Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '09

 
Kategori
Ankara
 

Yıkmayın Anafartalar Çarşısı'nı, Ulus İşhanı'nı, yıkamazsınız Ulus'u

Yıkmayın Anafartalar Çarşısı'nı, Ulus İşhanı'nı, yıkamazsınız Ulus'u
 

Ulus'ta yıkılması düşünülen yapılar..


Ulus’u 1932 Hermann Jansen Planı’ndan beri “Protokol Alanı” olarak ilan ederek “KORUMA” altına alan belediye, şimdi acaba ne yapsak da ondan kurtulsak diye plan ve projeler üretmeye başladı.. Koruma altına alındığı günden bu yana Koruma Amaçlı çalışmalar yapılamadığı, ya da yetersiz yapıldığı için korunamayan, giderek yok olan kültür varlıklarımız, tarihsel değerlerimiz zaman içinde parça parça yok olmuştu..

1980’lerin başında; Tarihi Kent Dokusu’nun 150 hektarlık bir kesimi Gayr-i Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun aldığı bir kararla <ı>“Kentsel, Tarihsel, Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı” ilan edilmişti..

20 yıl olmuş, Ankara Büyükşehir Belediyesinde çalışırken açtığımız iki yarışma sonucunda (1986-87’ler) “Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Islah İmar Planı” hazırlanmış, “Kaleiçi Koruma Planı” ise yıllar geçmesine rağmen tamamlanamamıştı..

Yaklaşık 10 yıllık bir çaba sonucu Ulus’un 100 hektarlık bir kısmı koruma ve sağlıklaştırma amaçlı bir plana kavuşmuştu Jansen’den yaklaşık 50 yıl sonra !

Hazırlanan “Kamu proje Paketleri”nde sadece biri “Hacıbayram Meydan Düzenlemesi” doğru dürüst uygulanabilmişti. Ancak, Hacıbayram ve Hükümet Meydanının, giderek Ulus’un büyük bir kesiminin yaya bölgesi haline getirilmesi için Benderesi Dolmuş Durakları alanı kamulaştırılmış, projeleri hazırlanmış, uygulamaya geçilmek üzere beklemekteydi. Böylece Ulus, Hükümet Meydanı yaya bölgesi haline gelecekti..Ancak, dolmuşçular bastırdı ve Hacıbayram çevresi gene dolmuş durakları ile doldu..Hükümet meydanı da otopark olarak zaten kullanılıyordu..

1990’ların başında belirli düzeye gelen bu çalışmalar, yerel yönetimin el değiştirmesi ile başka bir yöne doğru yönlendirildi.. Koruma amaçlı uygulama yapılmadı, Kaleiçi kendi kaderine terk edildi..Ulus Koruma-Islah İmar Planı uygulanmadan bir kenarda bekletildi..

Bu tarihler “Ulus’u Koruma”, “Ulus’u Sağlıklaştırma” dan, “Ulus’u YIKIP Yenileme” ye yönelik bir sürecin başlangıcını işaret eder..Bu aslında her şeyi arsa ve rant olarak gören bir çabanın da sonucudur belki de..

<ı>“Ulus Tarihi Kent Merkezi Projesi” Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde onaylanarak kabul edildi. Alınan kararla “Ulus Atatürk Heykeli etrafındaki 100. Yıl Çarşısı, Ulus Şehir Çarşısı, gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Anafartalar Çarşısı yıkılarak Atatürk Anıtı ile bütünleşecek kent meydanı oluşturulması planlandı. Belediye Meclisinde alınan diğer bir karar ile de, Anafartalar Caddesi üzerindeki Büyükşehir Belediyesi Binası (Taş Bina), Ulus Hali ve Modern Çarşı ele alınarak bu bölgenin de yıkılarak büyük bir otopark ile “Alışveriş Merkezi” oluşturulması kararı alındı. (16.12.2004 Tarihli Belediye Meclis Kararı)

<ı>

Yıkılacağı ifade edilen ve yerine büyük bir İş Merkezi yapılacağı söylenen Ulus Hal Binasının olduğu yerde, 1929 yılında çıkan yangınla yok olan Osmanlı dönemine ait ahşap malzemeden inşa edilmiş “Taht’el Kal’a (Kaledibi) Çarşısı” bulunmaktaydı. Gene aynı alanda Ankara Kalesi’ne giden bir Roma Dönemi Yolunun da varlığı bilinmektedir. Bu kesimde yanan yapılar arasında Tahtakale Hamamı, Tahtakale Hanı, Haseki camisi, Eski Belediye Binası ve Sebze Hali vardı..

