YGS sonrası

Bakıldığında sınav kaygısını giderici, öğrencinin zaman kullanımı konusunda öğretici diye düşünülen bu sınav sistemindeki uzun süreç öğrencilerde farklı yansımalara sebep oldu. Önce nisan ayındaki ilk oturum, YGS. Öğrenciler ve öğretmenler bu aşamayı önemsemek ya da önemsememek arasında kaldılar. Önemsemediler çünkü 9.sınıf müfredatından gelecek yorum ağırlıklı soruların kolay olacağını düşündüler. Önemseyenler ise YGS’nin ikinci aşamaya etkisi üzerinde durdular. Sonra her iki tarafta YGS’ye girdiler ve sınav bittiğinde her iki tarafta birbirine hak verdiler. Önemsemeyenler gelen tarih ve felsefe sorularının beklediklerinden zor olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradılar. Önemseyenler, tarih ve felsefe soruları haricindeki diğer soruların beklediklerinden kolay olduğunu gördüler ve LYS konularına yeterli zaman ayırmadıkları için pişman oldular.

Öğrenciler bu oturumdan sonraki ilk hafta ders çalışmakta zorlandılar. Bu süreç kimi öğrenciler için daha uzun sürdü. YGS sonuçlarının açıklanmasından sonra ise öğrenciler LYS için tahminlerde bulundular. Hatta bazıları kendi alanın dışındaki alanlarda daha başarılı olacaklarını düşünerek farklı alanlardan sınava girme kararı aldılar. Yani YGS onlar için dönüm noktası oldu.

Tabi bu arada velileri de unutmamak gerekir. Onlar da YGS sonuçlarına bakarak, çocuklarının hangi üniversiteyi kazanacaklarını tahmin etmekle geçirdiler bu süreci.

YGS’nin ardından toparlanmaya çalışırken fark ettiler ki bahar gelmiş. Hani her yerde çiçeklerin açtığı , güneşli havalar ve rengarenk giyinen insanların olduğu cıvıl cıvıl mekanlar … Nasıl fark etmesinler ki onlar 17-19 yaşlarındalar, ama baharla başa çıkmayı bilmeliler çünkü haziranda LYS onları bekliyor.

Öğrenciler haziran ayının üçüncü haftasında LYS’nin ilk oturumuna girdiler. 19 haziran cumartesi günü Saat:10.00’da ve Saat:14.30’da iki oturuma giren kimi öğrenciler için o gün sıkıntılı geçti. Özellikle büyük şehirde yaşayanlar, sıcak havada ve trafikte bir sınav yerinden başka bir sınav yerine gitmek için yollarda perişan oldular ve yoruldular.

İlk oturumu tamamlayan öğrenciler ‘tamam bitti’ diye düşünüp son aşama için çalışmaya konsantre olmakta zorlanıyorlar. Öyle ya onlar eski sistemde bu zamanlarda sınava girmiş, bir yükten kurtulmuş ve tatile çıkmışlardı.

Bu süreçte görüldü ki yeni sınav sistemi daha önceki sistemlere nazaran öğrenci motivasyonunu daha çok test etti. Anlaşılan motivasyonunu koruyan ve çalışma sistematiğini bozmayan öğrenciler diğerlerine nazaran bir adım daha öne geçecekler. Görüldü ki öğretmenler, eğitim danışmanları, öğrenci koçları motivasyon tekniklerinin üzerinde durmalı ve doğru uygulama konusunda özen göstermeliler.

Bihter Gülümser