YGS ile ilgili önemli hatırlatmalar

YGS’ye şunun şurasında iki hafta kaldı. Sınava girecekler her fırsatta kalan süreyi nasıl değerlendirelim diye soruyorlar. Bende gençlere sınav öncesi son hazırlıklarla ilgili bir dizi tavsiyede bulunmak istiyorum.

Öncelikle yoğun bir temponun ardından son günlere yaklaştıkça öğrencilerde bir bıkmışlık, bir motivasyon düşüklüğü, bir kazanamama düşüncesi aldı başını gidiyor. İlk önce bu türden belirtileri olan öğrencilere şunu söylemeliyim ki: Siz ne yapıyorsunuz? Sınavı kazanamama duygusunu destekleyen mantıklı gerekçeleriniz yoksa bu durum duygularınızın size oynadığı büyük bir oyun. Mantıklı gerekçeler derken örneğin şu eksik cümleyi tamamlamaya çalışın bakalım:

“Kazanamam, çünkü ………………………………..”

Kazanamam, çünkü istemiyorum. (Bunu diyebilir misiniz?)

Kazanamam, çünkü ders çalışmıyorum. (Bunu da diyemeyeceksiniz diye düşünüyorum)

Ne oldu? Cümleler tıkandı kaldı değil mi? Cümleleri bile kuramayacaksınız belkide.

Peki gelin şimdide tam tersini yapalım. Yani:

“Kazanırım, çünkü……………” cümlesini tamamlayalım.

Kazanırım, çünkü ders çalışıyorum.

Kazanırım, çünkü kazanmayı istiyorum.

Kazanırım, çünkü geleceğimi nasılda olumlu etkileyeceğini iyi biliyorum.

Bu cümleleri uzatmak mümkün.

Bakın gördünüz mü? Kazanamam düşüncesinin mantıklı gerekçesi olmadığını sizde farkedeceksiniz. Hatta Kazanırım düşüncesinin mantıklı gerekçesi daha fazladır. İsterseniz bu uygulamayı kendinizde evde yapabilirsiniz.

Bir diğer konu deneme sınavlarıdır. Artık deneme sınavlarının sayısını mümkün olduğunca arttırmak gerekmedir. Burada amaç çok deneme çözmek değildir  tabiki. Amacımız her deneme sınavından sonra yapamadığımız, yanlış yaptığımız soruları neden yapamadığımız konusunu irdelemektir. Her deneme sınavından sonra yapılamayan ya da boş bırakılan soruların konuları üzerinde yoğunlaşıp doğru çözümleri öğrenmek önemli bir eksik tamamlama faaliyetidir.

Bir başka konuda sınav sırasında kaygı yaşama durumudur. Birkaç cümle ile özetlemem gerekirse, sınav kaygısını besleyen iki önemli neden vardır. Bunlar:

1-      Sınava ciddi manada hazırlanmamış olma,

2-      Ailenin doğrudan ya da dolaylı baskı oluşturması.

Birinci maddenin gereği yerine getirilmemişse yapacak çok fazla bir şey yoktur. Aileden kaynaklı stres içinde ailelerin mutlaka kendi davranışlarına çeki düzen vermeleri gerekmektedir. Hiç kimse bir başkasının bu anne-babada olsa ideallerini gerçekleştirmek zorunda bırakılmamalı. Bir beklenti oluşacaksa bile bunun gerçekçi bir beklenti olması gerekmektedir. Sınav sırasında soruların çözümü ile uğraşması gereken öğrenciyi sınavdan sonra anneye, babaya, komşuya ne cevap vereceğini düşünmek zorunda bırakmamak gerekmektedir. Tüm bunların üstüne hala sınav stresi yaşayan öğrenci ve ailesinin birlikte bir uzman yardımı alması yararlarına olacaktır.

Bu günlerde öğrenciler kendilerini sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissedebilirler. Bu bir algı yanılmasıdır. Öğrenciler yaz tatilinden bu yana sıkı bir çalışma temposu içerisindeler. Konular öğreniliyor, tarama testleri çözülüyor, deneme sınavları yapılıyor. Yani yoğun bir tempo içerisinde olup da hiçbir şey öğrenmemek mümkün mü?

Sınava hazırlanan öğrenciler şunu çok iyi bilmeliler ki aşağı yukarı kendileri gibi sınava hazırlanan öğrencilerin büyük çoğunluğu aynı şeyleri düşünmektedir. Yani kazanamam duygusu, motivasyon düşüklüğü vs. Burada her türlü olumsuz düşünceye rağmen sınava hazırlık, deneme sınavları, eksiklerin tamamlanmaya çalışılması faaliyetlerine devam edilmelidir. Kendinizi bisikletle yokuş çıkmaya çalışan bir kişi olarak düşünün. Hızınız iyice azalmış olabilir ama pedal atmaya devam ettikçe hem dengede kalacaksınız hem de hızınız iyice yavaşlasa da yokuş çıkmaya devam edeceksiniz. Burada pedal atmayı bırakmak herşeyi berbat edebilir.

Birkaç gün içerisinde sınava girilecek yerler belli olacak. Sınava gireceğiniz okulu, sınıfı hatta sırayı bile gidin görün. En azından sınav günü acaba ne yönde, kaçıncı katta gibi gereksiz ayrıntılara kafa yormamış olursunuz. Bunun dışında en çok sorulan sorulardan biride “Nüfus cüzdanımdaki resim bana benzemiyor” sorusudur. Henüz vakit varken nüfus cüzdanlarınızı değiştirmenizi öneriyorum. Ancak resim size benziyorsa önemli bir sorun çıkmayacağı kanaatindeyim.

Sınava yaklaştıkça özellikle son hafta yaşantınızda, mesela beslenme, uyuma gibi konularda uç noktada bir değişiklik yapmamanız yararınıza olacaktır. Hemen belirtmeliyim ki gece 24 ile 06 saatleri arasını uyuyarak geçirmeye kendinizi alıştırsanız iyi edersiniz. Geceler boyu ders çalışıp uyku düzenini sağlayamadan sınav gecesi uyumaya çalışmak biraz zor olabilir. Zaten bir rehberlik uzmanı olarak evelden beri gece saatlerinde ders çalışma fikrine karşı olmuşumdur. Gece vakti uyku vaktidir. Uykunun ve beslenmenin hakkını iyi vermek gerekir ki ertesi gün daha sağlıklı düşünebilelim.

Diyelim ki sınav sırasında tıkandınız kaldınız. Endişe etmeye, telaşlanmaya meydan vermeden kalemi bırakın, arkanıza yaslanın, derin bir nefes alın ve içinizde tutun, sonrasında mümkün olduğunca yavaş bir şekilde nefesi verin. Bunu 2-3 defa yapın. Stresinizin azaldığını, dikkatinizin yeniden toplandığını, motivasyonunuzun arttığını sizlerde göreceksiniz.

Son olarak şunu tavsiye etmem gerekir diye düşünüyorum. Sınav başarıları yada başarısızlıkları insanın mutluluğu üzerinde doğrudan rol oynamaz. Mutluluk dediğimiz şey insanın hayatı nasıl algıladığı ile ilgilidir. Okumamış, az para kazanıp çok mutlu olanlarla, üniversiteler bitirmiş, çok para kazanıp hiç mutlu olmayan insanları çevrenizde her daim görebilirsiniz.

Ben şimdiden YGS’ye girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum. Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin.

(Soru, görüş ve önerilerinizi yorum kısmına yazabilirsiniz.)