Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '22

 
Kategori
Futbol
 

Yıkım

Galatasaray – Trabzonspor karşılaşması, oldukça kötü hava şartlarında oynanmasına rağmen son derece güzel bir mücadeleye sahne oldu. Bulunduğu konum itibariyle kazanmaktan başka çaresi olmayan Galatasaray, özellikle ilk 45 dakika çok iyi bir performans gösterdi. Rakibine önde basan ve yarattığı hücum zenginliği ile sürekli gol arayan sarı- kırmızılılarda öne çıkan isim ise Emre Kılınç oldu.

Esasen Galatasaray’da Kerem Aktürkoğlu, Cicaldau, Sacha Boey ve Nelsson da göze batan bir performans sergilediler ama Emre Kılınç bir başka oynadı.

Trabzonspor ise ilk yarıda Hamsik’in eksikliğini fazlasıyla hissetti. Özellikle Berat, orta sahada hiç etkili olamadı. Cornelius’u topla buluşturamayan bordo- mavililer, hücum anlamında hiçbir varlık gösteremediler.

Abdullah Avcı’nın ikinci yarıya Berat’ın yerine Siopis ile başlaması, Trabzonspor’da pek çok şeyi olumlu yönde değiştirdi. Nitekim bordo- mavililer, ileride daha etkili olmaya başladılar.

Ancak Trabzonspor’un özellikle ikinci yarının belli bir bölümündeki baskısına karşın oyun yine de Galatasaray’ın istediği gibi gidiyordu. Skor üstünlüğü sarı- kırmızılılarda idi ve oyun anlamında da geçmiş haftalara göre daha iyi bir Galatasaray vardı. Fakat oyunun son bölümünde önce Marcao’nun daha sonra da Taylan’ın bireysel hataları, Galatasaray’ın iyi oynadığı bir karşılaşmadan mağlup ayrılmasına sebep oldu.

Bu trajik durum, Nef Stadyumunda sarı- kırmızılılar açısından kelimenin tam anlamıyla bir yıkıma neden oldu. Güzel bir oyunla üç puana ulaşıp nefes almaya ve taraftarlar ile bir nebze de olsa barışmaya ramak kalmışken yine hüsran yine protestolar… Tabii böyle trajik bir şekilde kaybedilen üç puanın yarattığı yıkımın etkisi de çok daha büyük oluyor.

Elbette burada ister istemez söz dönüp dolaşıp yine kadro mühendisliğine ve bu anlamda sezon başında yapılan hatalara geliyor. Trabzonspor, oldukça kötü oynadığı ilk yarıda kalecisi Uğurcan sayesinde farkın açılmasından kurtuldu. Bir anlamda Uğurcan, Trabzonspor’u oyunda tutan isim oldu. Başarılı kaleci, ikinci yarıda da Babel’in net gollük vuruşlarında kalesini gole kapatmayı bildi.

Orta sahada ise Siopis’in ikinci yarıda oyuna dahil olması Trabzonspor’a bir hareketlilik getirdi. Bu da Bakasetas ve Visca’nın daha etkili olmalarını sağladı. Nitekim bu iki oyuncu, rakiplerinin hatalarını iyi değerlendirip Trabzonspor’a galibiyeti getiren golleri atan isimler oldular.

Galatasaray ise takımın yüze ellisi hatta yüzde yetmiş beşi olan Muslera’nın sakatlanma ihtimalini yok sayıp elindeki en iyi ikinci kalecisini sezon başında Giresun’a gönderdi. Gençleştirme projesi diye bir çalışma ortaya konmasına rağmen Yunus Akgün’ü de Adana Demirspor’a kiraladı. Bu arada nedenini hâlâ anlayamadığım bir şekilde İsmail Çipe ve Luyindama ile sözleşme yenilendi. Orta sahaya ise bir takviye yapılamadı. Galatasaray orta sahası, birbirine benzer özelliklere sahip Taylan ve Berkan’a kaldı. Fakat bu iki oyuncu da o mevkiyi dolduramadıkları gibi yaptıkları hatalarla puan kayıplarına neden oldular. Trabzonspor maçı da bunun son örneği oldu.

Yukarıda saydığım hatalarda temel sorumluluk Fatih Terim’e aitti. Ancak onun hiç de hoş olmayan gönderiliş şekli, doğal olarak taraftarlar ile yönetim arasındaki köprüleri yıktı. Sarı- kırmızılılar şu anda tam bir kaos içerisindeler. Yeni teknik direktör Torrent derde derman olabilir mi? Belki daha sakin bir ortamda gelseydi daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilirdik. Torrent’in Galatasaray’ının Trabzonspor karşısında iyi bir oyun ortaya koyduğunu gördük.  Bununla birlikte Halil’in yerine Babel ile başlamaması benim adıma bir eksi olarak hanesine yazıldı. Halil Dervişoğlu, takıma ciddi anlamda katkı sağlayabilecek bir performans sergileyemiyor. Babel ise ileride top tutabildiği gibi gol pozisyona girme konusunda da oldukça başarılı bir futbolcu. Nitekim Trabzonspor karşısında da oyuna girdikten sonra Halil’e göre nasıl bir fark yarattığını herkes gördü.

Sonuç olarak, ligde 27 puanla 15. sırada bulunan ve düşme hattıyla arasında sadece üç puan kalan Galatasaray’da işler hiç de iyi gitmiyor. Bakalım lige verilen ara, sarı- kırmızılılara ilaç olabilecek mi?

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..