Yıllardır tırmalıyorlar

Bunun oyla, atamayla, referandumla değişmesinin mümkün olmadığının farkında değiller.

Kendilerine zapt edilecek hedefler, kaleler belirliyorlar.

“Hassas noktalara önemli atamaları bir bir yapar, kaleleri tek tek zapt eder, amaca adım adım ulaşırız” sanıyorlar. Bunlarda başarılı gibi görülebilirler, üzülmeyin.

Görmüyorlar ki bu devlet oyla, seçimle, referandumla kurulmadı

Bana “üniversitelerdeki türban sorununu çözüyoruz” masalını anlatmayın. Üniversiteye başlama yaşı onsekiz. O yaşa kadar türban takmamış genç kız, türban nedeniyle eğitiminden vaz geçmez. Hesapları, türbandan başlayarak laik cumhuriyette mevziler elde etmek.

Büyük önderi ve onun devrimlerini bir türlü hazmedememiş olanlar, yanlarına yarı aydın ikinci cumhuriyetçileri, ikbal - mevki düşkünü eski liberalleri, birkaç eski solcuyu, velhasıl vitrinde şık duracak bir çok kişiyi yanlarına almışlar ülke siyasetine hakim olup bu işi bitiririz sanıyorlar.

Bu vitrinlere çok ihtiyaçları var, çünkü aldıkları oylar ne onların şeriatçılığına verildi, ne de vitrindekilerin felsefelerine. Bu ülkede şeriat isteyen islamcı seçmen yüzde onu geçmez. Anahtar, merkez seçmenin muhafazakar kesiminde. Bu kesim toplam Türkiye seçmeninin yarısından fazlasını oluşturuyor ve türban gibi dini argümanlara muhafazakar bir sempati ile ve kendine sunulduğu gibi özgürlük sorunu olarak bakıyor ama şeriat istemiyor. Vitrindekiler, ayrı olarak seçime girseler muhafazakar oyların yüzde beşini dahi alamazlar ama vitrinin bu şekilde olması, bu partinin marjinal hedefler peşinde koşmayacağı duygusunu veriyor.

Eleştiriye tahammülleri yok çünkü eleştiri kültürleri yok. Bu yüzdendir ki muhalif köşe yazarlarına katlanamıyorlar. Ya bir yolunu bulup kendi şakşakçısı yapıyorlar, bu mümkün olmazsa her türlü baskı yöntemini kullanıp susturuyorlar, işten attırıyorlar.

Üniversiteleri, ödenek musluklarıyla hizaya sokmaya çalışıyorlar, bunu mikrofonların önünde ağızlarından kaçırıyorlar ama ne bu rezaleti yapan ve maruz kalan da oralı oluyor.

Tek tek evlere erzak ve yakacak göndererek oy topluyorlar.

Kendilerinden olmayan herkesi parayla satın alacaklarını ya da sindireceklerini sanıyorlar

Vizyonları, eski vilayetlerimizde kurulmuş, sınırlarını İngilizlerin ve Fransızların cetvelle çizdiği devletçiklerin dahi ötesine erişemiyor ama demokraside alınan kararların “oy sayısı ile hayli derin bir ilgisi olduğunu” öğrenmişler. Bu nedenle bize demokratlığı öğretmeye kalkıyorlar.

Hiç merak etmeyin, tasalanmayın.

Bu devlet oyla, referandumla kurulmadı.