Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '10

 
Kategori
Felsefe
 

Yine Ay Doğdu Üstüme Bu Gece

Yine Ay Doğdu Üstüme Bu Gece
 

Ay gülsün ufuktan sana, Sen ona gül de... Mehtabı gezindir, binlerce gönülde...


Yine Ay Doğdu Üstüme Bu Gece

Çocukluğum düştü aklıma, görünce doğmakta olan ayı..
Yattığımda biçilmiş yoncalar üzerinde, taze ot kokuları dolardı burnuma..
Her kesin bir yıldızı olurmuş derler,
Gözlerim takılı kalırken gökyüzünün koyuluğuna,
Benimkisi hangisi acaba diye, merakla bakardım sonsuzluğuna.

Konuşurken her biriyle, gerçekten de inanırdım yıldızların göz kırptığına…
Kayan yıldızlar görüldüğünde şeytanların taş attığı söylenirdi halk arasında.
Bazılarıysa, birinin daha kaydığına inanırken dünyadan, öte dünyaya..
Benimkisi ne zaman kayacak diye düşünürdüm,
Merak da ederek, acaba kimse olacak mı farkında diye…
En çok da annemin, babamın yıldızından korkardım,
Ya ansızın kayarlarsa diye..

Sapsarı parladığında, koyu maviliğinde gökyüzünün, ayın ondördü denirdi,
Kimisi dolunay derken ona.
Yattığım yerden, üzerindeki gölgeleri incelerdim,
Benzetirdim onları, Hacivat’la Karagözün sohbet eder haline.
Bir avuç ay alabilmek ve hep aydınlatabilmek özlemiydi yaşadığım,
Avuçlarımda ay var sanarak, dalarken uykuya…

Yine ay doğdu, üstüme bu gece…
Tıpkı çocukluğumda ki gibi.
Gözlerim yıldızlara takılır, bakarken gece semâya.
Sevinçler uçuk uçuk uçuşurlar, hayallerim varırken mutluluğa..
Avuç avuç altın ay tozu olur yağdırdığım,
Sevdiklerimin rüyasına..

Yine ay doğdu üstüme bu gece,
Habercisi gibi mutlu bir sabahın,
Doğacak güneşin, yaşanacak günün
Baharın tazeliğinde, tomurcuklar dönüşürken gonca güle
Yine kana kana içecekler yağmur damlalarını
Meze yaparken güneş ışıklarını, yaşanacak şölene..

Yine ay doğdu üstüme bu gece,
İçimde çocuksu bir sevinç,
Yüzümde gülümseme..
İçi içine sığmayan coşkusuyla gönlümün,
Serbest bıraktım düşlerimi,
Tadını çıkarsınlar diye ömrümün...

Yine ay doğdu üstüme bu gece,
Daha bir başka görür oldum dünyamı
Kuşun güzelliğini, gülün zarafetini, ağacın asaletini...
Bir kedi geçti önümden mırıldanarak keyifle sallarken kuyruğunu
Birden fark ettim, tadını çıkardığı her anın mutluluk olduğunu.

Hafif bir rüzgar başladı esmeğe, habercisi gibi güzelliklerin
Taşıyıp getirdiği, huzur veren kokusuydu ıhlamurların
Küçük fısıltılarla okşar gibiydi, çıkardığı ses dallardan
Bir anlamı var gibi gelirdi söylediklerinin, dinlediğim masallardan.

Yine ay doğdu üstüme bu gece,
Gönlüm de aydınlandı, karanlıklarım gibi...
Haydi dedim kendime, ilk işin gülümsemek olsun herkese.
Çiçeği de gör, böceği de,çocuğu da, kediyi de..
Bak, hepsi bir şeyler söylüyor sana…
Nasıl bakarsan öyle görürsün,
Gördüğünü gerçeğe dönüştürürsün.
Haydi gülümse, gülümse ki sana gülücükler dönsün...

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..