Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '10

 
Kategori
Güncel
 

Yıkım üzerine yıkım yaşanırken Sosyal Devlet anlayışı kış uyksunda mı?

Oldum olası, bu gecekondu yıkımlarının, yaşandığı haber karelerine, bir türlü dayanamam. İnsanların, bin bir emekle inşa ettiği, kutsal yaşamların olmazsa olmazı, bir birbirinden sıcak, kutsal yaşam yerleşimlerinin, yıkımına.

Hem bu yıkımlar sırasında, öyle bir tabloda oluşturulur ki, değmeyin gitsin. Güvenlik görevlileri, zabıtalar, dev dozerler ve kepçeler vb. hepsi tam teşekkül, yani tamda, merhamet ve diğer insani bütün hassasiyetlerin, tükendiği karelerdir, o anlar.

Ve işte insanımız çaresiz ve işte insanımız kimsesiz ve işte insanımız aslında, koskoca bir patinajın, en somut haline saplanmaktadır, öyle anlarda. Ve yine tamda bu noktada, insanın aklına ister istemez, bir kuşun dahi, ince bir içgüdüyle, minnacık yavrusu uğruna, tüm yaşamını adaması gelir. Ve yine olur olmaz, bu minnacık yaşam zerresinden insana, koskoca bir devletin vatandaşını, bir anne ve babanın da, yine böyle şartlar altında, evladını savunamadığı fikri, dehşete düşürür adamı, bir an için ve yine olur olmaz.

Bu acı dolu tablolar, her zaman için, yeni baştan, insan olmaktan utanç duymayı, düşündürür bana. Bilmem belki de, gerçekten insan olabilmenin, en asil ve asli yanıdır, benden kopup giden, sessiz ama bir o kadarda, onarılması mümkün olmayan, ince ben zerreleri.

Yüce Yaradan’ın, son mesajı Kuran-ı Azim şanda, Yüce Yaradan, “ Bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüş gibidir, keza bir insanı kurtaranda, tüm insanlığı kurtarmış gibidir, ”der. Aynı tümceden hareketle, bunca yıkım ve gözyaşına, gerek neden olanlar ve gerekse de, duyarsız kalarak vb. katkı sunanlar, insaf ve vicdan denen ruhaniyetten, zannediyorum, zaten bihaberdir.

Evet, gün geçmiyor ki, ülkemizin bir yerlerinde, birilerinin evi, yuvası başına yıkılmasın ve insanlarımızda, deyim yerindeyse, kuş gibi dışarı konmasın. İster adına, kentsel dönüşüm projesi deyin, isterseniz bir birinden cilalı, daha başka adlarla adlandırın, hiç fark etmez, yalnız yeter gayrı, artık böyle bir yüzyılda da, böylesine plansız ve programsız dayatmalarla, insanımızı, çaresizlik ve gözyaşına sürüklemeyin.

Hem bu acı tablaların oluşmasında, bedel ödeyen, neredeyse sadece ve sadece vatandaşlarımızken, bu işte rant sağlayanlar, deyim yerindeyse, zevkten dört köşedir. İyide bunlardan, daha hâlla, kimse hesap sormayacak mı?

Kim ne derse desin, yıllardır, bu işlere göz yummuş, gerek yerel yönetimler ve gerekse de, genel yönetimden olan tüm suçlular, şayet istenirse, kalem, kalem ortaya çıkarılabilir. O zaman buradan, ülkemizin bu konuyla ilgili, tüm sorumluluk sahibi büyüklerini, bu konuya eğilmeye davet ediyorum.

Zira yıkım üstüne yıkım yaşanırken, Sosyal Devlet Anlayışınız, kış uykusunda mı diye, sormazlar mı adama? Hem Rahmetli İsmet Paşa’nın söylediği ” Bir ülkede namuslular da, en az namussuzlar kadar, cesaretli olmazsa, vay o ülkenin haline” sözünden de hareketle, artık zaman namuslularında, cesaretini ortaya koyma zamanıdır.

Hadi hayırlısı…

Sinan Adıgüzel, Sanatçı ve Arş. Yazar
FARKLI BİR BAKIŞ
namesinan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 64
: 435
Kayıt tarihi
: 20.04.10
 
 

Sinan Adıgüzel, sanatçı yazar, 08.10.1977 tarihinde Adıyaman’da dünyaya gelmiştir. İlköğre..