Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '12

 
Kategori
Güncel
 

Yeşilkale'den Mektup Var ( 7 )

Sevgili dostlar!

Oldukça yorucu geçen uç aylık, geçici görevimin ardından yeniden Yeşilkale’deyim. Dolayısıyla üç aylık bir zaman diliminin ardından, yazdığım ilkyazı… Esaslı bir hasbıhal amaçlı olarak başladığım ayrıca gurbetteki yalnızlığımın bu ilk günlerinde özlem sorunumu gidermek açısından da bir yararı olur düşüncesiyle bu satırları yazıyorum.

Gelirken uçak aktarmasını sevmediğimden otobüsü tercih ettim. Otobüsler, uçak gibi olmasa da rahat bir yolculuk yaptım diyebilirim. Eşyalarımı Sosyal tesislere yerleştirdikten sonra, önceden yatmakta olduğum yatağıma yeniden kavuşmanın mutluluğunu hissettim, bir iki saat uyudum, sonra kalkıp duş aldım, 

Malumunuz tayinler gündemde, Haziran ayı geldi çattı, her zaman tayinlerin sisteme girildiği tarih olan 15 Mart’tan bu yana bir buçuk ay geçtiği halde şu satırların yazıldığı ana kadar ses seda yok, bugün 3 Haziran… Yaza girdik, tercihler açılmadı, Geçen gün Sayın Bakanımız “Rotasyon var” demişti.

Kara kapımız açıldı, yolcu giriş çıkışı başladı, Suriye’de vahşete varan öldürme hadiselerini TV’den izlerken, bu ülkedeki olayları maalesef sadece izlemek durumunda kaldığımızı resmi yetkililer de belirtiyor.

Bir Osmanlı bakiyesi olan Suriye halkı ile dinden ve tarihten gelen kardeşlik hukukumuzdan kaynaklanan sosyal vecibelerimizi,  Türkiye halkı olarak yerine getirip getirmediğimizin endişe ve tereddütlerini taşıyor ve yaşıyorum. Bütün Dünya Suriye’de yaşanan dramı izlerken bizde izlemiş sayılıyoruz.

Suriye rejiminin kendi halkına karşı giriştiği yoğun katliamlar, -öldürmeler-den sonra, Birleşmiş Milletler, ABD ve AB yaptırım karar-ları almışlardı. Son öldürme olaylarından sonra Hükümetin, Suriye diplomatlarını sınır dışı etme kararı alması, gelinen noktada önemli bir gelişme kabul ediliyor.

Türkiye, Esat rejimine silah sevkiyatını önlemek amaçlı, Türkiye hava sahasını kapatarak, kara kapılarından geçişleri dikkatle izlerken, yönetimin yurtdışındaki mal varlığının dondurulmasından, Arap Birliği, BM, ABD ve AB’nin uyguladığı ekonomik yaptırımlar, vize yasaklarının ardından, mali rezervleri tükenmeye doğru giden Suriye rejiminin, Türkiye’ye açılan kara kapılarını tekrar açarak ambargoyu delmek istediği yolunda yorumlar yapılmıştır.

Diğer taraftan Şam rejimi, olağan hale tekrar dönme çabası içindedir.

Şam Yönetimi 2011 Aralık ayında Suriye’ye açılan kapımızı tek taraflı olarak kapamıştı. 2012 yılı başından beri kapalı olan kara kapımızı geçerek Suriye’ye giden Yeşilkale halkı, oradan satın aldığı nakte çevrim hızı yüksek ürünleri paraya dönüştürüp kar elde ederken, bu avantajını beş aydan beri kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyordu. Günü birlik ticaretin tatlı kar getirisi bölgede işçi, memur, esnaf, köylü tüm kesimlerin yoğun ilgisine mazhar olmuşken Suriye’de yaşanan olaylar bölgede umursanmıyor havası vardı, Kapının kapanması, yeşil kalelilerin tatlı gelirlerinin engellenmesi anlamını taşıyordu. Bu nedenle fatura Suriye’de rejime başkaldıran muhaliflere kesildi, Yeşilkale’de rejime destek mitingleri yapıldı. İnternette dolaşan haberlerden de okuyan herkes görebilir…

Kapılar kapandığının ilk aylarında, küçük gruplar halinde yaptıkları toplu gösterilerde: - “ kanımızla, canımızla arkanızdayız (Beşar) Esat” diye slogan atan Yeşilkale’lilerden bir grup insan, rejimin zulmünü bugün de destekliyorlar mı diye hala merak içindeyim.

