Yılmaz Erdoğan,ın Stand-up Başarısı

Toplumsal Eğitimde Stand-up’ ın Kullanımı

Sanatçıyı başarılı kılan, konulara temas biçiminin yanında temas amacının sosyal sorumluluk duygusu içermesi, Güldürürken eğitiyor, öğretiyor,düşündürüyor. Toplumda ortak bir bilincin oluşmasına kendi perspektifinde katkıda bulunuyor. Sosyal içerikli konuları, yaşamın engebelerini gülümseterek işliyor, işaret ediyor. Tüm bunları nev-i şahsına münhasır oyunculuk yeteneği ile birleştirerek sanatçı ışığı ile aydınlatıyor. Sanatçının topluma ayna tutma, aydınlatma ve yaşamı farklı açılardan yorumlama görevine dikkatleri çekmiş oluyor.

Diğerleri sırf eğlendirme amaçlı stand-up yaparken, o bu duygu ile birlikte gördüğü çarpıklıklara dikkatleri çekmek adına, bilinçlenmek adına eğlendirirken öğretiyor, sosyal sorunla ilgili sanatsal vuruşunu en uygun biçimde sergiliyor.

Kendi bakışınca, hangi işte ve olguda bir çarpıklık ve terslik sezerse o konuya ilişkin sanatını konuşturuyor. Düzelmesini arzuluyor ve bu arzusunu seyirciyle paylaşıyor.

Sanatçının bu örnek oluşundaki yaklaşım biçimi, yeniden eğitim kavramının diğer yönü ile pozitif psikoterapinin amaçları ile örtüşmekte. En etkili sanat unsurlarından biri olarak stand-up ülkemizde sosyal yaşamın aksaklıklarının giderilmesinde, sorunlara dikkat çekilmesinde, yetişkinin yeniden eğitiminde daha zengin modelleriyle kullanılabilmeli ve böylece ortak bir sosyal bilincin oluşmasına katkı sağlanmalıdır.

Mesleksel bakımdan stand up oyunlarını, çocuk ve gençlerin pozitif yönlendirilmesinde komedi oluşuyla pozitif mesajlar içeren etkili bir sanat türü ve yaklaşımı olarak da değerlendiriyorum. Sanat türü olarak stand-up sosyal,siyasal ve kültürel empatinin gelişmesinde, yaygınlaşmasında, yerel kültürel farklılıklar arası anlayışın ve yakınlaşmanın sağlanmasında önemli bir fonksiyon üstlenecek bir sanatsal doku oluşuyla dikkat çekiyor.

Bugün için toplumun en önemli ihtiyacı, ortak bir sosyal bilincin geliştirilmesidir. Kültürler arası pozitif psikoterapinin de hedeflerinden biridir bu. Farklılıklara saygılı bakışın, farklılıkları zenginlik olarak görmekle birlikte sosyal barışa ulaşmak için ortak bir sosyal bilince varmanın eğlenceli bir yolu olarak değerlendiriyorum.

SHU. ALİ SONGÜL/Antalya