Bu Tarihi Ticari Bölge’nin gelişim öyküsünü ve korunmasına yönelik çabaları Kültür Bakanlığı yayınlarında çıkan kitabımdan okuyabilirsiniz..

<ı>(Bkz.Mehmet TUNÇER - 2001 : “ANKARA (ANGORA) GELENEKSEL KENT MERKEZİ TARİHSEL GELİŞİMİ (15. - 20. YY) Kültür Bakanlığı Yayınları, Kültür Eserleri Dizisi)

<ı>

Yıkılacağı söylenen bu yapılar, aslında Ankara Kenti’nin BAŞKENT olma imgesi ile özdeşleşen, Ankara Halkının hafızasında yer etmiş, Ankara’da yaşayanların –hepimizin- gündelik yaşamlarında halen kullandıkları mekânlardan oluşmakta ve oldukça önemli sayıda esnaf bu çarşılarda Ankara’lılara hizmet etmekte ve ekonomiye katkı sağlamaktadır.

<ı>Özellikle demiryolu’nun Ankara’ya geldiği 1892 tarihinin Ulus için önemi düşünülürse, kentin kabaca bir asırlık hafızasının silinmesi gibi bir çabayla karşı karşıya kalınmıştır.” (Mimarlar Odası)

Yıkılması düşünülen mekanlardan biri de “Ulus Anafartalar Çarşısı”.. 1967 yılında yarışma ile inşa edilmiş… Mimarları dönemin iyi mimarlarından Ferzan Baydar, Affan Kırımlı, Tayfur Şahbaz ‘mış..

Ankara’nın ilk yürüyen merdivenli süpermarketini (Gima) barındıran, o dönemin modernizm akımlarından olan “Mies” vari bir modern yapı..1960’ların sonlarında giyim-kuşam, hediyelik eşya, hatta halı, buzdolabı vb ev eşyaları almak için hepimizin kullandığı mekan.. Çocukluğumun anıları arasında yürüyen merdivenlerde, kardeşlerim takılmasın diye dikkatle bindiğimiz bir lunapark oyuncağı sanki..Rengarenk, cıvıl cıvıl bir harikalar diyarı.. Geniş koridorlar, parlak vitrinle..Parlak dış mekanı ile unutulmaz anıları var ben de de..


Ulus Hali’ne ise kimbilir kaç yüz kere gitmişizdir anne ve babamızla, eşimiz ve dostumuzla..Balıkçılar, sebze ve meyvenin en güzeli ve tazesi..Ve ucuzu..

Hal yapısı; 1937 yılında mimar Robert Oerley tarafından tasarlanmış özgün bir yapıdır. Sulu Han da sebze pazarı olarak Hal ile birlikte uzun süre kullanılmıştır. Sulu Han 1983-85 arasında restore edildikten sonra bu gün de onunla bağlantılı olarak kullanılmaktadır. Hal yapısı yıkılırsa ve kazılırsa bu bölgenin altından kimbilir ne tür arkeolojik kalıntılar çıkacak ve belki de yapılması düşünülen Kapalı Çarşı da yapılamayacaktır..

<ı>Sebze meyve enflasyon dinlemiyor. Enflasyondaki iki ay süren kısmi yükselişe karşın, dar gelirli vatandaşı yakından etkileyen gıda maddeleri, özellikle sebze ve meyve enflasyona meydan okuyor. Özellikle mevsime uygun sebze ve meyve fiyatları ucuz. Buzhane meyvesi elma zam, domates ise ucuzluk şampiyonu. TGRT Haber'in canlı yayında mikrofon uzattığı Hal esnafı da, vatandaş da fiyatların geçen yıla göre daha ucuz olduğu görüşünde birleşiyor. Bazılarıysa artık sattığı ürünün uzmanı olmuş. Televizyonlarda sağlık programı izlemeye gerek yok hem alışverişinizi yapın hem aldığınız ürünün yararlarını öğrenin. Ankara Ulus Hali'nden çıkan enflasyon tablosu da sevindirici. Yazla birlikte gelen ucuzluk geçim sıkıntısı çeken dar gelirli vatandaşa rahat bir nefes aldırmış görünüyor.

