Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '12

 
Kategori
Siyaset
 

Yine mağdur ebediyatı

Yine mağdur ebediyatı
 

Uzun zamandır blog yazmıyordum. Son dönemdeki olayları gördükçe, siyasi söylemleri dinledikçe  hangi birini yazayım hangi birinin yanlış olduğunu dile getireyim diye  düşünürken o gün bu gün oldu.

Bu günkü gazetelerde Başbakanın İmam Hatip Lisesine gitmesi nedeniyle mağdur olduğunu ancak başka bir liseyi bitirmesi halinde Üniversiteye girebildiğini söylediğini okuduk. Ona gideceksin birde lise bitireceksin demişler ve hendekten atlatmışlar. Bu konuşması toplantıdaki partililer tarafından da uzun uzun alkışlanmış. Yani, yine mağdur edebiyatı yapmaktan geri kalmamış sayın Başbakan. Söyledikleri doğru olmakla birlikte nedenleri ve gerçekleri  aynı konuşmasında yer almamış doğal olarak.  Bu bir fikir değil bir tespit ve geçmiş bir olayın ortaya konmasıdır. Elbette bir düşünce ifadesi olsa katılıp katılmamak mümkün idi.  Ancak bu açıklamanın katılacak bir yanı yok. Neden mi.?

İlk olarak Başbakan İmam Hatip Lisesine başladığında hedefinin ileride üniversitenin Tıp yada Hukuk veya Elektronik bölümü olmadığını ifade etmeli. Çünkü İHL lisesine başlayan bir öğrenci dini eğitimi almak yanında İmam yada dini görevli olmak amacıyla bu okulara gittiğinin farkında. Öğrenci farkında değilse yani 12 yaşındaki bir öğrenci ileride hangi mesleği seçeceğine tek başına karar veremiyor ise bu başlıbaşına ve başka bir sorundur ve şu andaki iktidarın 4+4+4 diye bilinen eğitim yasasıyla da zaten çelişmektedir. İHL ye başlayan Başbakan o dönemde hangi bölümleri seçeceğini biliyordu ve tercihler ve seçenekler belliydi. Bu nedenle bir mağduriyet söz konusu değil. Hendek atlatma tabiri ise hiç doğru değil. Eğer bir öğrenci lise döneminde eğitimini aldığı mesleki bilgilere paralel bir üniversite eğitimi almak isterse üstelik katsayı ve tercih avantajına sahipti. Yani İHL  mezunları İlahiyat tercihlerinde Endüstri Meslek Liseleri ve Sağlık Meslek Liseleri eğer ilgili bölümleri tercih ederlerse  öncelik ve katsayı avantajlarına sahipti. Eğer Meslek Lisesinde Elektronik yada Motor bölümünde okuyan bir öğrenci Üniversitenin Hukuk yada Tıp eğitimine devam etmek istiyorsa bunda zaten bir eğitim  ve tercih çelişkisi ve baştan başlayan bir planlama sorunu var demektir. Ancak bu tercihi yapanlara bir hendek atlatma yoktur diye düşünüyorum.

İkinci olarak bende İmam Hatip Lisesine gittim ancak Başbakanın dediği gibi bir mağduriyet yaşamadım. Dini eğitimi almak için orta bölümünü bitirdim. İmam  olmak ya da İlahiyata devam etmek düşüncem olmadığı için orta bölümden ayrılıp  başka bir Lisede lise eğitimi alarak Üniversitenin istediğim bölümüne yerleştim. Bu gayet açık ve anlaşılabilir bir şey. Bu açıklamalarına göre Başbakana sorulacak bir kaç soru olmalı.

Madem Üniversitede dini eğitim değilde farklı bir mesleki eğitim almak istiyorsanız neden İHL ye gittiniz. Dini eğitim almak için  bu okula gittim diyorsanız bu gün yine TC  vatandaşı olan ama müslüman olmayan öğrenciler için farklı dini eğitim veren okullar neden yoktur. Madem İHL ye gittiniz neden Üniversitede İlahiyat bölümünü seçmediniz. Çünkü İHL  nin amacı dini eğitim vermesi yanında dini görevliler de yetiştirmek değilmidir? Siz İHL  ye başladığınızda mesleki ve Üniversite eğitimi amacınız hangi alandaydı.? Siz kendi isteğinize  ve o andaki şartlara göre hemen mevcut kanunları değiştiremezsiniz. Kanunlar ve kurallar herkes için aynı şekilde uygulanmalı ve işlemeli. Başbakanın bu açıklamasından şu sonuçta çıkabilir.  Diyelim ki Üniversitenin Hukuk bölümünde okuyan bir öğrenci ikinci yada üçüncü yılında Tıp fakültesinde devam edebilmeli mi.? Edemiyorsa benim eğitimime mani oldular diyebilir mi.?

Her alanda olduğu gibi  bu konuda da mağdur edebiyatı yapmanın, İHL  lilerin ezildiğini Üniversite eğitimlerinin engellendiğini yada zorlaştırıldığını söylemenin doğru olmadığını dile getirrmek isterim. Çünkü bende bir İHL liyim.  Mevcut uygulamaları bildiğim halde yaptığım tercihleri daha sonra değiştirmek bir başkasının yada yöneticilerin bana hendek atlatması değildir. O salonda bu konuşmayı dinleyen ve alkışlayanlar acaba içlerinden ne düşünüyorlardı. Elleri alkışlarken acaba hakkaniyet ölçüsünde mi diye düşünüyorlarmıydı merak ediyorum. Çünkü bana İHL  de önce adalet,hakkaniyet ,eşitlik  değerleri öğretildi. Dini açıdan bakarsanız bu çok mümkün. Çünkü Hz.Peygamberimizin lakabı EMİN   doğruluk ve güvenirliliği Halifemiz Hz. Ömer ise adil olmayı emretmiş ve bizatihi yaşamında uygulamıştır. Biz dini eğitimi bu nedenle aldık. Dini bilgilerimizi Atatürk İlke ve Devrimlerini onun çağdaş uygarlık ve modernlik anlamında yol gösterciliği ile birleştirdik. Kişisel yaşamımızda dini bilgilerimiz mesleki veya idari yaşamımızda Atarürk her zaman bize öncülük etmiştir ve öylede olacaktır.

Kanunda milletvekillerinin ayrıca çalışmasına Meclis başkanı nın izni ile olur verilirken bunu tamamen kişisel bir şekilde  uygulayan Başbakanın  acaba  geçmişte yaşadığı bu kendi tabiriyle hendek atlatmaların bir etkisi varmıdır merak ediyorum. Herkesi hukuka uymaya kurallara saygı göstermeye davet edenlerin  ve bu kanunları koyanların önce kendilerinin buna uygun bir yönetim göstermesi ve örnek olması gerekmiyormu.? Bu ve buna benzer örnek ve uygulamalar ne yazıkki gittikçe artmakta....

 
Toplam blog
: 96
: 648
Kayıt tarihi
: 12.08.08
 
 

Karadenizliyim. İzmir' de yaşıyorum.  Dünyanın tek bir ülke  olduğuna inanarak  bütün insanların ..