Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '21

 
Kategori
Sinema
 

Yeşilçam'da dublaj...

'Nayır, nolamaz, naffet beni'
 
Film izlerken, görüntü ekrandan yavaş yavaş kayarken sesler görüntüyü destekleyen en büyük etkendir. Düşünün bir doğa manzarası izlediğinizi arkasından bir kadın ağlaması işitiğiniz de o görüntü hüzünlendirir. Neşeli bir gülme sesi duyarsanız aynı manzara mutluluğu çağrıştırır. Ses hem gerçek hayatta, hem de sinema da çok önemlidir.
 
İnsan Sesi nedir ? nasıl oluşur dersek ; "Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda meydana getirdiği titreşime dil sesi denir. Dil sesleri, konuşma organlarının (ağız, burun, boğaz boşluğu ve soluk borusu) uyumlu çalışmasıyla, anlamlı kelimeler oluşturacak biçimde meydana gelir"
 
Günümüze kadar gelen ilk ses kaydı, 1860 yılında Paris'li Edouard-Leon Scott de Martinville'in yaptığı bir Fransız halk şarkısının ses kaydıdır.  En eski ses kayıtları üzerinde çalışan "First Sounds" adlı araştırma grubuna göre, Scott de Martinville'in 9 Nisan 1860'da kaydettiği, kimliği belirsiz bir kişi tarafından söylenen bir Fransız halk şarkısı dünyanın bilinen en eski ses kaydı.
 
Türkiye'de ise Gramofon ve plak ticari anlamda 1887 ve 1889 yıllarında piyasaya çıkar. 1896-1897 yılları arasında İstanbul’a kadar gelir. “….Osmanlı İmparatorluğu’ na, ilk önce Favorit ve Zonophon marka gramafonlar geldi. 1903’de Gramophon Concert Record geldi. Tek yüzlü ve Türkçe, Rumca, Ermenice, Arapça, Arnavutça plâklar yapmaya başladılar. İlk yapılan plâklar Tanburî Cemil Bey’in kayıtlarıydı…” İstanbul halkı bu yeni buluşa büyük bir merak ve rağbet gösterir. Belli noktalarda bu alet, kalabalıklara kişi başına yüz para ücretle dinletilir. Dinletilen şeyler ise, kısa hamasî nutuklardır. “…..Ercüment Ekrem Talu ise İstanbul’ a ilk fonografın 1896-1897 yılları dolayında geldiğini söyler. Bu fonografı Beyoğlu Parmakkapı’ da eczanesi bulunan meşhur kimyager Dellasuda Faik Paşa getirtmiştir. İsteyen eczaneye girip bir kuruş karşılığında, ama o zamanın bir kuruşu gümüştendir. Bir veya iki kovan dinleyebilmektedir…
 
Gelelim sinema'da seslendirme (dublaj) dile yeterince hakim, diksiyonu çok iyi, ses tonu ve sese duygu katma becerileri gelişmiş kişilerin yapabileceği bir sanattır. Seslendirme ortalama olarak ülkemize 1970 yılların başında gelmiş ve o günden itibaren birçok dizide, sinema filmlerinde, animasyonlarda sık sık kullanılmaya başlanmıştır. Öyle ki bu günlerde dahi aynı seslendirme sanatçısının, sezon içinde birden farklı birçok projede seslendirme yaptığını duyar ama çok dikkatli dinlemediğiniz sürece aynı kişi olduğunu anlamanız zordur.
 
Filmler , ya sessiz çekilir sonradan üzerine ses eklenir ya da sesli çekilir. İlk sesli film ise "İstanbul Sokakları" adlı filmdir. Muhsin Ertuğrul'un yönettiği film 2 Aralık 1931 yılında vizyona girmiştir.
 
Nazım Hikmet'in seslendirme sanatı ile tanıştırdığı Ferdi Tayfur bir anısında ilk yabancı filmi seslendirmesini şöyle anlatıyor; “Bizde ilk dublaj, J 937’de, İ. Galip Arcan ‘m yaptığı Almanca “Gün Batarken” filmiyle başlar. O esnada ben de “Bir Millet Uyanıyor”, “Milyon Avcıları” ve “Leblebici Horhor Aga” filmlerinin hazırlanışı münasebetiyle “İpek Film Stüdyosu”na gelir giderdim. Yine İ. Galip’in dublajını yaptığı ikinci Amerikan filmi “Silahlara Veda”da Adolphe Menjou (Adolp Menju ‘yu) ben konuşmuştum. Bir müddet sonra, yani 1944 ‘de de bu stüdyoda dublaj rejisörlügünü deruhte ettim......”
 
