Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Yılbaşı
 

Yılbaşı kutlaması günah mıdır?

Yılbaşı kutlaması günah mıdır?
 

2009'da da devam.


Yeni yıl karmaşası halen de devam etmekte. Neymiş yılbaşı kutlamalarını yapanlar günah işliyorlarmış.

Ne alaka. Adabınla terbiyenle oturur ve evinde ailenle hoş sohbet ederek vakit geçirmek için tombala oynamak, ya da televizyon karşısında şarkı dinlemek mi günah? Ha içki içmek mi? Biz zaten mutlu günlerimiz de iki çift kadeh alırız diyenlerdenseniz eğer bu da bizim mutlu gün kabul edip elbette bir iki kadeh içki alabilirsiniz.

Amaç yeni yıla umutlarla, sağlıklı bir şekilde girmek değil midir?

Eski bir yılda yaşanılan olumsuzlukları sünger çekip yeni umutlarla yeni bir yıla girmek değil midir?

Esasında rabbimiz olan Allah’ımıza bugünleri bize gösterdiği için şükretmek değil midir?

Düğünler de çalgılarla eğlenen insanlarımız neden kendi evlerin de yılda bir kez olsa özel bir kutlama yapamazlar mı? Ki evlerimize o gece konuk olacak olan sanatçıların şarkılarını dinlemek ya da romantik bir şarkı çalarken eşimizi dansa kaldırmak hakkımız değil midir?

Ailecek geçireceğimiz güzel bir gece.

Neden olmasın ki.

Geçen yıl bu zamanlarda yazdığım bir blogta o geceyi sevmediğimi yazmışım.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=83323

Evet, sevemedim bir türlü. Çünkü hep giden bir yılın hüznü olmuştur bende. Yine bir yıl daha yaşlandık. Ömürden gitti bir yıl der gibi.

Fakat geleceğe ümitle bakmak ve giden bir yılın ardından yapamadıklarımızı gelecek olan yılda yapabilmek için ümit beslemek gerekir o gecede.

Bence o geceyi yaşarken bir başlangıç yapmalı. Kilometreyi sıfırlamalıyız bir yerde. Hadi yeni baştan dercesine.

Bununla beraber eğlenelim ve hep gülelim. Kötü günlerimiz hep böyle olsun.

Bu duygular için de kutlamalıyız yılbaşını.

İnsanoğlu zamanı yaratmış. Yıl, ay, hafta, gün, saat, dakika, saniye.

Bir futbol maçı 90 dakikadır.

Bir basketbol maçı 40 dakikadır.

Bir hentbol maçı 60 dakikadır.

Atletizm de dereceler saniyenin yüzde bir zaman dilimiyle hassas biçimde ölçülür. Bazen saniyenin o yüzde bir farkla rekorlar kırılabilir.

Bazen de saniyeler bizim için çok önemlidir.

Zaman insanlar için çok değerlidir.

Birisine söz verdiysen o saatte ve o dakika da belirtilen yer de olmalısın.

Trenler istasyonlardan, Uçaklar havaalanlarından, Gemiler limanlardan, Otobüsler de garajlardan belirtilen saatler de hareket etmeliler ve belirtilen zaman da varacak hedefe varmalılar.

Maaşlar takvimin belirtilen zaman da ödenir.

Vergiler belirtilen aylar da ödeme yapılır.

Kiracımızdan belirtilen zaman da paramızı almak isteriz.

İlkbahar’da çiçekler açar, yazın sıcaklar gelir, sonbaharda yapraklar sararır, kışın kar yağar.

Eylül ayında okullar açılır, Haziran’da ise kapanır.

Her sene bu tekrarlanır durur.

31 Aralık yılın son günüdür. 1 Ocak’ta yılın ilk günüdür.

Saatler 23.59.59’u gösterdiğin de yıl da biter.

1 saniye sonra saatler sıfırlanır. İnsanlar birleriyle sarılırlar, öpüşürler ve yeni yıllarını kutlarlar.

İyi dilekler de bulunurlar.

Bunu yapmak günah mıdır?