<ı>http://www.tgrthaber.com/news_view.aspx?guid=b023016a-9dcd-4bdf-8a01-9ea68570d2b6

Diğer yapıları ve mekanları, bu bölge için yapılmış olan "Koruma Amaçlı" çalışmaları bir başka yazımda ele alacağım..

Belediyemiz bence yanlışı görerek bu olumsuz yıkımlardan dönecektir.. Kapsamlı bir çalışma olan “Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma-Islah Planı” yeniden yürürlük kazanmalıdır. Yıkmayın Ulus’u yıkamazsınız ULUS’u demek geçiyor içimden..

Sağlıcakla kalınız..

YIKMAYIN ANAFARTALAR ÇARŞISINI, ULUS İŞHANI’NI,

ANKARA HALİ’Nİ..

YIKAMAZSINIZ ULUS’U!.. (2)

Doç.Dr. Mehmet TUNÇER

Geçen ay Ulus Tarihi Kent Merkezini ilgilendiren önemli gelişmelerden söz etmiş ve yıkmayın Afartalar Çarşısını, Ulus İşhanı’nı, Ankara hali’ni demiştik.. Hatta burada anılarımızın olduğundan bahsetmiş, Cumhuriyetin ilk modern mimarlık örneklerinin bu yapılar olduğunu söylemiş “YIKMAYIN ULUS’u …YIKAMAZSINIZ ULUS’u” diye bitirmiştik..

Bu ay bu konunun biraz gerisinde neler yattığını anlamaya çalışalım.. Yeni bir yasa çıkarıldı geçtiğimiz yıl, 5366 sayılı <ı>“Yıpranmış Tarihi ve Kültürel Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”

Bu Kanun çerçevesinde, 2005 yılı Temmuzunda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi bir karar alıyor (1952 Sayılı Karar) .. Bu karar ile Ulus, Kaleiçi, Ankara Eski Kent Dokusu, roma Hamamı çevresi “YENİLEME ALANI” olarak belirleniyor..Halbuki bu alanların bir kısmı taa Jansen’den bu yana “Protokol Alanı” olarak koruma altında..1980 yılında ise Gayr-i Menkul Anıtlar Yüksek Kurulu’nun aldığı A-2167 Sayılı Karar ile bu alanlar koruma altına alınmış ve Sit Alanı ilan edilmişti..

Bu Kararın ardından Belediyemiz Ulus’u <ı>“Yenileyerek Korumak” (!) ve <ı>”Yaşatarak Kullanmak” üzere harekete geçmiş.. Bunca yıllık korumacıyım valla yenileyerek korumak kavramının ne olduğunu anlayamdım ama herhalde “Yıkıp” “Yeniden İnşa Etmek” ile “Silip Süpürmek” arasında bir şey olduğunu tahmin ediyorum. Zaten tarihsel dokularımızda genellikle karşılaştığımız uygulamalar..Onarım, Restorasyon, Bakım ve Sağlıklaştırma yerine Yıkıp çok katlı olarak yenilemek hem yüklenicinin, hem mal sahibinin ve de nedense Belediyelerin işine daha çok geliyor..

Ulus için yeniden harıl harıl çalışmalar başlıyor ve “Ankara Tarihi Kent Merkezi Kentsel Yenileme Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı” hazırlanıyor pek de kimsenin bilmediği bir şekilde..Hem de herkesin bilmediği, yıllardır uygulamayı yönlendiren Ulus Proje müelliflerinin görüş ve bilgisi alınmadan..Ulaşım Master Planı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve çevresi ile Hacıbayram Camii ve Çevresine ait röleve, restitüsyon, mimari, statik, makine, elektrik ve bilmem ne kadar detaylı projeler gözle kaş arasında hazırlanıvermiş..

