Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '13

 
Kategori
Güncel
 

Yılmaz Özdil, gençliğinde iki rekat namaz kılsaydı ne olurdu?

Yılmaz Özdil, gençliğinde iki rekat namaz kılsaydı ne olurdu?
 

İzmirli muhalif yazar Yılmaz Özdil, Genç Bakış programına katılmış...Orada üniversiteli gençlerin sorularını cevaplarken, bugün ülkeyi yönetenlerin "gençliklerini yaşayamamış" insanlar olmasından dolayı problemler(artık neyse bunlar) yaşandığını söylüyor.

Bu cümleden olarak, "Tayyip Erdoğan gençliğinde bir bira içseydi durum çok başka olurdu", diyor. Muhalif gençlere etkin muhalefet yolu olarak da, "onlar neyi yasaklarsa siz onu yapın; birayı yasaklarlarsa bira için..." demeyi ihmal etmiyor.

Bu çağdaş Bektaşilik üniversite gençlerinde bayağı bir alkış da alıyor. Gençlik, böyle şeyleri sever malum...Yılmaz Özdil, biraz daha ileri gidip "çalışmayın sevişin..." dese daha da alkışlarlardı (belki de programın ilerleyen safhalarında demiştir, ben internetten bu kadırını izledim).

Gençliğin karşısına çıkıp "gençliğinizi yaşayın, sevişin, polisi taşlayın, bira için, gitar çalın..." demenin karşılığı onlardan bol bol alkış almaktır. Otuz yılını gençlerle geçirmiş bir eğitimci olarak bunu çok iyi bilirim. Eğer,ders yerine erotik anılarınızı anlatırsanız, öğrencileriniz çok memnun olur...Ama, bunun bir de bedeli var...Tabii zavallı anne-babanın ödediği bedel...

Bunun İzmirdeki bedeli şu olmuştur: İzmir son yirmi yılda sürekli gerileyen bir yüzde ile Üniversite sınavlarında esamesi okunmaz bir il haline gelmiştir...Tam da Yılmaz Özdil'in gurur duyacağı bir gençliktir İzmir gençliği...Elbette hepsini kastetmiyorum, genel manada söylüyorum.

AK Parti iktidarının tahminlerin ötesinde uzun sürmesi, bir çok dengeyi bozdu malum... Bu yüzden, artık böyle "bira için, polise taş atın..." tavsiyelerine  şaşırmıyoruz.

Bu ülkenin  manevi değerlerine karşı durmayı bir ideoloji olarak benimsemiş zihniyetler, eskiden de böyle çıkışlar yaparlardı. Ülke gençliğinin İslami ahlak çerçevesinde yetişmesi daima bir "tehlike" olarak görünür, bu yüzden "tehlikenin farkında olanlar" gençliği İslamın ahlaki değerlerinden uzak tutmak için ellerinden ve dillerinden geleni yaparlardı.

Hiç unutmam, hayata Yılmaz Özdil gibi bakan bir bayan öğretmen, Kayseri gibi muhafazakar bir memlekette, lise son sınıf öğrenclierini  aynı sırada kızlı erkekli oturtmak için büyük "mücadele" verirdi. Oysa, genel teamül, kızların önlerde oturması, erkeklerin arkalarda oturmasıydı. Ama o, bilhassa kendi derslerinde çocukları zorla bir araya getirirdi.

Ne var bunda, diyeceksiniz...İşte çağdaş, modern, "Atatürkçü"  öğretmen...Ama acele etmeyin! Bu hanım kendi kızını özellikle kız lisesine vermişti. Hem de, karma liselerde erkek arkadaşı edinir diye.... Buna ne buyurursunuz??

Başkalarının çocukları üzerinden "çağdaşlık, modernlik" kolay tabii... Ama iş kendi çocuklarına gelince değişiyor.

Şimdi, Yılmaz Özdil'e sormalı... Madem mevcut siyasi iktidara muhalefet adına alemin çocuğunu bira içmeye, polis taşlamaya davet ediyorsun, bunları kendi çocukların için de düşünür müsün?

Aslında, sorulması gereken soru bu olmamalı... Madem, özgürlükler adına bunları söylüyorsunuz, asıl soru şu olmalı:

Kendi çocuklarınız bir gün camiye gidip iki rekat namaz kılmak istese, ne yapardınız??...

Başka bir şey daha; siz gençliğinizde bir cami kapısından girdiniz mi? Hadi gençliği de bir yana bırakalım, bugün alnınız secdeye değiyor mu?

Şundan soruyorum: Belki o zaman da siz çok farklı olacaktınız ve bu ülke bugün yaşadıklarını (artık her neyse) yaşamayacaktı...

Kendinizi bir yoklayın bakalım: Tayyip Erdoğan bir bira içse, siz iki rekat namaz kılabilecek misiniz?

Hiç sanmıyorum... Siz Tayyip Erdoğan'dan daha az "mümin" değilsiniz çünkü.... Hatta, daha fazla müminsiniz. Elbette kendi "inancınızın" mümini! Bu yüzden "günaha" girmezsiniz!!

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..