Yani rejime karşı tepki ve direnişe - Esat karşıtlarına- yönelik, mitinge katılanlarda, bir hayıflanma havası vardı.

Mesai saati sonu ve hafta sonlarında memurun veya haftanın yedi günü, işini,  eşine, arkadaşına, çırağına, çalışanına bırakan esnafın, ya da tarlayı marabasına bırakıp, tımar ettiren, tohumunu ektiren, mahsulünü kaldırtan, ya da sulatan köylünün ilk aklına gelen iş Suriye’ye gidip gelmekten ibaretti.

Kapının tekrar açıldığına yönelik medyada çıkan haberler bu nedenle yöre insanına büyük sevinç meydana getirmiştir.

Feodal-aşiret anlayışının hala etkinliğini sürdürmesi, gelenek-töreden kaynaklanan toplumsal ilişkilerinin varlığını sürdürmesi ile şekillenen yaşam biçimi bir süre daha yöre insanının hayatına egemenliğini koruyacak ancak, bölgede eğitim, istihdam ve üretim gücünün artması, özel ve devlet eliyle gerçekleştirilecek yatırımlarla sosyal refahın gelişmesi, bağımsız karar verme özgüveninin gelişmesi, bireysel hakların iyileştirilmesine müteakip toplumsal dokunun değişeceği muhakkaktır.

Yarı sömürge Suriye rejimi; Türkiye’de yaşanan terörün bir numaralı destekçisi ülkelerden biri olup, bir taraftan PKK üyelerine ve liderlerine üsler sağlayarak, kol kanat germiş, diğer yandan,  halkına reva gördüğü, Çin, Hindistan gibi ülkeler tarafından, düşük standartta, üçüncü sınıf ülkeler için üretilmiş sağlıksız  -sübvanse edilmiş ya da dampingli- ürünlerin pazarı ve cazibe merkezi olmuştur.

Başta, akrabalık ilişkileri nedeniyle, iyi dilek ve temennilerle ülkemizle, bu ülke arasında açılan kara kapılarımızdan yapılan giriş ve çıkışlar, sonraları günübirlik ticaretin yapıldığı kapılar haline dönüşmüş, iç pazarda, yasal ithalat yaparak vergi ödeyen temiz sicil sahibi tüccar ile üretici kesim, haksız rekabet tehdidi altına girmiştir. Yıllarca ülkemize muafiyet hükümleri ihlal edilerek kaçak eşya girişleri yapılmıştır. Dolayısıyla; bu ülke, hem teröre yandaş hem de, kaçakçılığı özendiren bir merkez ülke haline gelmiştir.

Bu nedenle Suriye halkının demokrasi talepleri  bizi doğrudan ilgilendirmektedir.

Diğer taraftan Suriye deki mevcut yönetim tablosunun demokratik bir yönetime dönüşmesiyle, iki ülke halkının sosyal-kültürel-ekonomik ilişkilerinin daha da gelişmesine, ithalat-ihracat hacminin artmasına, dolayısıyla bu ülke ile,  ülkemiz arasında, açılmış olan kara kapılarından yapılacak olan, (yasalar ve mevzuatta uygun) giriş çıkışların, esas amacına uygun bir ilişkiye dönüşmesine, her türlü kaçakçılık olaylarının azalmasına, mevcut baskıcı yönetim yandaşı, ekonomiyi ve parasal gücü elinde tutan bir grup azınlığın var olan etkisinin kırılarak daha ziyade, iki ülke halkının çoğunluğunun-tabandaki kesimin- gelir ve refah seviyesinin artmasına olumlu etkileri olacağı kanaatindeyim.

Yeni mektuplarda görüşmek üzere selam ve sevgiler.

 

Ali Emir KARAALİ

03.Haziran 2012

Şanlıurfa

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..