- Kategori
- Şiir
Yeşil bir kapı
Yeşil bir kapı
Açık
Yeşil bir kapı yüreğin
Güz gelmişken çoktan
Dalının ucunda yeşeri veren
İnce bir çam yaprağı gibisin
Kalbim hep seninle
Tek bir gün içinde açıp solup
Yitip gitme ne olursun
Geç kalınmış bir hayat
Ne karabatak ne de aylak bir martı
Açmayacak hiçbir zaman çiçek olmayalım
Sardunya gibi arsız olalım
Dal verelim yaprak verelim her yerde
Çiçek aç diyelim birbirimize
Su ışık ısı buldukça
Açıp dur çiçeklen diyelim mesela
Fırtınaya kapılıp giden kırlangıçların ardınca
Yeni harf yeni sözcük bulalım
Kamış bir kalemin ucunda
En çok sevgi sözcüklerine
Kanat açalım
Körce değil hayata
Duyarak duyurarak girelim
Dingince ve derin
Bülbül sesleriyle
Bir ulu bahçede
Hayatı kıraat edelim
İnşirah etsin gönül dostuna
Sesin nereden geldigini duyarak
Duyumsuyarak kıpırtısız sessiz
Yükseklerde uçan martıların
Kanat açışlarına aldırmadan
Bozuk sesler siz susun
Bir mugam yükselsin iyiden güzelden
Işıklar konuşsun bizimle
Serçeşmenin lodosa bıraktığı iz silinmeden
Dervişan muhiban konuşsun hiç susmadan
Boşa dönmez pervane olan
Sel altında karınca kime yetişmek ister
Çok ıslanmış bülbül aşktan
Dikenden şikayet etmez al kan içinde
Yağmur gül bülbül
Filiz kıran bir fırtına
Ağır rahvan bir baba nefes okur
Güzel bir Bahçe de
Hazirana çıkar yolumuz hep
Şimdi kurbağa yeşil mi yeşil
Kızıl erik zamanı
Fırtınası temmuza ulaşacak
Bir aşk deryası
Mutu Kable En Temutu
Rüyadan uyan
Yırtılsın perde
Bir anadan doğdun önce
Öl yeniden doğ bu meydanda
Kargalar uzun yaşar çığlıkları kadar
Binlerce lale serili bu bahçede
Beş yüz yılın kederi silindi
Bir nazarda pervaneler şeme yandı
Aşk yeniden uyandı
Açık
Yeşil bir kapından gönüller el aldı
Mehmet Özgür Ersan Üsküdar 15.06.2017
Fotoğraf: Medra Kader