Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '11

 
Kategori
Güncel
 

YGS'de doğal şifreden sahte şifreye

YGS'de doğal şifreden sahte şifreye
 

Marcin Bondarowicz Polonya


Üniversite sınavlarına girerken, 25 sene önce filan, cevap şıkları üzerinden bir eleme yöntemi geliştirmiştim. 

Mantık şuydu; 

Sorunun cevap şıkları, ister istemez, ipucu verir. Tek bir tane doğru cevap var ve cevap şıkları 5 adet olduğu için doğru şıkkın bu cevaplar arasına gizlenmesi lazım. Cevap şıklarını gizlerken ise doğru cevaba benzerlikler taşıyan şıkların oluşturulması gerekir. Yani doğru cevabın özelliği, diğer 4 şıkka dağıtılmış olmalıdır. 

Bu mantıktan hareketle, tüm cevaplarda en çok ortak olan özelliklere bakarak, bu özelliklerin hangi şıkta yoğunlaştığını belirleyerek bir işaretleme yapılabilirdi. 

Bu yöntemi test ettim ve gerçekten kısmen işe yaradı. Ama tabi yeteri ölçüde değildi, doğru cevaplar çıkıyordu ama yanlışlar da çıkıyordu. 

Buradaki bakış açısı, doğru cevabın gizlenmesi için kaçınılmaz olarak izlenmek zorunda olan yöntemin/ya da yöntemlerin ipuçlarını takip etmeyi içeriyordu. 

O zamanlar, acaba bu şıklar ÖSYM tarafından belirlenirken nasıl bir yöntem izleniyor diye düşünmüştüm. Çünkü bu işlem için mutlaka bir algoritma izleniyor olmalıydı. Ama bu öyle bir algoritma olmalı idi ki, düzensizlik içermeli ya da bilgisayar bunu kendisi üretmeli ve onu hazırlayanlara bu algoritmayı göstermemeli idi. Çünkü düzen içeren ve programcı ya da operatör tarafıdan bilinen algoritma açık bir şifredir. 

Doğru şıkkın dışındaki şıklar tamamiyle rastgele belirlenemezdi. Çünkü bu sonsuz olasılık yaratırdı ve öyle şıklar oluşurdu ki, yanlış şıklar doğru şık ile kel alaka olur ve doğru cevap sezgisel olarak bile anlaşılacak hale gelebilirdi. Doğru cevap gizlenememiş olurdu. Bu tıpkı doğada ya da askerde kamuflaş gibidir. Ya siz ortama benzersiniz ya da ortamı kendinize benzetirsiniz kamufle olursunuz. Soru şıkkı oluşturmak da aynen böyle bir şeydir.. 

Şimdi olanlara bakıyoruz da, sınavın bu kaçınılmaz yumuşak karnından bir kopyacılık tezgahı yaratılmış. . 

Kusursuz cinayet olmaz derler ya, kusursuz soru sentaksı, kusursuz soru şıklandırması da olmaz. Mutlaka iz bırakılır. Ama bugünkü olaylarda, bu sistemsel zaafiyetin birileri tarafından kullanıldığını, ortalama zihin için bile, ve sınav esnasında uygulanacak şekilde basite indirgenecek şekilde hayata geçirildiğini görüyoruz. Birileri açık bir uyanıklık yaptı. 

Bu uyanıklık ahlaksal zaafiyet de olabilir. Yani para kazanmak, yakınlarını içeriye sokmak, ama çok daha tehlikelisi olabilir, o da Türkiye'yi belli ideoloji açısından siyasal ele geçirme operasyonu. 

Bunların hangisi olduğu belirsiz ve suçun işlendiği henüz bir iddia ama bunların iddia halien gelebilmesi ve aralarından siyasal bir operasyon olması olasılığının var olması korkunç bir şey. 

Bir ülkeyi siyasal olarak, meşru olarak, hukuki olarak ele geçir, amenna, ama böylesi yöntemlerle yerleşmek ve nefer yerleştirmek gizli bir darbe ya da devrim yöntemidir. 

Önceki KPSS sorularının çalınmasını hatırlarsak o olayda Cumhurbaşkanlığı, hükümet dört koldan tüm denetim mekanizmalarını harekete geçirirken, şimdi bu kişiler soruşturma dahi açmadan olayın üzerini kapatmak istiyorlar. 

Ne kadar çabuk ÖSYM'yi aklıyorsunuz, neden, nasıl, ne hakla? 

Çocuk mu kandırıyorsunuz! 

Bunlar milleti gerçekten aptal sanıyor galiba. Çünkü o kadar kolay yüksek oylar aldılar ki ve yalanlarını o kadar iyi yedirdiler ki, -aslında sadece öyle sanıyorlar- öyle sanmalarına da hak vermemek elde değil. 

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..