Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Yılmaz Büyükerşen adında biri

Aslında hiç de bilmedik bir şey değil.

Hani şu gayet bildik biri, bir gün en olmadık yerde karşınıza çıkar hayatınızı değiştirir ya.

Pek çok film, roman senaryosudur.

Bildik kısmı hepimizin başına böyle şeyler geldigi.

Bildik kısmı, o anlarda bir yabancıyla bile uzaylı iletişimine geçme durumu.

Bildik kısmı," hobaa, ne muhteşem, böyle biriyle birkaç saat geçirdim, ne güzel."

Dolayısıyla biz de muhteşem kategorisine giriyoruz! Şahane.

Bilmedik kısmı ise, bütün bu pohpohlamaların yalan olduğu kısım.

Çünkü, o an kendini iyi hissetmişsindir ama asla o adama layık değilsindir.

O adam kendini sana hayran bırakmıştır da, sen hayran olurken bunun ucundan bile olsa aynı çalışkanlığı, savaşı veremeyeceksindir. Yapabilsen yapardın be gülüm!

Çok hoş kurgulanmış bir film vardı: "Sliding Doors". "Rastlantının Böylesi" Türkçe adıyla tanışmıştık. İşe giderken metroyu kaçırma sonucu gelişen olaylar. Paralel olarak da kaçırmasaydı nasıl olurdular. Orada Helen abla karşısına çıkan fırsatın nasıl kullanabileğini burnumuza sokar... Film işte.

Belki de hayranlığın anlamı budur.

Yılmaz Hocam.

Ben size aşık oldum. Hayatınızın minnacık bir bölümüne de tanık oldum.

Hangi birini sayayım? O suratsız 12 Ada Valisi'ne göbek attırmanızı mı, sokakta gördüğünüz ağaçlara olan ilginizi mi (kaç senede, hangi koşullarda yetişir, sorular sorular...), bütün balığın karnından rengarenk domatesler çıktığındaki neşenizi mi, heykellerinizi, karikatürlerinizi mi?

Çocuklarınıza olan o muhteşem babalığınızı mı?

Eşinizin gözlerine bakarken ki parıldamanızı mı? O zarif hanımefendininkileri mi?

Kimse yapmazken Rodos'a senfoni orkestranızı yollamanızı mı? - Senfoni orkestrası kurma emeğini mi?-

Etrafınızdaki her şeye merakla, güler yüzle, sevgiyle, ilgiyle yaklaşmanızı mı?

Veya daha çok, daha özel...

Ve son dönemde, geçen ayın başında gençlere hitaben konuşmanız... Nasıl da korumacı, nasıl da birleştirici, barışçıl, demokrat. özgürlükçü, nasıl da saygılı..

http://www.youtube.com/watch?v=-4xA2Fs01K0

Sonrasında da tabi ki Ali İsmail Korkmaz vahşetine dair insanlığınız...

Enerjinize, emeğinize, hayata dair ilginize, sevginize, çalışkanlığınıza, her şeyinize sadece hayranlıklık duymakla kalırken, en azından saygımı, sevgimi ifade edebilmeyi amaçlıyorum.

Sizi çok seviyorum. Ve ömrümüzde böyle bir-iki anı sizinle paylaşmış olmak ufuk açıcıydı.

Layık olmaya çalışacağıma söz veriyorum. Esnafın işine mani olmadan, provokasyonlara gelmeden, demokratik hakkımızı kullanarak, örnek olmaya çalışarak.

Ben de sizi öpüyorum hocam.

 

 

 
Toplam blog
: 36
: 1240
Kayıt tarihi
: 25.10.08
 
 

Fransa ve Türkiye'de on sene kadar turizmcilik yaptıktan sonra iletişim alanına yönelmiştir. İnte..