Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '12

 
Kategori
Futbol
 

Yıldırım Demirören başkanlığa yakışıyor!!!

Beşiktaş Başkanı YILDIRIM DEMİRÖREN TFF başkanlığına aday. Kulüpler birliği büyük bir çoğunlukla destekliyor. Bu destek de onu TFF Başkanı yapmaya yeter görünüyor. 

DEMİRÖRENin başkanlığına karşı çıkanlar da var. Özellikle de Galatasaray başını çektiği azınlıkta kalan bir grup, karşı DEMİRÖREN e . Türk Futbolunun kulüpler tarafından yönetilmesi ve de büyük kulüplerin bu işe öncülük yapması gerekiyor. Bu bir anlamda üç büyüklerin anlaşması ve ortak hareket edebilmesi demek. Şike davasının başlaması ile birlikte GS benzetme uygunsa ellerini ovuşturarak " OHH FENERBAHÇE YANDI VE BİZİM ŞAMPİYONLUK YARIŞINDA ŞANSIMIZ ARTTI " düşüncesi ile hareket ediyor. Cezalar verilmeli küme düşmesi gerekenler düşmeli diyor. Hatta bu noktada başka söylemleri de var. 

İlhan CAVCAV başta olmak üzere bir kısım yönetciler ise ülke futbolunun marka değerini düşünüyor FB nin düşürülmesi sonrasında Türkiye Futbol Liginin değerinin düşeceğine dikkat çekiyor. 

3 Temmuz sonrası yaşananlara bakacak ve kısa değerlendirme yapacak olursak. Şu anda mahkemede görülen ve sahışlar için istenen cezalar ile ilgili davalarda takımların şike ya da teşvik ile ilgili neler yaptığı ortaya çıkarılacak. Çıkacak sonuçlara göre de konu bir noktaya gelecek.

TFF 25 Ağustosda FB yi CL den men etmek dışında, İbrahim Akın ve İskender Alın a bırakılmalarından sonra yasak koydu ya da ceza verdi.

Görünen o ki FB nin CL den men edilmesi yanlış olmuş. Zaten TFF eski başkanı M.Ali Aydınlar da bunun getirdiği tartışmalar sonucunda istifa etti. 

TFF nin ,FB yi CL den men etmesinin ardından herhangi bir şey yapmayışı da kafaları karıştırdı. TFF üstelik kendinden önceki bir döneme ait ödülü çok da akılcı olmayan bir karar ile alması ve ardından hiçbir şey yapmaması halen de anlaşılabilmiş değil. UEFA nın bu kararda baskın olması da meselenin başka bir ilginç boyutu.

Herkes bir kaos olduğu hususunda hemfikir. Üstelik bu durumun Türk Futboluna zarar verdiğine dair de hiç kuşkumuz yok. Şartlar böyleyken de neler yapılması gerekiyor ? Bunuda bilemiyoruz. Ya da bildiğimize dair bir tavır gösteremiyoruz.

Benzetme yapmak belki doğru değil ama "Türk Futbolu horozun çok olduğu bir çöplüğe " döndü.  Herkes çok biliyor ve bildiklerini ifade ediyor ama çözüm yok ve kaosgiderek büyüyor.

Herkes, herkesi kandırabilir ancak bu meselede gerçekler konuşulmayanlardadır. Bir kere konu içinde bulunan her konuşan kendi çıkarlarını düşünmektedir. Kendinden sonra ise taraftarı olduğu kulübün çıkarlarına bakmaktadır. 

Bu çokda eleştirilecek bir durum değildir. Hatta bir anlamda doğru olduğu da söylenebilir. Ancak bu kişilerin söylemlerini yani kendi çıkarlarını ifade ederken söze Türk Futbolu diye söze başlamaları bu kaosun doğmasına neden olmaktadır.Türk Futbolunun gerçekleri bu konuşmaları yapanlarınkinden farklıdır. Çünki Türk Futbolu içinde binlerce kulüp bulunduğu unutulmamalıdır.

Yıldırım DEMİRÖREN  bu kaotik ortamda Türk Futbolunu düşünenlerinin en önünde gelmektedir. Kendi kulübünün tepkilerini almaktan da çekinmeyerek cezalara karşı olduğunu ifade etmiştir. Ama bunu da ötesinde Kulüpler Birliği Başkanı olarak yaptığı çalışma ile buradaki çoğunluğun güvenini almış ve bugün TFF başkanlığına adaylığını koymuştur. Ve normal şartlarda da gelecek hafta bu makama çıkacaktır. Hafta sonu yapılacak mali kongrede olağan dışı bir şey olmazsa. Bu bir anlamda hafta sonundaki kongre yi Beşiktaş camiasının bir sınavı haline dönüştürmektedir.

Yıldırım DEMİRÖRENin neden TFF başkanı olmak istediği, ve bu göreve ne kadar yakışacağı ve Beşiktaş yöneticilerinin davalılar içinde olduğu soruları sıkça seslendirilmeye balandı bu son haftada.

Biz Türkiyede ,Türk Futbolunun temel taşları takımları bizzat bu takımın üyeleri tarafından seçilen yöneticlere devretmişiz. Bu yöneticiler de çoğunluk ile diyorlar ki başkan YILDIRIM DEMİRÖREN olsun. Azınlıkta kalanlar ise diyorlar ki, olmasın. 

Soruları soranlar ve YILDIRIM DEMİRÖREN bu işi yapmasın diyenler. Onlar ne istiyorlar.Kendi çıkarları için mi konuşuyorlar? Hesaplarını anlamak pek kolay görünmüyor. Yaptıkları işi kavramak da kolay değil. Bizim güzel bir atasözümüz vardır. " SÖZ GÜMÜŞ İSE SÜKUT ALTINDIR" 

Konuşsun ya da yazsın diye baktığımız insanların fikir ifade etmeleri gerekiyor. Çıkar hesapları bu düzeyde çok da anlamlı değil.

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..