Ama ne var ki herkes o geceyi Noel gecesi olarak sanır. Hâlbuki öyle değildir. Açıklaması şöyle.

İngilizce Christmas Day denilen Noel Yortusu, Hz. isa’nın doğum gününü kutlama olarak bilinir. Aslında bunun Hz. İsa’nın doğumuyla bir ilgisi yoktur. The New Encylopedia Britannica adlı eserde özetle şöyle deniliyor: “İsa’nın doğum günü hakkında kesin bir bilgi yoktur. Üçüncü asır Hıristiyan kronografları, dünyanın 25 Mart günü yaratıldığını tahmin etmişler, İsa’nın da aynı günde doğduğunu sanmışlardır.

İsa’nın doğum günü, ilk defa 336 yılında kutlanmıştır. Esasen kış gün dönümünü kutlama âdetleri, çeşitli Asya ve Avrupa pagan uluslarında vardı. Bizans İmparatoru Constantine, 312 tarihinde Hıristiyan olmazdan önce paganlardaki kış gün dönümü kutlamasını benimsemişti. Hıristiyan olunca bu kutlamayı da Hristiyanlığa geçirdi.

Kilise, evrenin nuru kabul ettiği İsa’nın doğum gününü aralık ayının 25'ine almakla, paganlardaki kış gün dönümü kutlamalarına Hristiyan motifi vermek, böylece pagan geleneğini Hristiyanlaştırarak uluslan Hristiyanlığa çekmek istemiştir. Doğum günü kutlaması, önce sadece bati kiliselerinde yayıldı. Sonra doğuya da geçti. Bunu en son kabul eden kilise de Piskopos Juvenal (M. 424-458) yönetimindeki Kudüs kilisesi olmuş, İsa’nın Tanrı ve insan doğasını yansıtan bir olayın ortaya çıkması olarak bugün kutlamaya başlanmıştır” (The Ene. Brit. 16/361).

Noel Baba efsanesi
Batı Hristiyanlığı İsa’nın doğum gününü 25 Aralık’ta kutlarken, doğu Hristiyanlan 6 Ocak’ı seçmişlerdi. Fakat Aziz İoannes Krysostomos ve Aziz Gregorios’un etkisiyle doğu Hristiyanlan da kutlamayı 25 Aralık’a aldı (aynı eser ve Meydan Larousse, 9/385).

Noel Baba yani Myra‘lı (Demreli) Nichola yahut Santa Claus adıyla bilinen Aziz Nichola’nın kişiliği hakkında hiçbir bilgi yoktur. Lycia (Güneybatı Anadolu) kıyısında bulunan Patara‘da doğduğu, genç yaşında Filistin’e, Mısır’a gittiği, daha sonra ise Lycia’ya dönüp Myra (Demre) Piskoposu olduğu, Hıristiyanların baskı ve işkence altında tutulduğu İmparator Dioletian zamanında hapsedildiği, Hıristiyan olan İmparator Constantine döneminde serbest bırakılıp 325'te toplanan İznik Konsülü’ne katıldığı rivayet edilir.

Hakkında birçok mucize uydurulup esaneleştirilen bu zat, ilk defa 17'nci asırda Almanya’da Noel Yortusu’na da karıştırılmış ve daha sonra da dünya Hıristiyanlığına yayılmıştır (Ene. Brit. 8/687).

Yani bu demek oluyor ki bizim yılbaşı kutllamaları ile İsa peygamberinin doğum gününün kutlaması farklıdır. Biz ve dünya eğer kutluyorsa 31 Aralık gecesini yılbaşı olarak kutluyor. Hiristiyanlar İsa'nın doğumunu 24-25 Aralık günlerinde kutluyorlar.

2009 yüzünü bize 2008’yılının tüm olumsuzluklarını göstermemesi dileklerimle.

2009’ da terör olmasın, askerlerimiz şehit düşmesin, savaş olmasın, insanlar olmadık yerde ölmesinler.

Daha doğrusu “Yurt’a sulh, Cihan’da sulh!” olsun her zaman.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..