Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '10

 
Kategori
Güncel
 

Yetmez ama...

Yetmez ama...
 

HUKUK


Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin, 15 Ekim’de Vatan Gazetesi’ne verdiği demeçte, Adalet Bakanlığı’nın HSYK seçimlerine müdahale ettiğini, bazı adayları çekilmeye zorladığını, hazırladığı listenin seçilmesi için bakanlık bürokratlarının ülke çapında çalışma yaptığını söyleyip, HSYK seçimlerinin Adalet Bakanlığı’nın lehine sonuçlanacağını da doğru tahmin ederek “Bundan sonra hükümet kendi siyasi iktidarının bir parçasına dönüştürdüğü yargının kendisine yönelik muhalefet unsuru olarak kullanılması ile karşı karşıya gelecektir. Türkiye yeni Anayasa iddiasında bulunan hükümeti ciddiye almayacaktır.” şeklindeki sözleriyle de referandum öncesi bayraktarlığını yaptıkları Anayasa değişikliklerinin, kendilerinin ve liberallerin beklediği gibi bir demokratikleşmeye dönüşmediğini itiraf etti.

Aslında malumun ilanı bu serzenişler bana çokta samimi gelmedi. Çünkü referandum öncesi kamuoyunun “yetmez ama evet” doğrultusunda etkilenmesinde Demokrat Yargı Derneği’nin, televizyon televizyon gezerek, “hayır” diyenleri Ergenekoncu ve 12 Eylülcülükle suçlaması oldukça etkili olmuştur.

Aklıma ister istemez, Adalet Bakanlığı, hazırladığı HSYK listesine, Demokrat Yargı Derneği’nin web sitesinde ilan ettiği adaylardan birkaçını alsaydı, Sayın Ertekin yine bu sözleri söyler miydi? sorusu geliyor. İktidarın hazırladığı Anayasa değişikliklerine kefil olan seçkin hukukçuların 1 ay içinde bu kadar keskin bir şekilde fikir değiştirmesi ancak bizim ülkemize has bir durumdur. Ne bekliyordu Sayın Ertekin ve Demokrat Yargı Derneği? Siyasi geleceğini tehlikeye atacak kadar büyük bir riske girerek tek başına referandum çalışması yapıp, istediği değişiklikleri halka onaylatan bir iktidarın, “Yargı” erkini tümüyle şekillendirecek bir kurulun üyelerini belirlerken, başka bir güçten yardım ya da katkı almasını beklemek safdilli olmak değilse, cahilliktir. Bir başka nokta ise siyasal-sınıfsal analiz yapmaya bile gerek kalmadan, kendi içinde demokratik kanallardan yoksun bir partiden ülkeye demokrasi getirmesini beklemek. Bu durum sadece Sayın Ertekin ve Eşbaşkanı olduğu Demokrat Yargı Derneği üyelerinin değil, kendine demokrat veya liberal diyen bütün aydınlar için geçerlidir. Özellikle “yetmez ama evet” diyen liberaller için. (Bu guruptakilere artık “sol” demeye dilim varmıyor.)

AKP, iktidar olduğundan bu yana kendisine destek verenlerin bir çok argümanını ellerinden almasına rağmen, halen körü körüne destek vermeye devam eden bir grup liberal var.Taraf gazetesinde kümelenen bu liberallerin, demokrasiyle AKP iktidarını bağdaştırmaları ve bu yönde kamuoyu yaratmaya çalışmaları, ancak bu durumdan kişisel çıkarları olmasından başka bir şey olmadığını düşündürüyor insana.

Aksi halde Avrupa Birliği hedefinden, Kürt sorununa, demokratikleşmeden, Yeni Anayasa tartışmalarına kadar, AKP’ni destekleyecek hiçbir gerekçeleri kalmadı. HSYK seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasından sonra Taraf gazetesi etrafında kümelenmiş liberallerin ne yazacaklarını ve ne konuşacaklarını merak ediyorum. Demokratikleşme ve sivilleşmeyi, askeri bürokrasinin ve ordunun etkinliğinin azaltılması olarak gören, eski HSYK üyelerini “asker zihniyetli” olarak tanımlayıp onların yerine “başka bir odağın askeri” zihniyetli bakanlık bürokratlarını HSYK’na seçmek demokrasiyle nasıl bağdaşıyor merak ediyorum. Yoksa, bu kadar büyük fırtına koparılan Anayasa değişiklikleri “başka bir odağın askeri” zihniyetli üyelerini seçmek için miydi?
 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..