Yiğit Bulut! Ya mevcut durumu övme ya da Kemal Derviş'i yerme

2003'te Süleymaniye'de Türk askerinin başına geçirilen çuvalla herşey değişmişti. 1 Mart tezkeresinin devamı niteliğindeki bu eylem "Kuzey Irak'ta sen yoksun" manasına geliyordu.

Buraya kadar güzel.

Kemal Derviş'i Türkiye'ye ve Türkiye sosyal demokrasisine gönderilmiş bir truva atı gibi anlatan Yiğit Bulut, Kemal Derviş'in getirdiği para politikalarını harfiyen uygulayan ve böylece bugünkü kamu maliyesinde esen olumlu rüzgarı öve öve bitiremiyor. Kemal Derviş kötü ve başarısız ama onun politikalarını aynen uygulamış "AKP hükümeti sayesinde Türkiye'yi çok farklı ve güzel gelecek bekliyor." "Ekonomik manipülasyon yapılmadan, siyasi manipülasyon yapılamaz, bu bağlamda artık darbeler de kolay yapılamaz, bu sağlam yapının nedeni de 2001 'de kurulmuş ekonomik altyapıdır." diyor. Bu ne garip çelişkidir Yiğit Bey.. Ya mevcut durumu övme ya da Kemal Derviş'i yerme.

Hükümete hoş görünmek için ne yapacağını şaşırdın. Stratejist bile oldun başımıza. Komplo teorileri vs. neler neler. Bu ekonomik ekseni de siyasi eksene oturttun, ama yanlış taşı yanlış taşın üstüne koyarak kale inşa edilmez.

Çok zeki adam olduğun belli : 2001 Türkiye krizi, Mesela Füze kalkanı Projesi, BOP, Hanefi Avcı'nın Kitabı, Türban meselesi, Ergenekon, South Park'ta kamikaze uçakların kuyruklarındaki Türk Bayrağı amblemi ve İkizi kulelerdeki cami protestolarının içinde Türk bayrağı da olması konularını birleştirebiliyor. Bunlar birer imaj çalışmaları. Hiçbir olay tek başına görüldüğü kadar basit değildir. Neredeyse Türkiye siyasi tarihi bir kurgu roman gibi bu zatlarca planlanmış diyecek. Bunları heyecanla anlatıyor. Aslında bunların çoğuna ben de inanıyorum. Ancakkk...

" ABD Türkiye'yi bölmek istemiyor aksine Kuzey Irak ve Kuzey İran'ı Türkiye'ye entegre etmeye çalışıyor. " diyor. Hem liberal hem ırkçı, hem muhafazakar hem kapitalist, hem anti emperyalist hem sömürgeci, hem milliyetçi hem evrensel, hem nalına hem mıhına..

Hatta neredeyse bütün Ortadoğu ve Orta Asya Türkiye'den yöneilecek diyecek de çok iddialı olur diye söyleyemiyor. Bu fikirler benimdir. Geçmiş yazılarımı okuyanlar bu fikirlerin ve komplo teorilerinin bana ait olduğunu görürler. Ekonomi konusunda 1-2 yıl önce iddia ettiğim fikirlerin daha yeni yeni oluştuğunu geçmiş yazılarımı okuyanlar da anlayacaklardır. Bu krizi benim kadar iyi yorumlayan hiçbir yerde olmadı. Ben çok baktım, okudum, dinledim ama göremedim.

Yanlız ben bu yöntemin başarılı olacağını iddia etmedim. Bu kadar inançlı olamadım. Türkiye'nin bu eksende yola devam edemeyeceğini söyledim. Hatta NATO'dan bile ayrılmamız gerekir dedim. Yiğit Bulut'un çelikisi, bu olayların sorumlusunu başkası gösteriyor. Türkiye'nin kendini yönetmediğini ve asla bağımsız olmadığını söylemeye çalışıyor. Ancak buna ilişkin hayallerini anlatırken Türkiye'nin bu proje doğrultusunda nasıl başkasının egemenliğinde olacağını aslında bu ülkenin başkalarının mülkiyetine geçeceğini düşünemiyor. Yani "Bugüne kadar olanlar yanlıştı, sevimsizdi; ancak bundan sonrakiler böyle olmayacağını nasıl garanti ediyor. Yiğit Bey'e bir atasözü : El atına binen yarı yolsa iner".

Nedir bu heyecan?

Bu teorinin doğruluğuna inanıyorsa, bu projeyi Türkiye'de kiminle yapacağını da bilmesi gerekir. Bu planları yapanlar hangi yıllar ne kadar süreyle kimle çalışacaklarını da planlarlar. Bu planı yapan ABD değil, global sermayedir. ABD global sermayenin eli kolu gibidir. Ancak her zaman ABD ile çalışılacağı anlamına da gelmez bu.

Bütün bunlara rağmenYiğit Bulut'un teknik olarak ekonomi bilgisi harika. Nerde yetiştiğini bilmiyorum ama bu konuda çok güzel bir eğitim almış. Buna kendi yorum gücünü de ekleyince iyi bir analist olmuş. Şunu belirtmeliyim ki strateji konularında daha çok yeni ve heyecanlı. Hangi tarafı ve neyi savunduğunu anlamakta zorlanıyorumç kafası çok karışık.