Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '07

 
Kategori
Gelenekler
 

Yıl 2007 ve son yaprağın düşündürdükleri

Yıl 2007 ve son yaprağın düşündürdükleri
 

Duvarda kalan son yaprağı koparmak için elimi uzattığımda içimden gelen bir sesle durdum aniden.O öyle bir acı sesti ki geçen bir koca yılı anımsama ve kendimi yargılama gereği duydum birden bire.

Her yeni bir yıl başlangıcında "adettendir" diyerek bin bir güzel dileklerle başladığımız yeni yaşam sayfasında hepimizin yaptığı beklentilerimizi dile getirmek yada içimizden geçirmek olur.

Bencillikle hep isteriz , bekleriz, hayal ederiz.

İçimizden kaçı (ben de dahil olmak üzere)vermek adına bir sözde bulunuruz.?

Etrafımızdaki insanlara sevgi vermek, ihtiyacı olanlara yardım etmek, sevebileceğimiz insandan aşkı beklemek yerine aşkı sunmak.

İşte tüm bu ruhaniyet ve anımsama tablosu içinde geçen yıl bu zaman diliminde ki dilediklerim geldi aklıma.

Neler dilemiş ve dileklerimden kaçına kavuşmuştum.Aslında pek birşey değişmemişti tekrarlardan ibaret hayatımda.

İstediğim bir iş dalında çalışıyordum fakat istediğim konumda değildim.

Hatalarımdan ders almayı öğrenmiştim, fakat aynı hataları benim dışımda bir gücün kontrolünde, sonunda canımı acıtacağını bile bile yine tekrarlayabiliyordum.

Hayattan (tüm zorlamalarına rağmen) zevk almak adına "şartlarım elverdiğince" elimden gelen herşeyi yapmaya çalışıyor fakat en ufak bir sebeple birden demorolize olabiliyordum.

İçimden gelen sevinç ve mutluluk taşkınlarını "özgürce akabilmesi"için bırakıyor fakat bir süre sonra karşıma çıkan karanlık ve soğuk duvara çarparak canımı acıtabiliyordum.

Geçen yıl ve daha önceki yıllarda da buna benzer şeyler yaşamama rağmen bıkıp usanmadan "yine yeni yeniden"aynı hayalleri kurabiliyordum.

İşte yine bir yol ayrımındayım.

Eski ve yeni arasında kalan son bir kaç dilimle kendimce hesaplaşıyor; belki biraz korkarak belki de biraz mahcup, yorgun ama yıkılmamış, istekleri olmamış fakat beklemekten hiç vazgeçmemiş biri olarak gelmesi kaçınılmaz olan ve adına "yeni"dediğimiz yılla da bir kez daha yüzleşmeye hazırlanıyorum.

Yaşanan yılların nasıl bir hızla akıp gittiğinin en güzel kanıtı yüzlere yerleşen çizgiler ve saçlara düşen aklardır.

7' li yaşların masum çocukluğunun dilekleri kimi zaman bir oyuncak ama genel de de göz yaşı dökülmeyen "içinde anne, baba ve çocukların"olduğu huzur ve mutluluk taşan bir yaşamdır.

16 yaşları sürdüğümüz zamanlarda ise yaşın gereği daha bir havai ruh hali ile aşk dilenir ve mutlu bir yuva düşlerdik belki de..

30 yaşın sorumluluklarına, belki kırklı yaşların getirmiş olduğu durgunluk ve gerçeğe yönelme adımları eklenir ve dileklerde ona göre değişirdi....

Her şeye rağmen "Yaşımız ve yaşadıklarımız her ne olursa olsun" hayattan kopmadan , belki hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini bilsek te asla vazgeçmediğimiz olumlu dileklerimizle karşılayalım gelen her bir yeni yılı....

Bizden alıp götüreceklerini bilerek ama asla zorluklara bilenmeyerek!...

 
Toplam blog
: 49
: 707
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

İnzivalarda ve isyanlardayım...Yaşanmış tüm olumsuzluklara rağmen hayata yenik düşmeyen, her töke..