Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Aile ve Çocuk Danışmanı Burcu Polatdemir

http://blog.milliyet.com.tr/yasamsenin

28 Aralık '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yılın hesabını yaparken

Yılın hesabını yaparken
 

Yine bir yılı daha uğurluyoruz hayatlarımızdan.. Eminim çoğunuz karşılaşmıştır yeni yılın bir an önce gitmesiyle ilgili yazılar ve reklamlar birçok yerde.. Bu sene çoğu kişinin hayatında gereğinden fazla zorlanma olduğunu gerek koçluk seanslarımdan gerek gündelik yaşantımda karşılaştığım farklı tecrübelerimden gözlemleme imkanı buldum.. Kimimiz yaşadığı yerle ilgili yeni kararlar almak zorunda kaldık, kimimiz sevdiğimizden ayrıldık, kimimiz de işiyle hayatındaki ekonomik dinamiklerle ilgili bazı değişimlere uğradı ya da uğramak zorunda kaldı. Tüm bunlar hayatımızı yakından ilgilendiren olaylar olduğu için haliyle bizi, ruh halimizi, hayata bakışımızı, çevremizdekilerle olan iletişimimizi yakından etkiledi. Ya biz de onlarla etkileşime girdik ya da küstük, geri durduk, kabuğumuza çekildik.. Peki noldu tüm bu yaşadıklarınız ışığında burdaki gerçek ‘SİZ’ e?

Bir kere her ne kadar aldığımız kararlar hayatımızı olumlu ya da olumsuz etkilese de çok şey öğrendik en acısından en mutlu dakikasına kadar.. Ne mi mesela.. Ayrıldığımız sevgilimizden kendimize nasıl daha fazla değer vermemiz gerektiğini, yaşadığı yerle ilgili karar vermek zorunda kalan, yaşayacağı yer neresi olursa olsun hayatta insanın her zaman kendi başına da hayatta dimdik durabildiğinde asıl güçlü ve yenilmez olduğunu, dünyaya yeni bir birey getirmek konusunda karar veren  biri, dünyadaki tüm olumsuzluklara rağmen hayatta güzel şeyler de yaşanabildiğini, evlilik kararı alanlar bir olmanın, iyi günde kötü günde iyi arkadaş olabilmenin önemini öğrendik fazlasını da öğrendik.. Karar alabilmenin sorumluluğunu ama bunun çok da büyük özgürlük olduğunu, şartlar ne olursa olsun her şey için en yüksek hayrı dileyip hayatta yeni  tecrübelere açık olmanın ne kadar kıymetli olduğunu da öğrendik..

Olumsuz gördüğümüz olaylara şöyle bir baktığımızda aslında tüm olayların asıl bizim istediğimiz şeye bizi adım adım taşıdığını, hayatın sadece kitaplarda yazılı olmadığını, asıl öğrenmenin hayattaki pratikler olduğunu öğrendik. Ben naçizane  yıllardır zamanımın yettiğince kitap okumaya çalışan biri olarak teoride kilometrelerce kitap okusak da hayat gerçekten de büyüklerimizin dediği gibi bir öğretmen.. Sınıflardan istediğimiz notla geçemeden yeterli donanıma sahip de olamıyoruz.. Ama kıymetli olan da bu değil mi işte.. Küçükken ya da ergenlik dönemlerimde hatırlardım benden yaşça büyük biri bana nasihat vermeye kalktığında cok sıkılırdım ne biliyim anlamsız gelirdi ‘şimdi bana hayat hikayesiyle ilgili niye ders veriyor ki’derdim. Şimdi de ne yalan söyleyeyim doğru bulmuyorum evet yaşça büyük kişilerden sormamız, öğrenmemiz gereken bir sürü şey şüphesiz ki vardır ama insan tecrübe ederek öğrenir. Yoksa hayata ‘doğrular’ ve ‘yanlışlar’kılavuzlarıyla gönderilirdik öyle değil mi?

Peki giden yılla hesaplaşmanızı yaptınız mı? Ne verdi size, karşılığında ne aldı, bunları istişare edebildiniz mi oturup sakin kafayla.. Çoktan yaptınız belki de son güne bırakacaksınız önemi yok.. Önemli olan kötü ya da iyi tecrübe her ne yaşadıysanız ‘tekrar mı asla’ demeden tüm bu olaylar ışığında ne öğrendiğiniz, buna benzer bir durumla karşılaştığınızda nasıl tepki vereceğinizdir. Çünkü budur sizi siz yapan.. hatta zihnimize hata yapmanın kötü bir şey olmadığını, önümüzdeki taşları görmemizi sağlayan yardımcı bir meşale olduğunu da farkettirir zamanla..

Vermiş olduğum koçluk seanslarında dikkatimi çeken bir diğer durum da yaşanan yoğun pişmanlıklar.. hayatta kiminle etkileşim halindeyseniz yaşadığınız herhangi bir olay sizi sonradan zor durumda bırakacak çıkılmaz bir duruma sürükleyebiliyor.. Danışanlarımı bu durumun düzelmeyeceğine dair inançlarıyla ilgili derin kaygı ve panik duygusu içinde gördüğümde önce onlara olabildiğince sakin kalabilmelerini ve uygun ruh haline gelindiğinde kendilerine dışardan bakabilmelerini sağlarım. Bu konu Quantum’a giriyor farkındayım ama girilen ruh halinde oldukça olumlu sonuçlar alınabiliyor. Yazımın sonuna doğru gelirken teknik terimleri bir kenara bırakacak olursam, ne yaşarsak yaşayalım o an için tam ve mükemmel  zihnimizle o zamanki siz, en doğrusunu yaptı. Geçmişe giden bir zaman makinemiz de olmadığına göre, nasıl telafi edebiliriz ve bu durum bana ne öğretti bir sonrakinde bunu nasıl hayata geçirebilirim diye kendinize sorduğunuz bir soru bile farkındalığınızı arttırabilir.. Pişmanlıklar, affetmemeler büyük yüktür, affedin.. zor diyorsanız cümleyi  sesli  tekrar etmeye çalışın.. zamanla zihniniz bunları gerçekliğiniz yapacaktır.

Okul yıllarımızdan bir lise klişesiyle yazımı noktalıyorum. Seneye görüşürüz..:)

 
Toplam blog
: 82
: 140
Kayıt tarihi
: 12.04.15
 
 

Çocukların duygu ve davranışlarının sonuçlarından yola çıkarak ,çocuğun ruh dünyasında oluşan değ..