Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Yetkin liderlik için dokuz anahtar

Yetkin liderlik için dokuz anahtar
 

Merhaba dostlar,

Bu yazımızda Sıfır Merkezli Liderlik modelini yeniden ziyaret edeceğiz. Liderliğin tam olgun, dengeli ve etkin olabilmesi için farklı boyutlarda yetkinlik gelişimi gerekiyor. Bu yazımızda "Dokuz boyutta liderlik yetkinliklerini nasıl geliştirebiliriz? " sorusuna cevap arayacağız.

YETKİN LİDERLİK İÇİN DOKUZ ANAHTAR

1. Kendini tanı ve en iyiyi hedefle.

Özel yaşamınızda ve iş hayatınızda başarılı ve mutlu olmanızın ön şartı nedir? Gelişim için gereken ilk adımı atmaktır. İlk adım, kendinizi derinlemesine tanımanız ve kişiliğinizle ilgili farkındalığınızı arttırmanızdır. Kişiliğinizi tanımanız ve kendinizi anlamanız, yaşamdaki duruşunuzu ve yaşadığınız pek çok olayı aydınlatacaktır. Bireysel olarak yaşadığımız problemlerimizin çoğunun kaynağı ve çözümü de buradadır.

Kendi fotoğrafımızı çekip koordinatlarınızı belirledikten sonra ideal olarak nerede olmak istediğinizi ortaya koymalısınız.

2. Birebir ilgilen ve değer var.

Beraber çalıştığınız insanların isimlerini kullanın, herkes kendi ismini duymak ister ve sizin onun ismini hatırlamanız ona ilgi gösterdiğinizin belirtisidir. Onları farkettiğinizi gösterin: “Günaydın”, “Nasılsın? ”, “Seni özledim” gibi ifadeler kullanın. Onlar hakkında küçük ayrıntıları hatırlayın: Onların kişilikleri, işleri hobileri hakkındaki ayrıntılı bilgileri unutmadığınızı onlarla konuşurken gösterin. Çocukları, eşleri, aileleri ve arkadaşları hakkındaki küçük detayları hatırlayın. Elemanlarınızın evlilik, doğum, mezuniyet ve diğer önemli yıl dönümlerini hatırlayın ve bunun için onlara kart gönderin, hediye alın veya telefon açın.

Onlar için uygun olduğunuzu bilmelerini sağlayın: Onlara yardım etmek için çaba gösterin. Onlarla konuşurken aklınız orda olsun: Etkili bir şekilde onları dinleyin, vucüt dilinizi kullanın. Psikolojinin öncü düşünürlerinden Alfred Adler diyor ki: ‘Başkaları ile ilgilenmeyen insanlar hayatta daima büyük güçlüklerle karşılaşmaya mahkumdurlar’.

Osmanlı padişahlarının bir çoğu Topkapı Sarayı’ndaki ve Enderun’daki bütün görevlileri, yeniçeri askerlerini hatta mutfakta çalışan hizmetçileri bile isimleri ile selamlarlardı. Fatih Sultan Mehmet’in askerlerinin hallerini ve hatırlarını birebir sorduğu bilinir. İstanbul’un fethinden dakikalar sonra Fatih’in ilk işi en yakın dostlarından ve en yetenekli askerlerinden Ulubatlı Hasan’ı aramak ve bulmak oldu. Ulubatlı Hasan ağır yaralıydı ve şehit olmak üzereydi. Fatih, elleriyle Hasan’ın saçlarını okşadı ve ağlayarak “Şu İstanbul, sana değer miydi Hasan’ım? ” dedi. Yıllardır fethi için uğraştığı koca İstanbul dahi Fatih’in gözünde ona destek veren takım arkadaşları kadar değerli değildi.

Telefonla konuşurken bile muhatabınız ses tonunuzdan bu konuşmadan ne kadar memnun olduğunuzu anlamalıdır. Sizin ona değer vermeniz, onu size samimi olarak yaklaştıracaktır. Başkalarına karşı samimi ve derin bir ilgi gösteriniz.

