Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '07

 
Kategori
Güncel
 

Yıl 2070...

Yıl 2070...
 

50 yaşına henüz bastım ama görüntüm 85 yaşındaki bir insanın ki gibi

Yeterince su içemediğim için böbrek sorunları yaşıyorum

Korkarım ki yaşamak için çok vaktim yok

Ben bu topluluktaki en yaşlı insanım...

5 yaşında bir çocuk olduğum günleri hatırlıyorum

O zamanlar her şey çok farklıydı

Parklarda pek çok ağaçlar evlerde güzel bahçeler vardı.

Ve ben yarım saat boyunca büyük bir zevkle duş alırdım

Bugünlerde ise cildimizi temizlemek için mineral yağlı havluları kullanıyoruz.

Eskiden kadınların güzel saçları vardı

Şimdi ise başımızı su kullanmadan temiz tutmamız gerektiği için traş etmek zorundayız....

Eskiden benim babam arabasını hortumdan akan su ile yıkardı

Şimdi ise

Benim oğlum suyun bu şekilde ziyan edilebileceğine bir türlü inanamıyor...

Sokaklarda posterlerde radyoda ve televizyonda SUYU DUYARLI KULLAN uyarıları olduğunu hatırlıyorum

Ama hiç kimse bu uyarıları önemsemedi

Suyun sonsuza dek var olacağını sandık...

Şimdi ise

Tüm nehirler, göller, barajlar ve yeraltındaki su yatakları ya kurudu ya da kirlendi...

Sanayi hemen hemen durma noktasına geldi ve işsizlik büyük oranlara ulaştı

Yegâne iş alanı deniz suyunun tuzunu çıkarıp kullanabilinir hale getiren fabrikalar.

Ve işçiler maaşlarının bir bölümünü içme suyu olarak alıyorlar.

Sokaklarda eli silahlı haydutların bir bidon su için insanlara saldırmaları çok yaygınlaştı...

Yiyeceklerin 80% i sentetik

Eskiden yetişkin bir insanın günde 8 bardak su içmesi tavsiye edilirdi

Şimdi ise

Benim sadece yarım bardak su içmeme müsaade ediliyor.

Biz şimdi bir kere giyilip atılan giysileri giymek zorundayız ve bu da çöp miktarını arttırıyor....

Biz şimdi kanalizasyon sistemi susuzluktan çalışmadığı için fosseptik kullanıyoruz...

Nüfusun dış görünümü korkunç: Susuzluk nedeniyle kırışık sıska

Ültraviyole ışınları nedeniyle yaralarla dolu vücutlar...

Şimdi ozon tabakası kalmadığı için ışınlar çok daha kuvvetli...

Cilt kanseri mide bağırsak enfeksiyonları ve idrar sistemi sorunları ölümlerin ana sebepleri...

Cildin aşırı kuruması nedeniyle 20 yaşındaki bir genç 40 yaşında gibi görünüyor.

Bilim adamları araştırdılar

Ancak bu soruna bir çare bulamadılar

Su üretilemiyor ağaç ve sebze olmadığı için oksijen de azaldı ve bu yüzden yeni neslin zekâ kapasitesi ciddi bir şekilde zarar görüyor...

Pek çok erkekte sperm oluşum morfolojisi değişti

Bunun sonucunda da bebekler kusurlu, mutasyonla ve fiziksel sakatlıklarla doğuyorlar

Devlet soluduğumuz hava için bize para ödetiyor

Erişkin başına günde 137m küp soluyoruz...

Bu parayı ödeyemeyen insanlar güneş enerjisiyle çalışan büyük mekanik akciğerlerle havalandırılan bölgelerden kovuluyorlar.

Soluduğumuz hava kaliteli değil ama en azından nefes alabiliyoruz...

Ortalama insan ömrü 35 yıl...

Hala biraz yeşil alanı olan, nehirleri akan, bölgeler silahlı askerler tarafından korunuyor...

Su altın ve elmastan çok daha değerli bir hazine haline geldi...

Yaşadığım yere nadiren yağmur yağdığı için hiç ağaç yok.

Bazen yağış beklerken asit yağmurları yağıyor.

Mevsimler ciddi bir şekilde 20.yüzyılın çevreye zarar veren sanayisi, atomik deneyler ve çevreye yaydıkları kirlerden etkilendiler.

O zamanlar çevreyle ilgilenmemiz konusunda uyarıldık ama hiç kimse dikkate almadı

Oğlum benden gençliğimden söz etmemi istediği zaman ona yeşil tarlaların, çiçeklerin güzelliğini, yağmuru, nehirlerde yüzmenin, balık avlamanın, içebildiğimiz kadar su içebilmenin ne büyük bir zevk olduğunu ve insanların ne kadar sağlıklı olduklarını anlatıyorum...

O bana babacığım şimdi neden su yok? Diye soruyor...

İşte o zaman boğazım düğümleniyor....

Kendimi suçlu hissetmekten bir türlü kurtaramıyorum çünkü ben de o yaşadığı çevreyi kirleterek tahrip olmasına sebep olan, tüm uyarılara kulağını tıkayan nesle aidim...

Şimdi ise bizim çocuklarımız bunun bedelini ödüyorlar!...

Yeryüzünde, şimdi doğanın tahribatının dönüşü olmayan bir seviyeye ulaşmasından dolayı kısa süre içinde yaşamın mümkün olmayacağına kesinlikle inanıyorum...

Ne kadar çok isterdim geriye dönüp insanoğluna bunları anlatmayı...

... Henüz daha Dünya gezegenimizi kurtarmaya zamanımız varken...

İnternetten aldığım Ria Slides’e ait olan bu yazıyı çok önemli gördüğüm için sizlerle paylaşmaya karar verdim. Gelecek nesiller için ve hepimizin bu ve buna benzer konulara karşı duyarlı olmamız, üstünde ciddiyetle durmamız gerekir diye düşünüyorum, Umarım çocuklarımız bu sonla karşılaşmazlar! Çünkü hiç biri bu sonu hak etmiyor, öyle değil mi?
Arkadaşlar pps olarak izlemek izleyenler için. Sevgilerimle.

http://www15.rapidupload.com/d.php?file=dl&filepath=24815

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..