Yıl 2013 Ula’da bir Festivalin daha Öyküsü yaşandı, yazıldı …

Ula’da yaşayan evler ve yüzler vardır. Ula’nın büyükleri, en çok Şadan hocam bilir. Ula’nın yaşayan bir de Festivali var. Boğa güreşleri çerçevesinde kültür ve sanat etkinlikleri.

Yaklaşık birkaç yıldır katılıyorum. Seviyorum Ula festivalini ve Ula halkını.

Çok merak ediyordum Ula Belediye Başkanımız Nadi Şenkal’ın şu sanata, kültüre ilgisi, ilgimi çekmekteydi.

Başkan bir de şiir yazıyormuş meğer, bugünlerde yapmasa da bu işi. Şiiri var, yazdığı şiirini ezbere okuyor.

Merakım bir ölçüde gitti.

Ula Belediye Başkanı Nadi Şenkal’ın  ve Yazı İşlerinden sevgili Hafize’nin etkinliklerde çok emekleri var.

Çeşitli sanatsal içerikli programlar hafta ortasından başlıyor, halka yönelik tüm eğlence, yarışma, yemek her şey bir arada yapılıyor.

İlk gün ne kadar istesem de gidemedim. İkinci gün oradaydım. Akşam Muğla Sanatseverler Derneği üyeleri olarak bir çok dostlarım şiir ve türküleri, şarkıları ile katıldılar.

Her yıl yine Ula’ya bizler gibi dost yüzlerden belgesel yapımcısı Rifat Çığ’da katılmıştı, orada bulunmaktaydı.

Belgesel gösterimi bu kez şu Muğla’nın bunca zaman geleceğe taşınan en önemli tarihi  mekanı “Arasta”sı idi.

Aslında çok önemli değil mi?  Bir şehrin yüzü. Bir şehrin tanığı. Arasta ve korumacılık ruhu iyi ki gelişmiş şehir kendi kültürü ile yaşıyor.

Belgeselde sanat ustaları, şimdi kaç tane kaldı? Bazılarını bulmak mümkün değil. Kalanlar da yaşları bir hayli ilerlemiş o el değmiş ustalık şaheserleri, malzemeleri.

Ula yolu üzerindeki bir tabela dikkatimi çekti. Yeri gelmişken belirtmek gerek. Thera diyor. Geçen gün bunu İbrahim Ergin ile konuştuk.

Thera ismi antik isim Yerkesik tarihi adıdır. İbrahim Ergin’in araştırmasına göre orada bir thera olamaz.

Başkan beyin dikkatine sunalım, araştıralım ve o levha neredeki yeri , tarihi gösteriyorsa adını doğru olarak koyalım, diye düşünmekteyim.

Ula’nın sokak aralarında çok güzel evleri var. Yaşanan evleri şu an serin, son derece mütevazi, sade düşünülmüş, insanı çekiyor.

O akşam sanat etkinliği parkta yapıldı. O akşamın en güzel dostluğunu sevgili hocam Şadan Gökovalı gösterdi.

Oradaydı, mutluyduk.

Nadi Şenkal beyefendi  Ula’ya ve çevresine  hakim, sevgiyle uzanmış dallarını kucaklıyor sevgi ve saygı duyuyorum.

Gösterdiği iş ve çevresine olan duyarlılığı çok şeydir, diye düşünmekteyim. Kendi şahsım ve Sanat dostlarım adına teşekkürlerimizi görev biliyorum.

Bizi bir araya getirdi. Bize heyecan verdi, etkinlik.

O akşam orada da belirtmiştim. Toplumların yükselmesinde kültür ve sanatın payı çok fazladır.

Bu nedenle Ula Belediye Başkanı Nadi beyi bir kez daha kutlamak, saygı duymak gerektir.

Deniz üstü köpürür bir Ula türküsüdür. Derleyen ve TRT’ye kazandıran Şerafettin Civelek’tir. Ulalıdır denir. Ancak annesinin karnında Ula’ya gitmiş, orada doğmuştur. Yerkesik’tir kökeni.

Şerafettin Civelek ile yakın akrabalık bağım bulunmaktadır. Buna  rağmen oradaki akrabaları ve kuşakları ile hala yüz yüze gelemedim.

Bunun için özel vakit ayırmam gerekiyor. Ancak kızı Tülin Civelek Urkun ile mesajlaştık, bir araya gelemedik. Tülin Civelek Urkun’un halasını, Ula’daki yakınlarını halam tanıyor.

Halam evlenirken düğününe gelmiş o yıllarda Şerafettin Civelek, anımsarım diyor elinde sazı, rakısı sofrada gelmişti diye anısından söz eder.

Ula’da ziyaret etmek istediğim çok değerli bir Ulalı Halise Akıncı Hanımefendiye , “merhaba” demek istiyorum.

Bir festival geçti, bir kültür sanat geçti Ula’nın yaşayan evlerinin, öykülerinin içinden nice güzel insanlar sevgili Ula halkı gönlümüzde idi. Bir festivalin öyküsü yaşandı, Ula’da yazıldı.

Birkaç yıldır duyuyoruz bu etkinlikleri, çok güzel ve etkileyici, çekici. Çevresine hakim ve duygulu.

Teşekkürler. Ve birlikteliklere başkan bey... Ula için yeni yolunuzda, yarışınızda başarılar diliyorum.