- Kategori
- Haber
Yılan en nazik yerden sokarsa
haber milliyet.com.tr'de
Söylenti bu ya; cep telefonunun yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı günler.
Köyün ağası, şoförüne buyurmuş:
- Oğlum yeni aldığım Mercedes’i al da ormanı bir gezelim.
- Hemen ağam, demiş şoförü Ali Osman.
Okumuşoğlu Mehmet Ağa, yeni aldığı gıcır gıcır Mercedes’i ve son model cep telefonunu alıp koyulmuşlar yola. Tarif ede ede ve de araziyi geze geze varmışlar ormana.
Şura senen bura benim, epeeeyce dolaştıktan sonra Mehmet Ağa,
- Oğlum sen biraz oyalan da ben şu çalılıkların arkasında bir ihtiyaç gidereyim, der.
- Peki ağam, demiş şoförü ve beklemeye başlamış ağanın işini görüp gelmesini.
Aradan bir süre geçtikten sonra ağanın çığlığını duymuş şoförü;
- Oğlum doktoru ara, çabuk oğlum doktoru ara!..
- Ne oldu ağam, neyin vaaaar?
- Oğlum çabuk ara doktoru, hacet giderirken yılan soktu... ş.. şşş...şeyimden hem de!
Naapsın Ali Osman, nasıl anlatsın derdini...
- Ne diyim ağam ben doktura... nasıl anlatayım ağam, diye bağırmış.
- Oğlum orada cep telefonu var ya, ondan arasan ya oğlum... çabuk ol, çabuuuuuk!
Şöfor Ali Osman çaresiz, aramış doktoru, durumu anlatıyor; böyle böyle diyerek... Doktor da ilk yapması gerekenleri sıralıyor; “ısırılan yerin kanını emip tüküreceksin, sonra da acilen bir sağlık kurumuna yetiştir” diye sıkıca tembihliyor.
Ali Osman’ın gözleri kararmaya başlıyor, işittiklerinden sonra. Ağa arazide bas bas bağırırken şoförün adımları geri geri gitmeye başlıyor.
Okumuşoğlu Mehmet Ağa hem canının yanmasından hem de korkudan daha da hiddetle bağırıyor;
-Oğlum çabuk olsana, yardım etsene laaaayn!
Bu kez Ali Osman sesini yükselterek bağırmış;
-Sen öldün agam...sen öldün!
***
Haber, Milliyet.com.tr de:
Haberi görünce bu öyküyü anımsadım. Paylaşmazsam olmazdı.