Yine Deprem oluyor!

Türkiye’de deprem oluyor.

Hem de her gün.

Bugün (28.11.2007) bu satırların yazıldığı saate kadar 3 tane deprem olmuş*…

Sonuncusu Batı Anadolu Fayı’nda Çameli-Denizli’de… Sabah 05.46’da, yerin 9 km derinliğinde 3.1 büyüklüğünde…

Önceki Güneydoğu Anadolu Fayı’nda İçme-Elazığ’da, sabah 03.32’de, 3.0 büyüklüğünde, yerin 4.2 km derinliğinde meydana gelmiş…

Gece 01.10 sularında Sandıklı Afyon 2.7 ile sarsılmış…

Dünde olmuştu…

8 Defa sarsılmış Türkiye dün…

Önceki günde 19 kez…

Daha önceki günde, geçen hafta da, geçen ayda da, geçen yılda, önceki sene de yüzlerce sarsıntı yaşamışız*….

Şükür ki hepside hafif atlatmışız…

Hafif atlattığımız için deprem yokmuş gibi davranıyoruz…

Deprem yaşıyor. Bir şeyler anlatıyor. Türkiye duymuyor. Duymak istemiyor.

Deprem uzmanları feryat ediyor.

Tıpkı Prof. Naci Görür gibi…

İSTANBUL Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Naci Görür, Marmara Denizi’nin bin 200 metre derinliğinde 7 saatlik inceleme yaptığını belirterek, “Denizin altındaki kırık, İstanbul’un nasıl bir tehdit altında olduğunu açıkça göstermektedir. Marmara’nın altında tıpkı 99 depremi öncesindeki belirtiler mevcut. Marmara’nın altındaki fay boyunca su çıkışları, metan gazı, petrol ve gaz hidrit çıkışları mevcut. Marmara’nın altı fokur fokur kaynıyor. Faydaki akışkanların nitelik ve niceliklerin sürekli incelenmesi gerekir. Kurulacak gözlem istasyonundan yapılacak araştırmalar deprem felaketinin habercisi olabilir. Marmara’da bu kadar büyük bir deprem beklenildiği halde 350 bin liralık bir sensör alıp gözlem istasyonu kuramıyorsunuz. Lale için milyarlarca lira harcayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ne de İstanbul Valiliği 350 bin YTL vermedi. Ben hayatımı tehlikeye atarak, Marmara’nın 1200 metre derinliğinde deniz altında 7 saat inceleme yaptım. Deprem; siyasi, particilik ve ideolojik bir iş değildir. Ne bu günkü ne de geçmişteki Türk hükümetlerinin hiçbiri deprem konusunda gerekeni yapmamış ve sınıfta kalmışlardır'' diyerek sözlerini sürdürmüş.

Ne zaman söylemiş bunu. 3 Kasım 2007 tarihinde… (Kaynak Milliyet Gazetesi)

Bilimsel verileri de umursamayız. Ancak başımıza gelince hareketlenme alışkanlığımızdan ne zaman vazgeçeceğiz.

Tutulan İstatistikler ülkemizde her üç yılda bir şiddetli depremler yaşandığını ortaya koymaktadır. En sonuncusunun 1999 Marmara ve Düzce depremleri olduğunu hatırlarsak geciken, biriken şiddetli depremlerin beklediğini tahmin edebiliriz. Bunu tespit edebilmek için uzman olmaya da gerek yoktur.

Yer’in oluşum süreci devam etmektedir. Anadolu levhası faylar boyunca hareketini sürdürüyor. Anadolu levhasındaki bu hareket fayların kırılmasıyla kendini her gün defalarca gösteriyor. Gizlemiyor. Büyük kırılma az sonrada olabilir. Yarında… Biz görmek istemiyoruz.

Depremde yitirdiğimiz canların, sönen ocakların sadece alın yazısı olmadığını, ilgisizliğin, başıboşluğun faturasını o 45 saniyenin sonunda Türk halkının ödediğini unuttuk. Ve unutturuldu...

Önlem alınmalıdır.

Yeni bir 45 saniye yaşamadan…

Yarın çok geç olabilir.

www.milliyet.com.tr/ozel/sergi/galerideprem/index.html - 5k -

*http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst8.asp