- Kategori
- Siyaset
Yesinler birbirlerini
Canciğer olduğum iki arkadaşım var. Biri okuldan biri mahalleden. Askerlik, yurtdışı derken uzun bir aradan sonra görüşmüştük!
Biri sağcıydı biri solcu!
“Ahmet tam altı yıl cezaevinde yattım!”
“Neydi suçun? Birini mi vurdun?”
“Yook! Attılar içeri işte! Altı yıl geçti, hadi dışarı dediler!”
İsmi Halil İbrahim! Şimdi emekli!
“Ahmet tam on bir ay içerideydim! Yiyip içip yattık!”
“Neydi suçun Metin?”
“Ne bileyim?”
Metin de emekli şimdi!
Arkadaşlarım vatanı kurtaracaklardı! Bir gün Halil İbrahim’den dinlerdim hayallerini, bir gün Metin’den!
Hepsi de güzeldi!
Ama yolda görseler birbirlerini vururlardı!
O kadar çok seviyorlardı vatanlarını! Paylaşamıyorlardı kardeşlerinden!
İkisi de kaybetti!
En güzel zamanlarını hapiste geçirdiler!
Birileri bunları kullandı.
Kim?
Söyleyeyim!
Sermaye sahipleri ve onların dış uzantıları!
Birini tehlike gördüler öbürünü piyasaya sürdüler.
“Yiyin lan birbirinizi!” Dediler!
Sonra birine!
“ İpin ucunu kaçırmak üzereyim gel şunun ucunu tut!” Dediler!
O da geldi tuttu!
Canciğer arkadaşlarım pişman! Gördüler durumu uyandılar!
Şimdi de aynısı oynanıyor!
Bu Milletin ipinin ucu kaçıyor! Bu Millet kendi asrını yaşayacak! Dizginlenemiyor.
“Yesinler birbirlerini!”
“Yesinler!”
“Seksen milyonluk güç!”
“Zapt etmek güç!”
“Yesinler birbirlerini!”
Not: Verdiğim isimler doğrudur.