Yüzlerini hiç görmemiş olsak da, seslerini duyar duymaz evimizden biri gibi hissettiğimiz ünlü dublaj sanatçıları seslendiren sanatçılar ;
Zeynep Özden Ayyıldız;Yüzüklerin Efendisi’nde Cate Blanchett’ın canlandırdığı Galadriel’i, Matrix’in sert kadını Trinity’i ve Kill Bill’de Uma Thurman’ı seslendirdi. Ayrıca Angelina Jolie’ye, Eva Green’e, Emma Thompson’a ve Charlize Theron’a sesiyle hayat verdi.                                                                  Umut Tabak;Kurtlar Vadisi dizisinde Necati Şaşmaz’ı, birçok farklı filmde Brad Pitt’i, Çelik Adam’da Henry Cavill’i ve Tom Cruise’u seslendirdi. Ayrıca Valorant isimli oyunda Breach adlı ajana ve Crysis 2’de Komutan Lockhart’a sesiyle hayat verdi.                                                                                            Uğur Taşdemir;Jude Law, Robin Williams, Woody Harrelson ve Michael Keaton’dur.                      Berna Başer;Julia Roberts’ı, Sandra Bullock’u ve Charlize Theron’u seslendirdi. Ayrıca Nicole Kidman’ını da seslendirdiğini unutmamak lazım.                                                                                      Mazlum Kiper; Yüzükler Efendisi’nde Saruman’ı, X-Men’de Patrick Stewart’ı ve Clint Eastwood’u seslendirdi. Ayrıca bunların yanı sıra birçok dublaj çalışması olduğunu da belirtelim.                              Tülay Bursa;Cosby Ailesi ve eski Brezilya dizileridir.                                                                                Toprak Sergen;  Öyle ki birçok reklamda ve çizgi filmde onun sesini duyduk ve hala duyuyoruz. Her şeyden önce 80’li ve 90’lı yıllardaki He-Man ve Voltran’ı onun sesiyle tanıdık. Ayrıca sesini Ratatuy isimli animasyon filminde işittik.                                                                                                                Müge Oruçkaptan;Vilma Çakmaktaş’ı ve Pokemon’daki Jessie’yi seslendirdi. Ayrıca Kim Basinger, Michelle Pfeiffer ve Sandra Bullock gibi oyuncuların dublajını yaptı.                                                    Sezai Aydın;Rocky (Sylvester Stallone), Al Pacino ve Robert De Niro desek sesini hatırlayabilir misiniz? Ayrıca Sezai Aydın, Fred Çakmaktaş’ı ve Cosby Ailesi’ndeki Bill Cosby karakterini de seslendirdi.                                                                                                                                    Sungun Babacan;Forrest Gump filminde Tom Hanks’e, Altıncı His’te Bruce Willis’e ve Özel Bir Kadın’da Richard Gere’a dublaj yaptı. Ayrıca pek çok filmde Tom Cruise ve Jude Law’ı seslendirdi.      Çoğu ismi filmlerde dizilerde yüzlerini tanıyorsunuzdur. Seslendirme konusunda ülkemizin çok ilerde olduğunu söyleyebiliriz. Metin Belgin anılarında seslendirme yaparken video kaset düzeni olduğu zamanlarda,  bazen filmin konusuna bakmadan seslendirme ile konusunu bile değiştirdiklerini Sine'Masal kitapında yazmış.
Türkiye'nin en çok sesi bilinen seslendirme sanatçısı Abdurrahman Palay 'dır. Ünlülerin kendi seslerini kullanmadığı dönemlerde pek çok sanatçıyı seslendirmiştir. "Cüneyt Arkın, Ediz Hun, Yılmaz Güney, Orhan Gencebay, Murat Soydan, Ümit Besen, İbrahim Tatlıses ve Göksel Arsoy gibi dönemin ünlü oyuncularını seslendirmesini yapmıştır.
Yeşilçam'a ses veren diğer ünlü seslendirme sanatçılarından örnek vermek gerekirse,  Türkan Şoray'ı Adalet Cimgöz. Sadettin Erbil ise sinema'da kötü adamları seslendirirdi, Bilal İnci, Hayati Hamzaoğlu. İstemi Betil Gandalf'ı seslendirmiştir. Kamran Usluer ise Kadir İnanır, Fikret Hakan, Ayhan Işık.
Türk sinemasında kalıplaşmış "nayır, nolamaz, naffet beni" pek çok repliği kendine has bir şekilde yorumladı. Aslında bu konuyu bir tv programında açıklamıştı. Ses Mühendisi Yorgo iliadis'in yaptığı ses makinesinin yaptığı kayıt cihazı yüzünden olduğunu anlatmıştı, aslında o devrin teknik (ekonomik) imkansızlıkları sebep olmuştur.
 
Seslendirme işi kesinlikle sanattır. Çünkü görüntüdeki kişinin duygularını ses tonlaması ile hissetirmeniz gerekir, bunu da ancak bu konuda tecrübeli ve tiyatro eğitimi almış kişiler yapabilir. İyi Seyirler
 
Toplam blog
: 136
: 6807
Kayıt tarihi
: 09.05.15
 
 

Kültür ve sanat alanında araştırmalar yapıyorum. Birçok yayına sinema ve tiyatro alanında yazılar..