Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '07

 
Kategori
Dostluk
 

Yılanı bilmek gerek..

Yılan çok soğuk bir hayvandır, insan gördüğü anda ürperir, ondan uzaklaşmak ister. Oysa aynı anda yılan da kendinden korkup, kaçan insandan uzaklaşmaya çalışır.

Bazı insanlar ise yılanı boynuna dolar, öper, sever, hatta sirklerde gösteriler yapılır, birlikte camekan içinde kalınır yılanlarla.. Bu gösterilerin amacı çok tehlikeli bir hayvan olan yılanın, tehlikesiz olduğunu götermektir, seyredenlere.

Oysa yılan gerçekten tehlikeli bir hayvandır ama sadece kendisi için tehlike saydığı canlılara karşı tehlikelidir. Ya da karnını doyurmak için ava çıktığında midesine indirmeyi düşündüğü canlılara karşı yılandır... Bunun dışında kimseye karışmaz.

İşte insanlar da kendisine karışmayan, yani tehlike arz etmeyen yılanlara hiç dokunmaz yani onlar da yılan için tehlike yaratmaz, böylece 'bana karişmayan yılan bin yaşasın sözü' gerçeklik kazanır, birbirlerini görseler bile, kimse kimseye karışmadığı için, herkes kendi yoluna gider, yılanlık yapmadan.

Ama insanın, yılandan, yılanın da, insandan korkusunun tek nedeni vardır. Bu neden ne yılanın kıvrılarak sürünürken yarattığı ürperten görüntüsü, ne de insanın iki ayağı üzerinde dikilip, kollarını açarak oluşturduğu heybettir. Asıl korku her iki canlının da kendi içlerindeki ölüm korkusudur.

İnsan bilir ki yılan zehirli bir varlıktır, kendini ısırdığı zaman dişlerinden vücuduna akacak zehir onu ölüme götürecektir. Yılan ise insanın, onun başını taşla ezmek, sopayla belini kırmak ve silahla vurararak öteki tarafa göndermek gibi bir yeteneğe sahip olduğunu bilir.

Bu bilinç akıl yoluyla değil, binlerce yıllık tecrübeyle sabittir. Bu bilgi yılanda genetikleşmiştir. İşte bu yüzdendir ki insan, yılanı, yılan da insanı tanır, bilir ve korkar. Ama bu korku her iki canlının görünümünden ya da davranışından değil, öncelikle içlerindeki ölüm korkusundan kaynaklanır.

Bakmayın siz sirk göstericilerinin yılanla dans ettiklerine, onlar yılanın dişlerini önceden çektikleri için ölüm korkusu taşımazlar..

Ve ben, bazı insan ilişkilerini, insanın insandan korkusunu aynen bu yılanla insanın birbirinden korkusuna benzetirim. Birbirlerini tanıyan insanlardan bazıları karşılaştıklarında yollarını değiştirirler, görmezden gelirler. Bilirler ki ondan kendine mutlaka bir zarar gelecektir.

Ya da çok uzaktan görseler bile birbirlerine sevgiyle koşup, sarılırlar. Böyleleri de bilir ki sarıldığı kişi zararsızdır ve kendine mutlaka iyiliği geçmiştir.

Bu nedenle ben, insanlar hakkında, onları tanımadan hiç bir yorumda bulunmam, dış görünümlerine göre değerlendirme yapmam.

Ama tanıdığım kişiler konusunda da kararımı genellikle değiştirmem. Ya iyidir, yani insandır, ya da kötü, yani yılandır. Yılanda, insanlık olmaz, insanda, yılanlık olmaz. Yılan her zaman yılan, insan her zaman insandır.
Bunları iyi tanıyıp, bilmek gerek.

Yılan bir gün gelir yılanlığını mutlaka yapar, ya kuyruğuna basılmıştır, ya da aç kalmıştır.
'Yılandan dost, ayıdan post olmaz' diye de boşuna demişler.

 
Toplam blog
: 121
: 1472
Kayıt tarihi
: 23.08.07
 
 

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. 28 yıllık g..