Yıldızlı Pekiyi !

İlk yarı tatilinde ayağım kırılmış, aylarca yatağa mahkum kalmıştım!
Misafirlerim hiç eksik olmazdı, ancak Öğretmenim hiç beklemediğim sürpriz ziyaretçilerimdendi!
Dikkatsizliğim için bir fırça da ondan yiyeceğim korkusuyla beklerken o her zamanki gibi sigara kokan eliyle yanağımı okşamıştı! İlk defa o kocaman elini gösterek, bak beş kardeş geliyor haa dememişti!
Çok şaşırmıştım! Oysa kulağımı az bükmemişti!

Neymiş efendim?

Çemen yemişim ağızım kokarmış, herkes beni pastırma yedi sanırmış!
Yiyen varmış yiyemeyen varmış, yiyemeyenlere yazıkmış!

İyi ya işte, ben de yiyemeyenlerdendim bana yazık değil mi?

Arada bir yaptığı bu tür çıkışmalar, kulağımıza küpe olacak nitelikte iyiliklerinin yanında hiç kalırdı!
Koca bir sınıfla başa çıkmak kolay mı, o da bir insandı sonuçta!
Bizlerde onu yaramazlıklarımızla sinirlendirmeye gayet müsait afacanlardık!

Teneffüs saatini fırsat bilerek koca bir sınıfı toplayıp getirmesi bana çok büyük bir moral vermişti!

Hem karnesi ayağına getirilen ilk çocuktum belki de!

Gururlanmıştım boş yere!
Hem bu alçılı halimle zaten gidip alamazdım ya!
Diş koruma dahil hepsi pekiyi.

Hele beden eğitimi dersim, yıldızlı pekiyi.

Bu ders notunda bana jest yapılmıştı anlaşılan.
Çünkü en az bir kaç dönem böyle bir dersim olmayacaktı.
Bu süre de koşamamak, yasakların en tahammül edilemeziydi benim için!

Dizim hasar görmüştü ve uzun sürede iyileşecektim!

Spor salonunda koşarak küçük sandıkların üzerinden atlayamayacaktım.

Uzun eşek, birdir bir ne de önemliydi benim için..
Ama olsun, öğretmenim ne zaman istersem onları seyretmeme izin vermişti.

Uzaktanda olsa onları alkışlayabilecektim.....

Hem nasıl olsa her zamanki gibi hep benim sınıfım kazanacaktı...