Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '10

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Yine Iskalıyoruz…

Yine Iskalıyoruz…
 

Türkiye Enerji Verimliliği Meclisi (TEVEM) ile Enerji Verimliliği Derneği'nin (ENVERDER) hazırladığı "Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışmaları Raporu'nda çarpıcı tespitler var. En büyük eksiğimiz olan Bilim ve Teknoloji yüzünden enerji çağınında ıskalanmakta olduğunun belirtildiği raporda gündemde 50 milyar dolarlık enerji yatırımı var ama içinde Teknoloji yok denildi.
Osmanlı ve modern Türkiye, çağları karakterize eden gelişmeleri hep atladı. Şimdi yeni bir çağın, "Enerji ve İklim çağı"nın eşiğindeyiz ve bunu da atlama riski var. Çünkü Türkiye'de enerjide 50 milyar doları aşan bir iç yatırım ortamı varken, küresel bir pazara açılma şansı varken, Teknoloji üreticisi firmaların gelişimi icin çok uygun bir ortam varken, yatırımcılar sadece üretmek ve satmakla ilgileniyor. Teknoloji'ye yatırım yapan yok.
Raporda, "Enerji yatırımlarımıza baktığımızda yüksek girişimci iştahı olmasına rağmen Enerji Teknoloji'leri geliştirmek / üretmek konusunda aynı iştah yoktur" deniliyor. Yeni çağı ıskalama riski yaratan da bu.
Raporda, Osmanlı'nın ve Türkiye'nin çağları nasıl ıskaladığı şu ifadelerle anlatılıyor: "Endüstri çağını, bilgi çağını anlamaya, yakalamaya çalışırken yepyeni bir çağın eşiğine geldik. Birçok uzmana göre bu çağa Enerji ve İklim çağı deniyor.
Endüstri çağı kömür enerjisinin buhara dönüştürülerek dişlilerin hareket etmesiyle başlamıştı. Petrolün tekerlekleri çevirmesinin, elektriğin bitlere dönüşmesinin arkasındaki gerçekleri anlamakta geciktik. Bu öyle bir gecikme oldu ki; kategorik olarak ülkemizi 3. dünya ülkesi veya iyimser yaklaşımla gelişmekte olan ülkeler sınıfında ikmale bıraktı.”
Bakiyesi üzerinde yaşadığımız İmparatorluğumuz kömürün gücünü rakiplerine göre neredeyse 100 yıl sonra farketmeye başladı. Petrolun 20. yüzyılın en büyük gücü olacağını ise anlayamadığı için yanlış cephelerde tüm enerjisini tüketti. 19 ve 20. yüzyıla şeklini veren Modernite'nin ihtiyaç duyduğu enerji 21. yüzyıla; çok daha sofistike bir biçimde yön vermeye devam edecek... Düşük karbon ekonomisi veya yeşil ekonomi diyebileceğimiz bu yeni olguyu anlamak, kavramak, içselleştirmek ve sonsuz bir ihtirasla bu yeni yarışa katılmak ve var gücümüzle çalışmak zorundayız...
Türkiye'nin 4 katından daha fazla olan Japonya, Almanya gibi ülkeler 1.000 dolar GSMH başına Türkiye'nin kullandığı enerjinin 1/4'ü kadar enerji harcıyor. Burada da Türkiye'nin Enerji'yi verimli kulanmadığı ortaya çıkıyor.
Türkiye'de 17 milyondan fazla hane var ve bu hanelerin tamamında Buzdolabı kullanılıyor. Çamaşır Makinası kentlerde yüzde 85, Bulaşık Makinası ise yüzde 30 u aşmış durumda.
Yapılan hesaplara göre Türkiye'de 15 milyondan fazla Buzdolabı, 10 milyondan fazla Çamaşır Makinesi elektrik tüketiyor. Elektrikli aletler çok verimli A+'dan az verimliye F'ye doğru bir enerji verimliliği sınıflandırılmasına tabii. A sınıfı ürünler B sınıfı ürünlerden ortalama yüzde 20 daha az enerji harcıyor. A sınıfı bir Buzdolabı, Çamaşır ve ulaşık Makinesine sahip bir aile B sınıfına sahip başka bir aileye göre yılda 250 kWh elektrikten tasarruf ediyor. Bir başka ifadeyle ortalama her ay 5 TL daha az ödüyor.
Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği'nin (BESD) hesabına göre tüketicinin bir üst Enerji seviyeli ürünü almak için ödeyeceği maliyetin geri dönüşü 14-28 yıl alıyor. BESD'e göre teşvik olmaksızın, tüketicinin enerji sınıfı yüksek ürünlere yönlenmesi kolay değil. Ancak Türkiye'deki mevcut Buzdolabı parkının A ve A+'a geçmesi durumunda 120 milyon ağaç dikmeye eşdeğer CO2 temizleyeceği öngörülüyor. BESD ve EİE'nin çalışmalarında elektrikli ev aletlerinde yapılacak üst sınıfa geçiş dönüşüm programı ile 8 milyar kWh enerji tasarrufu tahmin ediliyor. Bu toplam Elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 5'ine tekabül ediyor.
Hal böyle iken dünyanın yirminci büyük ekonomisi olmakla övünmek, iktidar kavgaları, entrikalar, halk dalkavukluğu ile geçirdiğimiz her dakika çocuklarımızın refahından, hayatlarından çaldığımız dakikalar oluyor.

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..