununla daha çok ilgilendim.

Muğla yöresinde çıkan türkülerin temelinde hep sevgisizlik, cinayet ,hoşgörüsüzlük vardır. Aslında üstünden geçen bir asır bizi medeniyete daha çok yaklaştıracağına, birbirimizle kaynaştıracağına bugün bakılacak olursa yine cinayetler,  sevgisizlik, hoşgörüsüzlük vardır.

Burası geniş bir vadiye uzanmakta, geniş bir bahçesi vardır.  Gezip dinlenmek, doğayla baş başa olmak için fevkalade bir yerdir.

Köy havası, kuşların, ağaçların, börtülerin, duyguların   vadiye uçuşu oldukça etkileyicidir.

Yeni işletme sahibi Murat Çakır yakın mahallemizden Yenice ‘den. O gün açılışı bir hayli gönülle, emekle  yapmıştır.

Bir şeye değinmek isterim. Hep yaşanır, yaşamaktayız niçin? Giderek yalnızlaştırılır, neredeyse terk edilir,  yerlerimiz, kültürel değerlerimiz, varlıklarımız…

Oysa ki desteklenmeli, girişimcilere, varlıklarımıza sahip çıkan bir anlayış çizgisini  daha çok belediyeler geliştirmelidir, üstlenmelidir.

Belediyelerin çizgisindeki bu geçişi genel olarak görebilmiş değilimdir. Belediyeciliğin çok daha farklı çizgisinde kalınıyor.

İlk defa oradan güvenle, bilinçli ellerde diyerek ayrıldım.  Kerimoğlu Türküsü evi yaşatılmalıdır. O dönem bu işi canla, başla , heyecanla kucaklayan  eski belediye başkanı Mustafa Karadağ oraya coşkularını, heyecanlarını katmıştır. Aynı heyecanlarla,  belediye başkanlarınca sahip çıkılsın çok görmek istediğim şey olmuştur.

Seviyorum bu yeri sizi de ülkemizin her köşesinden yolu buradan geçen, geçecek olan bu mütevazi sade,   köy havasını “Kerimoğlu Türküsü ve Öyküsü’nü” yaşamaya davet ediyorum.

Bir öyküdür ki aşk, aşk burada Karadağların sandal bitkilerinin içerisinden güneş ışığıyla yükselmiştir. Çığlıkları türküye söz, gönüllere içli yakıcı, ağıt olmuştur.

Yeni işletmeci sevgili  Murat Çakır kolları sıvadı bu işe girdi. Hayırlı, mutlu olması dileklerimi iletiyorum. İşletmeye girerken bir yere güvenilerek elbette girilmiyor, işe kollar böyle sıvanmıyor.

İşletmeci burayı derleyebilmek, toplamak için bir hayli maddi, manevi emek harcamıştır gördüm. Bir tek şeyi irdeleyebilirim. Evin  gerekli yerlerini ahşap(daha açık) tonda bırakması yöresel olguyla daha çok bütünleşen bir tarzdır. Koyu olmuştur…

Kerimoğu Zeybeğinin bitkilerinin kokusuna karışmış bir aşk öyküsünün vadiye uzanan sonsuz içli duygusunu, çiğini yaşamaya bekliyoruz…

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..