Yılbaşı magandaları ve taciz

Öncelikle tüm insanlığın yeni yılı , kendi değerleri ölçüsünde kutlu ve mutlu olsun.

Ardından, yılbaşı gecesi sokaklarda yaşanan ve tüm haber kanallarında saatlerce gösteriler "alkolün etkisiyle turistlere tacizde bulunan insanlara" gelelim.

Kullanılan tabir bu olduğu için bu şekilde yazıyorum. Ancak bana sorarsanız bu olayların alkol ile doğrudan bir ilgisi yok. Tabi bu yaşanan olaylar için bunu söylüyorum.Çünkü alkolün etkisiyle ortaya çıkan nahoş görüntülerinde varlığı inkar edilemez. Ancak kanallarda defalarca izletilen o görüntülerde dikkat ettiyseniz , toplumsal bir yaranın kendini acı bir şekilde gösterişine şahit olmuşsunuzdur.

Tacizi gerçekleştiren o kişileri araştırırsanız görürsünüz ki : Büyük çoğunluğunun gelir seviyesi çok , ama çok düşüktür. Ve hemen hemen aynı oranda , bu insanların sosyal hayatları düzensiz ve tek düzedir. Yani sağlıklı arkadaşlık kuramamakta ( kızlar ile) , büyük ihtimalle de kız arkadaşları olamamaktadır. Ev veya iş yerlerinde muhtemelen aşağılanan , çoğunlukla hor görülen bu insanlar kendilerine olduğu kadar başkalarına da saygı duymamaktadırlar.

Temelde parasızlığa dayanan ve eğitim yetersizliği ile kendini gösteren bu sapkınlık , fırsat bulduğu her yerde görüldüğü üzere, farklı bir şekilde kendisini göstermektedir.

Sadece yılbaşı gecelerinde haber olmalarına karşılık; otobüslerde, dolmuşlarda , gişelerde, kuyruklarda konserlerde, sinemada, aklınıza neresi gelirse gelsin kalabalık insan topluluğunun olduğu her yerde bulunmakta ve ezikliklerini , saygısızlıklarını ve cinsel açlıklarını umursamazca ortaya dökmektedirler.

Daha bir kaç hafta önce kanallara yansıyan ve telefon ile arkadaşlarını tecavüze çağıran adamın haberini hatırlarsınız. Herkes lanetlemişti. Ancak gereken sorular sorulmamış ve tekrarlanmaması için gerekli adımlar atılmamıştı. Çünki bu insanlar , bu sapıklar , adına ne derseniz deyin , aramızda yaşamaya devam etmekte ve sayıları gün geçtikçe artmaktadır.

Çünkü ekonomik yokluk , toplumsal eziklik psikolojisi ve sürekli televizyonlardan gösterilen magazin programları ile çok ama çok ufak bir azınlığın yaşam tarzına özendirme , kişilerin hayata bakışını oldukça ters oranda etkilemektedir. Sürekli çelişkiler yaşayan bu insanlarda ister istemez normalden sapmalar yaşamakta ve öncelikle kendisine olan saygısını , ardında başkalarına olan saygısını yitirmektedir.

Bu tarz insanlar sonuçta ; çalışma hayatı düzensiz , kaytarmaya meyilli , patronuna ya da iş arkadaşlarına saygı duymayan , evde büyüklerine karşı vurdum duymaz , sokakta insanlara umursamaz ve zaman zaman da , işi tacize ve hatta tecavüze ve hatta cinayete götürebilecek kapasitede olurlar.

Sanmayın ki akşamları dışarı çıkan yaratıklar bunlar. Hayır... Otobüste yanımıza oturan , aynı bakkaldan alışveriş yapan , onun çırağı , bunu yamağı ....

Ancak ezikliğin ve hiçliğin boşluğuna düşen bu insanlar maalesef kurtulamamakta ve bir suç makinası olup karşımıza çıkmaktadırlar.

Ne yazık ki aile terbiyesi ile hayata başlayıp iyi bir çevre ile , yani arkadaş çevresi ile , iyi bir eğitim alabilecek bir sürü insan , tam tersine olumsuz etkenler sayesinde (umursamaz aileler , bozuk arkadaşlar , ekonomik şartlar , özenti...) yukarıda bahsettiğim insanlara dönüşmektedirler.

Bu konu ile ilgili doktora çalışması felan yapmadım . Konu ile ilgili uzman arkadaşlardan okuyan varsa kusura bakmayın . Çünkü bu konuyla ilgili yazma ihtiyacı hissettim , haddim olmayarak . Ancak gözlemler ve tecrübeler beni bu sonuçlara götürdü. Herkes kendi payına , üzerine düşeni anlar umuduyla yazıyorum.

Saygı ve sevgi ile kalın.