Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Haber
 

Yine bir “Kötü” haber… Eczaneleri kapatıyoruz…

Yine bir “Kötü” haber… Eczaneleri kapatıyoruz…
 

Aslında ben çok karamsar bir insan değilimdir. Olabildiğince bütün kötülüklerin bir iyi tarafı olacağını düşünür, her işte bir hayır vardır diye <ı>“İyi” tarafından tutmaya, görmeye çalışırım.

2009 yılının çok zor geçeceğini <ı>“Bozuk olan gözüm” ile bile görürken, <ı>“Rus tip kafam”[1] ile de yine de <ı>“İyi tarafı vardır, olmalıdır” diye düşünmeden edemiyorum.

Ne yazık ki <ı>“İyi tarafından bakmaya” gayret gösterdiğim 2009 yılının ilk gününe çok da iyi başlamadık,

Yedi üniversite öğrencisinin zehirlenerek ölümü, bir başka tarafta <ı>“İçki içtiniz” diye öldürülen bir başka genç ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başkentine Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak ve işin garip tarafı da bunca yanlışlarına rağmen <ı>“…Dürüst, itibarlı, saygın, liyakat sahibi…” tanımlaması ile Melih Gökçek aday gösterildi.

Baktığınızda, hayatlarını kaybeden öğrencilerin ateşi, düştüğü yeri yaktı. Öldürülen gencin de…

Evet, birinci gün hep beraber şok olduk, üzüldük, ama ailelerinin yüzüne bakacak halimiz mi vardı?

Melih Gökçek’in adaylığı Ankara halkını ilgilendiriyor, karar da onların…

Peki, yine yılın ilk gününde aldığımız şu haber kimi ilgilendiriyor bir bakın bakalım…

Türkiye’deki tüm eczacılar 1 Ocak 2009 tarihinden geçerli olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu ile aralarında yaptıkları protokolü, 2 Şubat tarihinden geçerli olmak üzere tek taraflı iptal ediyorlar…

Yani?...

<ı>“Yani”si şu; 1 Şubat 2009 tarihinden itibaren çalışanlar, artık ilaçlarını serbest eczaneden alamayacaklar. Ellerindeki reçeteleri ile her hangi bir eczaneye girip “İlaçlarımı alayım lütfen” diyemeyecekler…

Neden?

Çünkü eczacılar, kurumun, yani devletin kendilerine olan tavırlarından ve uygulamalarından bıktı usandı. Birçok eczacı neredeyse eczanesini kapatma sürecine girdi, belki de birçoğu kapattı bile…

SGK’nın, bir başka tarif ile <ı>“Devlet”in istediği ne?

Bugün birçok çalışan, hastalandığında başına gelecekleri düşünerek hasta olmamaya çalışıyor. Eğer hastalanırsa da, önce limon-nane kaynatıp içiyor <ı>“Devlet”e uğramamak için.

Neden?

Sosyal Güvenlik Kurumu şemsiyesi altında sağlık hizmeti alanların, tedavi merkezlerinde çektikleri sıkıntıları <ı>“Azalttıklarını” hatta tümüyle ortadan kaldırdıklarını savunan iktidar, eczanelere uyguladığı baskı politikası ile nereye varmaya çalışıyor? Kime ne gibi yararı var?

Çok da içeriğini bildiğim bir şey değil, ama eczacılardan duyduğum <ı>“Eczane marketler” kurulması yolunda bir çalışmadan söz ediliyor.

Bilmem anladınız mı?

İlk bakışta belki de <ı>“Anlamlı” gelen bu çalışmanın asıl amacı, yine <ı>“Yandaş”lara çıkar sağlamaktan öte bir şey olmayacağı, bir çok eczacının dükkanını kapatacağı, sermaye sahiplerinin <ı>“Eczane market” açarak bir başka yoldan devleti soymaya çalışacakları ortada…

Giderek <ı>“Eczacılık Fakülteleri” de kapatırlı ve <ı>“Vakıf Üniversitelerinde” özel eczacılar yetiştirilmeye başlanırsa, bunda da şaşırmamak gerekecek.

Çünkü <ı>“Eczacı” olmak, eczane açmak hayali ile o fakülteye gidenler için iş olanağı kalmayacak…

İşte size 2009 yılının hemen birinci gününde, geleceğimiz ile ilgili bir sıkıntı daha…

Hep <ı>“İyi” tarafından bakmaya çalışsak da önümüze olanca gücüyle <ı>“Sıkıntılı” günlerin göstergesi geliyor.

Bugün <ı>“Gün ola, harman ola” diyerek, ileriki günler için görevlerimizi hatırlamaya, hatırlatmaya çalışacağım.

Başarılı olabilirsem bir <ı>“Çimdik” bile, kendimi mutlu sayacağım.

<ı>02 OCAK 2009



<ı>[1]<ı> “Rus tip kafam”dan kastım, gösterişsiz ama sağlam çalışan anlamında…

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..