3. Motive et ve hedefe kilitlen.

İnsanlara iş yaptırmanın en kestirme yolu insanlarda o işi yapma arzusu uyandırmaktır. İnsanlara tehditle, zulümle, kaba davranışlarla da iş yaptırmak mümkündür ama bu tarz davranışların, katlanmanız gereken ağır neticeleri vardır. Samimi bir takdiri, iltifatı hangimiz özlemeyiz? Hangimiz bulduğumuz zaman reddederiz? Yoksul bir bakkal çırağını bir evin döküntüleri arasında bulduğu hukuk kitaplarını okumaya sevk ederek sonunda onu Lincoln yapan duygu önemli olma arzusuydu. Bazı ilim adamlarına göre, yaşadığımız dünyada önemli olma fırsatı bulamayanlar kendilerine ayrı bir dünya kuruyorlar. O dünyada çok önemli biri olarak yaşıyorlar. Ben insanlara heyecan verebiliyorum. İnsanın yeteneklerini geliştirmesi ve kullanması takdir ve teşvik edilmesine bağlıdır. İdarecilerin tenkitleri kadar insanın çalışma ve başarma ihtirasını öldüren bir şey yoktur. Çalışanlarınıza hız vermek için onları övmeli ve takdir etmelisiniz. Beğendiğiniz bir şeyi takdir etmekte gecikmemelisiniz. Bundan da zevk almalısınız. Ünü makamı ne olursa olsun tenkit yerine iltifat duyup da daha çok gayrete gelmeyen pek kimse yoktur.

Burada kendisinden daha akıllı ve yetenekli insanları etrafında toplamayı bilen bir adam yatıyor. İnsanların iyi taraflarını düşünelim. Bunları takdir edelim. Takdirimizi söyleyelim. O zaman bu sözleriniz siz öldükten ya da söylediğinizi unuttuktan sonra bile söylediğiniz insanlarda yaşarlar.

4. Anlamı ve farkı yakala.

Kişisel olarak bir marka haline gelin. Kendinizi ifade ederken yaratıcılığınızı kullanın. Kendinizi ve fikirlerinizi ifade etmenin size özel bir biçimi olsun. Kreatif düşüncenizi güçlendirecek şeyler yapın. Film izleyin, kitap okuyun ve ilginç bulduğunuz insanlarla konuşun. Sizi alıştığınız rotadan biraz olsun uzaklaştıracak yeni düşüncelerin ve perspektiflerin peşine düşün. Fikirlerinizin işe yarayıp yaramayacağı konusunda endişelenmeyin. Endişeler düşünce akışını sekteye uğratabilir. Fikirlerinizin tamamı işe yaramayabilir fakat işe yarayacak bir şeyler mutlaka çıkacaktır. Kreatif tarzınız düşüncede kalmasın, harekete geçin. Düşünsel faaliyetleriniz bir yerde tıkandığında diğer insanlardan fikir alabilirsiniz. Başkalarının fikirlerini değerlendirin. Bu fikirleri süzgeçten geçirmek sizi yeni fikirlere götürecektir.

5. Bilgiyi topla ve yönet.

Bilgi günümüzde yaklaşık 40 günde yenileniyor. Yani, dünya üzerinde var olan bilgi 40 günde iki katına çıkıyor. Yetkin yöneticiler kendilerini geliştirmeye katkıda bulunacak her türlü kitabı, dergiyi ya da makaleyi okuyarak her gün kapasitelerini arttırmaya ve dünya görüşlerini genişletmeye çalışırlar. Yetkin yöneticiler öğrenmek için öğrenirler. Öğrenmek onlar için yalnızca belli bir sonuca ulaşmada, bir unvan sahibi olmada ya da eğitimlerini tamamlamada bir araç değildir. Sürekli öğrenme eğilimindedirler çünkü öğrenmek onlara hayata dair bir şeyler katar ve hızla gelişen dünyaya ayak uydurmalarını sağlar. Yetkin yöneticiler aynı zamanda bildiklerini diğerleriyle paylaşan öğretmenlerdir. Fikir alışverişi yoluyla bildiklerinden diğer insanların da faydalanmasını, aynı zamanda kendi düşünce sistemlerinin ve bilgi dağarcıklarının gelişmesini amaçlarlar.