Bu kapsamda neler neler var..Augustos Mabedi Rölevesi, restorasyon vb projeleri, Yeni Camii, Sahaflar – geleneksel El çarşısı Projeleri, Mahmutpaşa Bedesteni, Kurşunlu Han, Çukur Han, Zafran Han Röleve, restitüsyon, restorasyon projeleri , uygulama projeleri.. Tüm bu yapıların bir kısmının zaten var olan röleve ve restorasyon projelerinin neden bir daha yaptırıldığı pek de anlaşılamamakla birlikte büyük bir çalışma olduğu proje bedellerinden de anlaşılıyor zaten..

Ama bütün bunlar, Üniversiteler, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası vd sivil toplum örgütlerini pek de memnun etmiyor.. her şeyden önce, şeffaflıktan ve demokratik katılımcılıktan uzak çalışmalar yapıldığını vurguluyorlar.. (http://Ankara.spo.org.tr/haber.php) hazırlanan plan ve projelerin bilimsel olmadığını, bütünsellikten uzak bir şekilde hazırlandığını söylüyorlar.. hepsinden önemlisi “KORUMACI” olmayıp “YIKIM” ve “RANTA Yönelik olduğunu vurguluyorlar..

Bütün bunları merak edip projeye baktığınızda şunları görüyorsunuz;

Atatürk Bulvarı, Anafartalar Caddesi ve Şehit teğmen Kalmaz Caddesi (Posta Caddesi) arasında kalan alanda kamu mülkiyetinde ve özel mülkiyette bulunan çok sayıda mevcut yapının yıkılacak…

Çok büyük bir ticaret kompleksi yapılacak.... “Taşhan Kapalı Çarşısı” denilen bu ticari kompleks mevcut sokakların üstlerinden geçerek 6 adet mevcut kent

Yıkılması öngörülen Anafartalar, Ulus İşhanı, Hal ve yakın çevresi Ankara Tarihi Kent Merkezi Kentsel Yenileme Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nda..

adasını birleştirecek... Zemin üstü 4 kat ve yer altı katlarıyla bu alandan maksimum inşaat elde etme amacını ortaya koymakta..Bu devasa kütlesiyle bu çok katlı ticaret merkezi Ulus’un zarif, naif ve tarihi dokusuna ve ölçeğine tümüyle aykırıdır.. Ayrıca TAŞHAN’ın anısına da saygısızlık bence..Çünkü Taşhan mütevazi yapısı, geleneksel mimarisi, iç avlusu ve her şeyden önce Cuhuriyet’in ilk yıllarındaki “kaloriferli, banyolu, telefonlu” lüks konaklama olanakları ile eşsiz bir değerdi aslında..Yıkılmaması gerekli idi..Konaklama amaçlı idi ticaret amaçlı değildi…

İşte yıkılıp yerine Sümerbank yapılan TAŞHAN

Planda bunları görünce, bunun bir tür çılgınlık olup aslında, 1935-40’larda Roma tarihsel kent merkezleri içerisinde bu tür uygulamalar yapan Benito Mussolini devri uygulamalarını anımsatmakta.... Roma Colesseum etrafını yıkan ve otoyol geçiren meşhur diktatör hiç hayırla anılmıyor günümüzde ama herhalde böyle bir uygulama düşünülmüyordur umarım..

Belediyemiz bence yanlışı görerek bu olumsuz yıkımlardan dönecektir.. Kapsamlı bir çalışma olan “Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma-Islah Planı” yeniden yürürlük kazanmalıdır. Yıkmayın Ulus’u yıkamazsınız ULUS’u demek geçiyor içimden..

Sağlıcakla kalınız..

Ankara Tarihi Kent Merkezi Kentsel Yenileme Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı

 
Toplam blog
: 114
: 2207
Kayıt tarihi
: 16.04.08
 
 

Kentsel, arkeolojik ve doğal sit alanlarında koruma, ıslah ve yenileme projelerinde, plancı, yöne..