6. Riski gör ve önlem al.

Günümüzde riskleri görebilmek ve yönetebilmek çok önemli bir hale geldi. Kriz yönetimi artık iş hayatının vazgeçilmez bir parçası. Yetkin yöneticiler, her an dünyayı, ülkeyi ve sektörü takip ederler. Geleceği, fırsatları ve olası tehditleri görmeye çalışırlar. Tehlikeleri önceden sezip önlem alırlar. Her zaman, az söz verirler ve onlardan beklenenden ya da söz verdiklerinden daha fazlasını sunmaya gayret ederler.

7. Geleceği gör ve vizyon çiz.

Yetkin yöneticilerın iyi planlanmış, hayat vizyonunu/misyonunu, amaçlarını ve hedeflerini belirleyen bir hayat stratejisi vardır. Bu yöneticiler ayrıca, ‘yapmam gerekenler’ ve ‘ yapmak istediklerim’ gibi listeler de hazırlarlar. Yetkin yöneticiler sadece uzmanlık alanları ile ilgili konuları bilmekle yetinmezler, aynı zamanda günümüz dünyasında disiplinler arası çalışmalar ve okumalar yapmanın gerekliliğine inanırlar. Sonsuz bir merakla hayatı öğrenmeye çalışır ve vizyonlarını her gün biraz daha genişletirler.

Mimar Sinanlar, Itrîler, Fatihler, Hazerfenler, Gazaliler vizyon sahibi idiler ve sürekli öğrenme ilkesini yaşamlarında uygulamışlardı. Fatih Sultan Mehmet'in kurdu? u, Sahn-ı Seman Medreseleri'nde fizik, kimya, biyoloji, matematik, astronomi, mantık, felsefe, edebiyat gibi fen ve sosyal bilimler birlikte öğretiliyor, mucit ve kaşifler yetiştiriliyordu. Bu akademik ortamda tarihte o dönemdeki en büyük çaplı ve en başarılı disiplinler arası çalışma örnekleri ortaya konmuştr.

8. İnisiyatif al ve öncülük et.

Yetkin yöneticiler her zaman yeni şeyler denemek isterler ve şunun her zaman farkındadırlar: ‘Giriştiğim iş, planladığım sonuçları vermezse, başarısızlık hayattan ders çıkarma olanağı sunan, yani bir şekilde işe yarayan bir sonuçtur. Etkili yöneticiler kendilerine güvenir ve yaptıkları işe inanırlar. Kendileri için neyin doğru olduğunu içgüdüsel olarak sezer ve uygulamaya geçerler. Yetkin yöneticiler iş bitiricidir. Her gün hayata dair önemli kararlar alır ve işe koyulurlar. Sonuca ulaşmak onların hayat felsefesidir.

9. Takım ruhunu ve sinerjiyi yakala.

İşbirliği yapın. Sizinle aynı statüde olanlar ya da astlarınız fikirleriyle yapılan işe daima bir katkı sağlayacaktır. Diğerlerine yardım etmeye vakit ayırın. Bu, grup içi dostluk ve dayanışmayı güçlendirecektir. Grubun bir parçası olun. Patron bile olsanız, kollarınızı sıvayıp işe koyulun. Grup çalışması motivasyonu arttırır. Doğru gruplara üye olun. İşinizi geliştirmeye yardımcı olacak kişilerin bulunduğu grupları araştırın. Bu grupların bazıları müşteri, bazıları destekleyici hizmetler, bazıları da stratejik ortaklıklar sağlayabilir.

Takımınızdaki insanları dinleyin. Konuşmacının mesajını alın. Dinlerken yargılamayı bir kenara koyun. Sadece konuşmacının ne söylediği hakkında ilgilenin. Konuşmacının mesajına karşı sabit fikirli olmayın.

 
Toplam blog
: 279
: 2488
Kayıt tarihi
: 09.09.06
 
 

Dr. Fahri Karakaş, Londra’da University of East Anglia’da görev yapmaktadır (Norwich Business Sch..